Paylaş
KARDEŞ gibi değil, bir oğul gibi bağlandığım Muzaffer İzgü, Ege’mizin en sevilen yazarıdır. Kitaplarının Ege’de girmediği ev yok gibidir. Milyonlanca okuyucusu olmuştur. Sevgili Muzaffer İzgü, çocuklar ve öğrenciler için ‘Yazar Dede’dir..
151. kitabının basılması keyfini birlikte yaşadık. Bilgi Yayınevi’nin bastığı, “İnci Minci Birinci” isimli nefis baskılı 400 sayfalık çocuk öykü kitabını, torunum için, “Sevgili Adilcan yüzün hep gülsün” diye imzalayarak bana verdi.
Ayrıca diğer torunum Kaan için, “Kedicik Patileri Minicik”, benim için de büyükler için yazılmış, “Padişahım Çok Yaşa” kitabını armağan etti. Ta İzmir’den Çeşme’ye bu kitapları taşıyıp getirmiş. Sarıldım ellerinden öptüm, Muzaffer Dede’mizin.. Böylece kütüphanemdeki Muzaffer İzgü kitapları yeni yayınlarla çoğaldı, 100’e yakın imzalı kitabı vardır ustamızın evimde. Hazine gibi saklarım onları.
Kitaplarla sörf
Çeşme Kaymakamlığı’nın Milli Eğitim Müdürlüğü’yle düzenlediği, “Çeşme’de Kitaplarla Sörf Projesi” kapsamında, ilçeye gelen ilk yazar Muzaffer İzgü, Çeşmelilerin ve büyük bir öğrenci kitlesinin muazzam sevgi kuşatması içinde konferans verdi ve sonra kitaplarını hem kültür merkezinde, hem de D&R mağazasında saatler süren bir mesaiyle imzaladı, çocuklarla buluştu, kucaklaştı.
Bu güzel etkinliği baştan sona izledim. Projenin mimarları Çeşme Kaymakamı İnci Sezer Becel ile İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdülkadir Budak’ı ve emeği geçen tüm öğretmen arkadaşları kutlarım. Muzaffer İzgü’nün konferansını baştan sona ilgiyle izleyen Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu da etkinlikten çok keyif aldı.
Bir kere daha gördüm ki, Muzaffer İzgü’müz Ege’mizin en sevilen yazarıdır. Özellikle öğrenci kitlesi içinde pırıl pırıl bir imajı vardır, her çocuk onun ismini duyunca gözleri parlıyor ve bir “Masal Dede” hayali ile buluşuyor.
“Hayal Dünyamızın Kahramanları ile Buluşuyoruz” sloganı ile yaygınlaştırılmak istenen Çeşme’deki bu ilginç proje, başta Canan Tan olmak üzere daha bir çok yazarı ilçeye getirmek ve öğrencilerle buluşturmak için titiz bir çalışma içinde. Ege’mizin her ilçesine ve kentine örnek olmasını diliyorum. Unutmayalım, Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un “Bir kitap okudum, hayatım değişti” şeklinde bir anlamlı söz vardır. Ben de, “Bir yazar tanıdım, binbir hayat kazandım” şeklinde bir sözü de naçizane olarak söylüyorum.
Münevver Hanım’ın Mektubu
Muzaffer İzgü’nün konferansından sonra, sorulara geçildiğinde bir öğrenci yazara unutamadığı yazısını sordu. Muzaffer İzgü, bu soru karşısında gözyaşlarımı tutamadığım anısını anlattı:
“- İlk kez yazdığım mektubu unutamam. İlkokuldaydım ve komşumuz yaşlı Münevver Hanım’a yazmıştım. Münevver Hanım, hemen her gün penceresinden eğilir ve sokağımızdan geçen postacıya ‘Evladım bana mektup var mı?’ diye o ince sesiyle heyecanla sorar, daima olumsuz yanıt alınca hüzünlü bir şekilde postacının ardından baka kalırdı. Bu böyle yıllarca sürdü gitti. Ben çocuk halimle bu her gün tekrarlanan olaya çok üzülürdüm, anneme sormuştum, meğer Münevver Hanımın hiç yakını yokmuş ama o yine birilerinden mektup beklermiş. Bunun üzerine önüme bir kağıt alıp şöyle bir mektup karaladım:
‘Münevver teyzem.. Bahar geldi, çiçekler açtı, ağaçlar sevindi, çimenler yemyeşil, papatyalar coştu, köpekler havlıyor, kediler geziniyor, kuşlar ötüyor. Hepsi ellerinden öper’. Ve adımı yazıp imzaladım. Hemen koştum, postaneden Münevver Hanımın adresine mektubu postaladım. Ertesi günü geçtim pencerenin önüne, postacıyı beklemeye başladım. Postacı bizim sokağa gelince yaşlı kadın yine sordu. Bu kez postacı müjdeyi verdi ve mektubu uzattı. Amanın, yaşlı kadını görecektiniz, mektubu alıp öpmeye başladı ve hemen evinin içine çekildi. İki ay sonra ölünce koynundan benim mektubum çıkmış..”
Yine bir öğrenci Muzaffer İzgü’ye, “Yaşınız epey büyük, bizim seviyemize nasıl inip, bizim bayıldığımız hikayeler yazıyorsunuz?” diye sorunca, bilge insan, “Ben 1933 doğumlu 79 yaşında bir çocuğum aslında. Sizler gibi düşünüp, sizler için yazıyorum. Ama her kitap yazışımda bir yaş kazandığımı hissediyorum. 151 çocuk kitabı yazdım. Demek ki 151 yaşında bir yazar olarak hala çocuk gibi hissediyor, çocuk gibi yazıyorum” diye yanıtladı.
Yazarın rekorları
1933’te Adana’da doğan, yoksul bir çocukluk geçiren, bulaşıkçılık, garsonluk, sinemalarda gazoz satıcılığı gibi işlerde çalışarak okullarına devam eden ve öğretmen olan Muzaffer İzgü, 26 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra, gazeteye gönderdiği bir öyküsü üzerine Demokrat İzmir Gazetesi başyazarı Attila İlhan tarafından keşfedildi. Böylece benim de yetiştiğim Demokrat İzmir’de yayınlanan hikayeleriyle büyük üne kavuştu.
Kitaplarının tümüne yakınını basan Bilgi Yayınevi, yazarı tüm Türkiye’ye tanıttı. Yetişkin romanları, gençlik romanları ve çocuk öykü kitaplarıyla büyük üne kavuştu. 1.65 cm boyunda olan Muzaffer İzgü’nün kitapları boyunu çoktan aştı. 17 edebiyat ödülü aldı. “Zıkkımın Kökü” isimli hayatını anlatan film, dünyanın bir çok ülkesinde oynadı. Tiyatro oyunları defalarca sahnelendi.
Hala kitaplarını daktiloda yazan ve “Ellerimiz, beynin dışarı uzanmış biçimidir” diyen Muzaffer İzgü’nün, 151. Kitabı 10.000 adet basıldı.
Yazdığı kitaplarını önce sevgili eşine, sonra psikolog kızına, sonra sosyalog kızına okutup, sonunda yeniden okuyup yayınevine gönderen, yaşı 80’e dayanmış “Ege’nin En Sevilen Yazarı”na uzun ömürler diliyorum.
151 numaralı kitap
Muzaffer İzgü’nün 151. Kitabı “İnci Minci Birinci” isimli bir çocuk kitabı. Bilgi Yayınevi tarafından nefis bir baskıyla öğrenci çocuklara sunulan kitap renkli baskı resimleriyle insanın içini ferahlatıyor.
Egeli öğrencilerin en çok sevdiği yazar
Muzaffer İzgü’nün Ege’de milyonlarca okuyucusu vardır. Onun kitaplarının girmediği ev yok gibidir. Çeşmeli öğrenciler de bu usta yazarı bağırlarına bastılar. Çeşme Kaymakamı İnci Sezer Becel ve Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, ev sahipliğini üstlendiler.
İstiklal Marşı’nı en güzel okuyan öğrenci
İstiklal Marşı Okuma Yarışması’nda birinci gelen Mehmet Akpınar İlköğretim Okulu 5-A sınıfı öğrencisi
Nimet Ayça Çakmakoğlu, Çeşme Milli Eğitim Müdür Abdülkadir Budak’ın yanında Muzaffer İzgü’ye kitabını imzalatırken mutluluktan uçuyordu.
Paylaş