Halk ödül verince

Yaşar Nuri ÖZTÜRK

En büyük ödül, tarihin verdiği ödüldür. Çünkü o, zaman tarafından onaylanan ödüldür. O halde o, varlık yasalarının belgelediği ödüldür: Bilimde, keşifte, icatta, düşüncede...

Bu ödüle en yakın ödül ise halkın verdiği ödüldür. Halkın verdiği ödül, spekülasyona, ikiyüzlülüğe hemen hemen hiç bulaşmamış ödüldür. Bu yüzden, tarihin vereceği ödülün kulvarına girildiğinin en güvenilir belgelerinden biri de halkın ödüllendirmesidir.

Bu ödüllerin yanında, büyük kısmı tarih tarafından onaylanmayan çok değişik türde ödüller vardır. Klik ödülleri, ideolojik ödüller, mezhep ve meşrep okşama ödülleri, et ve şehvet tatminine yönelik ödüller vs. çoğunlukla bu türdendir. Bunlar içinde tarihin haklı bulup onayladığı ödül çok az çıkmaktadır.

Bir de yağcılık ve yalakalıktaki hizmetler yüzünden verilmiş, politik pohpoh ödülleri vardır ki tarihin ve gerçeğin en iğrenç bulduğu ödüller bunlardır. Bu tür ödüller, yaratıcı-insancıl değerlerden verilen ödünler karşılığı alınan ‘‘takdirnameler’’dir ki, benim gözümde bunlar, finolara atılmış yağlı kemiklere benzerler. Fazla havlamayı kesmek veya havlama yönünü değiştirmek için atılırlar.

Hainlere, özellikle öz vatanına hıyaneti çıkar aracı yapmış soysuzlara şuradan buradan verilen pohpohnameler bu türün en dikkat çekici olanlarıdır.

Ödülün bu türlerden hangisine girdiğine de yine tarih karar verir.

BİR HALK ÖDÜLÜ

Bu yıl, Türk basınında ‘‘Oskar’’ diye adlandırılan Cengiz Polatkan Ödülü'ne ilaveten çok anlamlı bir başka ödül daha nasip oldu. Medya Mensupları Derneği (İMMED) tarafından açıklanan ‘‘Medyanın Zirvesindekiler Ödülü’’.

‘‘İMMED tarafından verilen’’ yerine, ‘‘açıklanan’’ demem sebepsiz değildir. Çünkü adı geçen dernek bu işte halkla ödül sahibi arasında sadece aracılık yapmaktadır.

Bendenize ikinci kez verilen bu ödülün nasıl vücut bulduğunu ödül alanların her birine gönderilen ve ödül belirlemede görev almış noterler tarafından düzenlenen belgeden öğreniyoruz:

Halk yığınlarının uğrak yerlerinde 9 kategoride soru sorulan 7500 kişinin oylarından en çoğunu alanlar ödüle layık görülüyor. Bendenizin birinden 6900, diğerinden 5192 oy aldığı soruların ilki şu: ‘‘Türk televizyonlarında en çok izlediğiniz kişi kimdir?’’ İkinci soru şu: ‘‘Türk televizyonlarında kitleleri en çok etkileyen konuşma hangisi?’’

Büyük gönüllü halkımıza şükranlar, saygılar. Ve İMMED'e başarı dileklerimle teşekkürler.

7 Mart akşamı yapılan ödül törenine Antalya'dan gelerek katılacaktım. Geciktim, katılamadım. Bir unutulmaz incelik gösterilmiş, beni temsilen iki kitabım masaya konmuş. ‘‘Bazıları’’ bunu tuhaf bulmuşlar. Ve bunun üzerine bazı gönül dostları anlamlı konuşmalar yapmışlar. Hepsine, özellikle milletvekili Ayseli Göksoy Hanımefendi'ye teşekkürler.

VE ANTALYA KONFERANSI

Şunu da arz etmeliyim: Antalya'dan dönerken geciktim, ama oradaki konferansım münasebetiyle yaşadığım mutluluk da ayrı bir ödül oldu benim için. Cam Piramit'te verdiğim ‘‘21. Yüzyıla Girerken Türkiye'nin İmkánları ve Problemleri’’ adlı konferansı dinlemek için dört bine yakın insan toplanmıştı. Bunların sadece üç bin kadarı Piramit içine alınabildi. Diğerleri dışarlarda kaldılar. Bir kısım yaşlı gönüldaşlarım ise geri dönmek zorunda kalmış. Çok üzüldüm.

Antalyalı gönüldaşlarıma yürekten minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne, Başkan Subaşı'na ve organizasyonu büyük bir başarıyla gerçekleştiren Kadir Dursun'a teşekkür ediyorum.

Benim için, gerçek ödülün iki şaşmaz tanığı vardır: Birincisi, Hak rızasının belgesi olan Kuran'ın onayı, ikincisi ise halk takdirinin belgesi olan büyük dinleyici kitlesi.

Düşünmeyi ve bunun sonuçlarını insanlığa ulaştırmayı varoluş haline getirmiş bir fani için, Hakk'ın onayı ile halkın takdirinden daha büyük bir ödül olabilir mi?!

Hakk'ın görünen yüzü olan aziz halkıma selam olsun!