İnsan parayı nerelere harcar?

Para son ve en büyük güç değildir ama büyük bir güçtür. Tüm güçler gibi para da yapıcı ve yıkıcı roller oynayabilir.

Haberin Devamı

Para denen gücün işler hale gelmesi ‘harcama’ dediğimiz eylemle gerçekleşir. Harcama, paranın kişiliği, kaynağı, ne idüğü hakkında da bilgiler verir. Hatta Türk tasavvuf geleneğinde şöyle bir deyiş vardır:

 

“Sen, paranın nereden geldiğine dikkat et, nereye gideceğini o bilir.”

 

Helalden, alın terinden gelmişse iyiliğe, hayra gider; aksi yerlerden gelmişse şerre hizmet eder. Türk kamu vicdanı bunu da çok güzel formüllendirmiştir:

 

“Haydan gelen huya gider.”

 

Bunun açık anlamı şudur:

 

Haberin Devamı

Paranın kaynağı temiz ise onun harcama şekli ve gidiş yerleri de temiz ve hayırlı olur. Kaynağı temiz olmayan paranın ‘bir habbesinin hayra yaramayacağı’ da Müslüman Türk geleneğinde sık sık söylenir.

 

Durmadan yığan, ha bire depolayan, kendi ihtiyaçları için bile harcamayanların ahmak ve beyinsiz tutumları da şöyle ifade edilir halk arasında:

 

“Başkaları biraz daha bol harcasın diye ha bire yığıyor!”

 

Kısacası, harcama, paranın şeceresini, sosyolojik ve hatta kozmik kimliğini ortaya koyar. Usta bir göz tarafından iyi bakılıp değerlendirildiğinde, harcama şekli, paranın sahibinin de şeceresini ve hatta kozmik kimliğini ortaya koyar.

 

Harcama şeklinin temel başlıkları nelerdir?

 

Başka bir ifadeyle, insan neler için para harcar? Benim tespitlerime göre, şu başlıklar, özellikle Türk halkının para harcama alanları, parasının kimliği açısından belirleyicidir. Türk halkı, önem sırasıyla, şu üç şey için para harcamaktadır:

 

1. Şehvet,

2. Âhiret,

Haberin Devamı

3. Haysiyet (ülke, özgürlük, insanlık).

 

Haysiyet için harcama, en zor ve en az harcamadır. Bu harcamada para, sahibinden âdeta penseyle sökülüp alınmaktadır. Bunun içindir ki, Türk halkı haysiyet için harcadığı parayı, genellikle büyük musibetlerin cenderesine düşüp anyayı konyayı gördükten, başını taştan taşa vurduktan, anası dini ağladıktan sonra yapmaktadır. Ve çoğu kez, bu beklemeler sırasında iş işten geçmekte, geri dönülmez yollara girilmiş, telafisi imkânsız belaların girdabına dalınmış olmaktadır.

 

Yarınki yazımız, ‘âhiret’ gerekçesiyle harcama yapmanın Türkiye’ye özgü çok şaşırtıcı bir türüne dikkat çekeceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları