Paylaş
Kosova dramını yazacaktım çarşamba akşamı. Kuran'ın Nisa Suresi 75. ayeti bağlamında bir değerlendirme yapacak, adına ‘‘İslam álemi’’ (nasıl oluyorsa!) denen dünya ile onların genellikle ‘‘gavur’’ diye damgaladıkları Hıristiyan dünyanın Bosna mazlumlarının acıları karşısında sergiledikleri tavrı ele alacaktım.
Aynı günkü Hürriyet'te Bekir Coşkun benim düşündüklerimi, o nefis Türkçesi ve tatlı uslübuyla yazıya geçirdi. Ben bu kadar güzel yazamazdım. Ellerine sağlık Bekir Bey!
Bekir Coşkun'un yazısını, sonuna yapacağım birkaç cümlelik eklemeyle (ve yer kazanmak için paragraf düzeninde bazı değiştirmelerle) buraya alacağım.
Bir noktaya dikkat çekeyim: Bekir Bey'in yazılarında zaman zaman geçen ‘‘Hacıfışfış’’ sözcüğü, benim lügatımda kullanılan ‘‘hurafeci, sahte dinci karayobaz’’ karşılığı kullanılıyor. Kişi, zümre ve ülke olarak.
* * *
Şimdi Bekir Bey'i dinleyelim:
‘‘Kosova'daki yıkıntıların tozu-dumanı arasından yeni bir dünya yapısı yükseliyor. Bu yapıda dinler yok. İnsanlık var. Hacıfışfış, çember sakalını sıvazlayarak artık ‘İslam álemi' diyebilir mi? Nerede İslam álemi? Hıristiyan güçler, çocuklarını ateş hattına gönderip Müslüman azınlığı korurken İslam áleminin kılı bile kıpırdamıyor. Amerikan, İngiliz, Alman Hıristiyanları, Müslümanlara kucak açıyor da Müslüman ülkelerden bir teki, ama bir teki dahi kıçını kıpırdatmıyor, ey Hacıfışfış.
Artık yeni dünyada iki blok var: Uygarlar, ilkeller. Uygar dünya din-ırk ayırt etmeden ilkelliklerin üzerine gidecek. Kosova bunun ilk denemesiydi. Başarıyorlar. Dinler ve milliyetler üstü bir dayanışma, insan olmanın onurudur. Acaba hacıfışfış, yuvaları yıkılan Müslümanlar için televizyonda ağlayan CNN muhabirini seyretti mi? O bir Hıristiyan. Müslümanları kesen Sırp kasabına destek veren İran'ın mollaları, Libya'nın Kaddafi'si, Ortadoğu'nun fanatikleri ise Müslüman.
Bu onur savaşına yiğitlerini göndermiş, bu insanlık savaşında yer almış uygar dünyada adam yerine konulan ve yuvası yıkılanlara yardıma koşan tek Müslüman ülke ise Türkiye... Yobazların küfrettikleri, yıkmaya çalıştıkları, Mustafa Kemal'in laik cumhuriyeti... Eğer illa dinci gözle bakılacaksa, İslam áleminin tek yüz akı, Türkiye. Hacıfışfış ne diyecek?
Türkiye bir seçime gidiyor. İslam álemi safsatası ile kandırılan ve laik cumhuriyete karşı kışkırtılan milyonlarca seçmen hiç olmazsa Kosova'ya bakıp biraz ders alabilir mi?’’
* * *
Hacıfışfış zihniyetinin Kosova, Bosna gibi dramlarda sergilediği ‘‘hüner’’, Bekir Bey’in değindiği ‘‘mazlumlara destek’’ türünden olmaz. O, mazluma öncelikle nefsinin çıkarı varsa destek olur. O, bu durumlarda, dinin duygu yumuşatıcı tüm verilerini kullanarak halkı soyar ve bir oyununu bulup nefsi için mercimekleyerek ‘‘cep’’ eder.
* * *
Ama niçin yatmasın? Onun, ‘‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’’ gibi, ‘‘gavur belgeleri’’nin altında imzası mı var? O belgelerin altına atsa atsa yine bir tür ‘‘gavur’’ olan Türkiye Cumhuriyeti imza atar. Attığı için de Balkan mazlumlarına ana şefkátiyle kucak açar, yer-yurt sağlar. Hacıfışfışgiller böyle ‘‘zaaflar’’dan münezzehtir. Bu zaafı gösterenlere karşı çıkmak yani Sırp domuzunu desteklemekse, ‘‘düşmanımın düşmanı dostumdur’’ fehvasınca, mahza ibadettir.
Hacıfışfış zihniyeti işte böyle düşünür. O yüzden de, bu durumlara ancak, vurgun ve politik sömürü varsa bulaşır. ‘‘Allah, insana şahdamarından daha yakın’’ (Kaf suresi, 16) olduğu halde, ‘‘Biz sizi Allah'a yakınlaştıracağız’’ diye Allah ile kullar arasına girerek asırlardır vurduğu komisyonlar bunun en güzel kanıtı değil mi?
Cumhuriyet Türkiyesi'ni gerçekten ve yürekten sevenler, İslam adına da insanlık adına da onur ve gurur duyabilirler.
Paylaş