Şarap sanatla buluştu

YEŞİM MANÇE, İzmir’in girişimci genç hanımefendilerinden biridir. Çağdaş ve candan kişiliği, atak ve cesur girişimciliği ile İzmir’in toplumsal yaşamında öteden beri çok takdir edilen bir arkadaşımızdır.

Haberin Devamı

Yıllar önce binbir emekle kurmaya çalıştığımız Ege Kültür Vakfı’mız, Ordinaryüs Profesör Ekrem Akurgal başkanlığında yaşama geçerken, kurucular kurulunda güzel çalışmalar yapmıştık. Yeşim Mançe bende, daima sosyal kibarlık, kültürel tutku ve yaratma heyecanlarını pek rafine biçimde buluşturan bir İzmirli genç hanım imajı yaratmıştır.
Yeşim, bir yıldan beri Çeşme Marina’da..
Şarap aşkı taşıyanlara dönük açtığı Wineway isimli bistro, marina köprüsünü geçtikten sonra hemen solda yer alıyor. Üstelik, bu yıl aynı mekanın beş metre gerisinde sanatsal sergilemelere dönük olarak kullanılacak Wineway-Art isimli bir şirin sanat galerisi daha yarattı. Geçenlerde Wineway Bistro’da Perran Arıbal isimli bir şarap uzmanının uygulamalı şarap kültürü sunumuna bir öğrenci gibi katıldım. Ardından Wineway-Art’ta, Heykeltıraş Burcu Şahin ve Yiğit Başak, Erdinç Ünlü ve Chermine Vidori isimli ressamların nitelikli karma sergisinde sanatseverlerle buluştum. 3 Haziran’da ise, Şenol Akdeniz’in takı sergisi açıldı.
Özetle..
Yeşim, ince zevklerini ve yaratma heyecanını, şimdi Çeşme Marina’da toplumsallaştırarak, çok farklı bir kültürel-sosyal katkı yapmakta. (y.mance@cafewineway.com – 0.232.712 70 12 - 0.542.534 26 24)
WİNEWAY DURAĞI
Çeşme Marina’ya arada uğrarım, çünkü D&R mağazasında yeni çıkan kitapları, dergileri, müzik albümlerini karıştırmam gerekir. Bu bakımdan posta kutuma bakmak için nasıl mutlaka postaneye uğramam gerekiyorsa, kitap dünyasının beni unutmaması ve de selüloz aşkımın sönmemesi için D&R sahnesinde sürekli gözükmem gerekir.
İşte bu kitabi yolculuklarım sırasında, marinada mutlaka Yeşim Mançe’nin mekanına kadar uzanır, ona ‘merhaba’ der, bir iki lafladıktan sonra çarşı kalabalığına geri dönerim. Yeşim’in şirin mekanı içimizi ısıtır.. Wineway, bistro ve sanat galerisiyle marinada bir dost durağı gibi..
Bu yaz daha sık uğrayacağım..
KEYİFLİ SUNUM
Geçenlerde Yeşim’in mekanında bir şarap kültürü sunumu vardı.
Şarap Uzmanı Perran Arıbal şarap konusunda derinlikli bir bayan, bize saatlerce şarap kültürünün zor, ihtimam isteyen, çetrefilli bir uğraş olduğunu anlattı. Kokudan girdik tadlara uzandık, bağlardan girip meşe fıçılara daldık, Toskana’dan fırlayıp Bordo’ya (inadına Türkçe okunuşunu yazdım) uzandık..
İki uzun masa çevresine toplanmış bay ve bayan seçkin meraklılar, ağzı açık saatlerce bu hanımın bin yıl okusanız öğrenemeyeceğiniz bilgileriyle tanıştılar.
Güneş battı, ayaz çıktı, ben kafamda Paris’ten aldığım moher fötr şapkam, sırtımda yeni (Barbour) avcı ceketim, ama yine de tir tir titredim. Degüstasyon (şarabı koklayarak ve tadarak fark etme operasyonu) sürecinde enfes şarapları yalar numarası yaparak maçı idare ettim. Çok bilmişcesine kafamı salladım, ‘cık-cık’ yaptım, deruni havalara büründüm. Kimse benim şaraptan anlamadığımı fark etmedi bile.

ŞARAP KÜLTÜRÜ

Haberin Devamı

Anlatması uzun sürer.. Azıcık anlatayım dinlediklerimden.. Aklınızda kalsın..
1- Şarap canlı bir şeymiş. Doğarmış, nefes alıp verirmiş, yaşar gidermiş, bazen de ölürmüş..
2- Yatık veya baş aşağı saklanmalıymış.
3- Isıdan, ışıktan uzak tutulmalıymış.
4- Kırmızı, beyaz ve rouge türleri varmış. Bu türlerin her biri profesörlük tezi kadar kalın bilgiler içeriyormuş.
5- Eski dünya şarapları İspanya, İtalya, Fransa gibi klasik ülke şaraplarıymış. Bu şaraplarda üzümün cinsi ve kalitesi önemliymiş.. Yeni dünya, yani yeni keşfedilen coğrafyalardaki şaraplarda ise bölge önemliymiş.
6- Şarap kültüründe (3N-1K) kuralı varmış.. Yani şarabı, neyle, nerede, nasıl ve kiminle içeceğiniz önemliymiş.. Bunlara dikkat etmez isen, şarap midede sirkeye dönüşürmüş.
7- Şarap ülkemizde çok pahalıymış. Bu durum, sektörü olumsuz etkiliyormuş
8- Şarap kadına benzermiş. İkisi de pek zormuş.. Duygularını anlamadan sahip olmaya kalkarsan yaya kalırmışsın.
Daha bir çok, şarap ayrıntıları var. Hepsini aklımda tutamam ki.. Not tutmaya çalıştım. Ama ipin ucunu kaçırdım. Neyse.. Yeşim’e çok, çok, çok başarılar diliyorum..
Wineway, bistrosu ve sanat galerisi ile zaten yolumuzun üzerinde, arada uğrayacağız.. Sanat galerisini gezip, çalımla oturup şarap içme numarası yapacağız. Siz bana bakmayın, nefis şaraplar var.. Yalnız kiminle içeceğinize karar verin yeter.. Çeşme dünyanın cenneti.. Marina ise, Çeşme’nin cenneti..
Şarapla önünüzdeki denizden uzak deryalara uçar gidersiniz..
Haydi yaz başlıyor.. Ailece tadını çıkarın..

Yazarın Tüm Yazıları