Paylaş
NE MUTLU onlara..
80 yıllık bir geçmiş her kuruma nasip olmaz. Atatürk’ün isteği üzerine 15 Şubat 1931’de Bornova’da, “Garbi Anadolu Emraz ve Haşarat Mücadele İstasyonu” adıyla kurulan, günümüzde, “Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü” kimliği ile bilinen kurum, ülkemizin önde gelen bir bilimsel merkezi olarak, Çanakkale, Balıkesir, Kütahya, Manisa, Uşak, İzmir, Aydın, Denizli ve Muğla’da tarımcının yardımına koşmaktadır.
Bornova, tarım değeri yüksek ovası, ilk tarım okulunun açıldığı yer, ilk tarım araştırma enstitüsünün, ilk ziraat fakültesinin kurulduğu, yine ilk zirai ilaç fabrikasının üretime geçtiği belde olduğu için dikkat çekici bir öneme sahiptir.
İlk müdür İyriboz’a vefa
Ziraat Fakültesi eski dekanı merhum Prof.Feyzi Önder’in eşi, Enstitü Mensupları Derneği Başkanı Dr. Pervin Önder, enstitünün ilk müdürü rahmetli Nihat İyriboz’un oğlu Yüksek Ziraat Mühendisi 80 yaşındaki Demir İyriboz’a şükran plaketi sundu.
Zirai araştırma
Bornova Zirai Araştırma İstasyonu binasının temelini, 1930’da İzmir Valisi Kazım Dirik attı. Aile albümümüzdeki tarihi fotoğrafına bakıyorum, valinin hemen arkasında babam duruyor. 1931’de kurulduğu zaman ilk müdürü, daha sonra tarım bakanı olan Nihat İyriboz idi. İlk memuru ise, Bornova Ziraat Okulu mezunu çiçeği burnunda tarım teknisyeni babam Cemal Aksoy idi.. Ailemizin ilk maaşları, ilk ekmek paramız bu kurumdan geldiği için bizce daima kutsal bir çatı olarak algılanmıştır. Babamın sağlığında yıldönümü kutlama törenlerine onu götürürdüm. Vefatından sonra ben daima katılıyorum.
Bugün Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın modern bir araştırma merkezi olan kurumda Nihat İyriboz, Necati Kaşkaloğlu, Mahmut Karman, Dr. Kazım Türkoğlu, Dr. Coşkun Saydam, Dr. Murat Aydın, Dr. Ahmet Uludağ gibi müdürler görev yaptı. Yüzlerce Ziraat Mühendisi, araştırmacı, uzman, yardımcı personel 80 yıl boyunca Egeli tarımcı için olağanüstü çaba harcadı, bitki düşmanlarına savaş açtı. Şimdiki müdür kibar insan Dr. Mehmet Ali Göven’in şahsında tüm kurum personeline başarılar, ölenlere rahmet dilerim.
Kutlama töreni
80. Yıl kutlamasına katılmak için metroyla geldiğim Bornova’da bir saat dolandım, ne yazık ki ev yemeği sunan tek restoran bulamadım. Sonunda Fevzi Çakmak Caddesi’ndeki Çınar Kafe’de tam bana göre ev yemekleri buldum. Kafeyi çalıştıran Mithat Simge ile oğlu Murat, Karşıyaka’dan tanıdık çıkmaz mı?.. Yeme de yanında yat. Nefis bir ziyafet çektim kendime. (Çınar Kafe: 339 00 30)
Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü’nün 80. yıl kutlamasında, Bornova Belediye Başkanı Kamil Sındır, Tarım Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdür Yardımcısı Kamil Tabak, kurumun çalışanları, emeklileri, Enstitü Mensupları Derneği Başkanı Dr. Pervin Özdemir ile üyeleri, Ziraat Fakültesi bilim adamları, Ziraat Mühendisleri Odası, Ziraat Odası mensupları salonu doldurarak çok güzel bir dayanışma gösterdi.
Bilge Mısırlıoğlu’nun yönetiminde kurumun tarihini anlatan belgesel izlendi, protokol konuşmaları keyifle dinlendi ve Gülay Önçağ, Sevil Kaya’ya meslekte 50. yıl plaketleri, Demir İyriboz’a onur paketi takdim edildi. Dr. Emrullah Tazegül ve Ekrem Kaya hizmet ve teşvik ödüllerini aldı. Kurumdan emekli olanlar tanıtılıp onurlandırıldı. Kurum personeli olup doktorasını tamamlayan Tülin Kılıç, Enbiye Ulutaş, Tijen Kaçkın, doktora yöneticileri hocaları tarafından plaketle kutlandı. Törende dillendirilen tarım müzesi projesini de çok anlamlı buldum.
80. yıl kupası
Çok sıcak bir yıldönümü oldu. Babamın ve benim dostlarım Dr. Pervin Önder’i, Prof. Ergun Bozkurt’u, Avukat Erdoğan Çakmak’ı, Dr.Kazım Türkoğlu’nu, Dr. Demir İyriboz’u, annemin Karşıyaka Lisesi’nden talebesi kurum emeklisi Aytül Evman Sarıbay’ı görmek, dertleşmek, eski dostlarla kucaklaşmak bana müthiş keyif verdi. Her an, babamın eski tarımcı yol arkadaşlarını ve Ziraat Fakültesi’nin genç yaşta kaybettiğimiz dekanı ağabeyim Prof. Feyzi Önder’i, gözlerimin önüne getirdim. Ege tarımının hayat bulması için ömür boyu verilen mücadeleleri düşündüm.
Kurumun bahçesinden ayrılırken Atatürk büstünün fotoğrafını çektim. Büyük Önder’e teşekkür ettim. Akşama gittiğim kahvede, törende anı olarak dağıtılan ve üzerinde 80. yıl yazılı porselen kupaya doldurduğum babamın sevdiği şekerli kahveden şapur şupur içtim.
Paylaş