Geçenlerde yalnızca keyfim için İzmir’e gelip, bol bol gezdim. Kendimi atlı tramvay sanıp, şehrimi adımladım...
SAFİNAZ BÖREKÇİSİ’nin kibar ve candan sahibi Necdet Kandemir’in ısrarlı ricası üzerine, yalnızca keyfim için İzmir’e gelmeyi karar verdim. Oysa, sık sık köyümden şehre gelir, hızla röportajlarımı yapar, fotoğraflarımı çeker, yine hava kararmadan hızla köyüme dönerim. Yalnızca keyfim için şehre gelip avare avare dolanmayalı belki beş yıl olmuştu.
Necdet Bey’in daveti üzerine İzmir’i ne kadar özlediğimi fark ettim. Vallahi çok özlemişim.. Bu kez, atlı tramvayda gezer gibi gezdim, tozdum sevgili şehrimi..
MARTILAR MARTILAR
Sabah çok erken otobüse binip Üçkuyular’a vardım. Arabalı vapura yerleştim. Sıcacık çayımı ve tostumu alıp geminin dışına oturduğumda, çevremizi saran aç martılara acıdım. Tüm peynirli tostumu parçalara ayırıp onlara fırlattım. Üçkuyular’dan Bostanlı’ya yolculuk, sabahın erken saatlerinde o kadar huzur vericiydi ki, daldım gittim.
Karşıyaka’daki boş evime uğrayıp, telefon ve kredi kartı zarflarını posta kutumdan aldım. Çarşı’yı geçip, Karşıyaka İskelesi’nden Alsancak vapuruna bindim. Bir nar suyu sıktırdım. Ama çöreklerimden daha tadamadan, yine hepsini çevremi saran martı sürülerine attım. Düşündüm.. Bu Karşıyakalı martılar, Üçkuyular’daki martıların aynısı mıydı?..Yoksa, beni mi takip ediyorlardı?.. Bu koca şehirde, tüm sabah kahvaltısını martılara fırlatan benden başka şaşkın var mıydı acaba?..
ATATÜRK HEYKELİ
Pasaport’ta vapurdan indim. Doğru Atatürk Heykeli’nin önünde, daima yaptığım gibi pusuya yattım. Çok uzun yıllardır heykelin önüne geldiğimde daima fotoğraf makinemle pusuya yatıp, Gazi’nin denize doğru uzanan parmağına konacak güvencinin fotoğrafını çekerim. Bazen bir saat kadar beklediğim olur. Mutlaka Gazi’nin parmağına konacak bir kuş çıkar, o kuş havalanıp kaçsa, bir başkası gelip parmağa konar. Bunlar Gazi’nin güvercinleridir, Paşamızı çok ama çok severler.
Yine bir süre bekledikten sonra parmağa konan bir kuşun fotoğrafını çekiverdim. Yüze yakın çeşitli zamanlarda çekilmiş parmağına kuş konmuş Gazi fotoğrafım vardır. Bazen şüphelenirim. Uzun yıllardan beri parmağa konan bu kuşlar, acaba, hep aynı kuş mudur?.. Olamaz mı yani?..
Sonra sevgili dostum Ferit Doğrar’ın çalıştığı Mayıs İş Hanı’ndaki sevgili Haluk Çolak’ın halı dükkanında biraz dinlendim. Kordon’da salına salına ilerlemeye başladım. Yine kendimi atlı tramvay sanmaya başladığımı fark ettim. Daima böyle olur. Alsancak D&R Kitabevi’ne girip, Atatürk’-ün koruması "Ali Çavuş" kitabını aldım.
KIBRIS ŞEHİTLERİ
Kıbrıs Şehitleri civarında dolanmaktan hiç vazgeçemem.. 1447 Sokak’ta İsmail Gül’ün işlettiği 25 yıllık tencere yemekleri mekanı "Altınköz Restoran"da, brokoli salatası eşliğinde bir yoğurtlu kabak dolması yedim. "Refik"in cadde üstündeki minik çay ocağında plastik taburede çayımı içtim. Bektaşi şairi Dedocan ile "Simit Sarayı"nda buluşup, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden geçen kalabalığı bir saat kadar dikizledik. Sonra Can Yücel Sokağı’na girip yeni açılan "Katre Kafe"de dinlendik. Kibar insan Avukat Ali Hıdır San ile tanıştım. Bu mekanda Bosnalı bir ailenin yaptığı nefis yemeklerin şöhretini dinledim.
Sonra "Sevinç Pastanesi"ne geçip, yıllardır yaptığım gibi bir güzel çikolatalı pastayı mideye indirdim. Amanın ne mutluyum, atlatamam. Röportaj-yazı hazırlama telaşı olmadan, tamamen özgürce İzmir’i ve Alsancak’ımı yaşıyorum.
SAFİNAZ’IN AÇILIŞI
Nihayet Gündoğdu Meydanı’na gelip, tam köşede yeni açılacak "Safinaz Börekçisi"nin dışarıdaki bir masasına kuruldum. Az sonra bizim masa dolup taştı. Ege Şehir Planlama Genel Müdürü Elçin Pınar, sevgili dostum Mehmet Karcı, "Safinaz" İşletmeleri Genel Müdürü İhsan Şenol ve dostlarla uzun bir sohbete başladık. "Safinaz"ın çelebi sahibi Necdet Kandemir ve Konak Belediye Başkanı kibar insan Muzaffer Tunçağ’ın da katılmasıyla masamız gelen geçenin ilgi odağı oldu.
Sonra güzel bir açılış yaptık. Muzaffer Başkan ile kordelayı kestik, alkışladık bu güzel kuruluşu. Üst kata çıkıp bir masaya kurulup saatler sürecek bir sohbeti kaynattık. Muzaffer Başkan, belediyenin yayını olan "Başöğretmen Atatürk" kitabını armağan etti. İzmir politikasını bol bol karıştırdık.
NECDET KANDEMİR
Necdet Kandemir’in sahibi olduğu ,tüm İzmirliler’in bildiği en eski ve ünlü "Safinaz" börek dükkanı, Alsancak Camii’nin tam karşısındadır. Önünde uzun kuyruklar olur. Geçtiğimiz senelerde, Hürriyet’in, içinde benim de bulunduğum büyük jürisi olarak, Safinaz’ı, Türkiye’deki en başarılı 10 börekçi arasında ilan etmiştik.
Beni hiç tanımayan Necdet Bey, o günden sonra beni çok sevmiş. Yakında Lond-ra’da da bir "The Safinaz" isimli börekçi dükkanı açmaya hazırlanan Necdet Bey’in Gündoğdu’daki yeni modern mekanı sevimli bir "İzmir klasiği" yaratacaktır. Tamamen sağlıklı temel ürünlerle yapılan börek, çörek, pizza çeşitlerini tadarken bu markanın haklı olarak ün yaptığı anladık. (Safinaz: 0.232.422.51.51)
Akşam ilerledikten sonra, giderek daha çok sevdiğim ve ısındığım vatansever bir insan olan Necdet Bey, arabası ile beni köyüme kadar götürüp evimin önüne bıraktı. Çok nefis bir "İzmir günü" yaşamıştım. Eve gelince, atlı tramvaydan inmişim gibi bir his yaşadım.
"Safinaz" bahane oldu..İzmir’i bayağı özlemişiz..
TRAMVAY ADAM
vallahi, atlı tramvay gibiyim
tırıs akar şehrimde şambali zaman
bendeniz imbatım, inadına avareyim
kordon’dan koparım, dan dan dan
*
içerim gül kafe’de kahvemi
refik’te ılık çay, plastik taburede!
sevinç’te çikolatalı pasta, oh keka!
böreğin ballısı safinaz’da, lokum!
*
kucaklarım ben cümle alemi
şairi, berduşu, monşeri, romanı
durmam gezerim canım alsancak’ı
atlı tramvayım ben, vay vay vay..
Yaşar Aksoy
Parmağa konacak güvercini beklerim
Pasaport’taki Atatürk Heykeli’ne daima gider ve Gazipaşa’nın ileriyi gösteren sağ elinin işaret parmağına konacak güvercini beklerim. Güvercin konduğu anda fotoğrafını çekerim. Resimde görüldüğü gibi yine çekmişim.
Kordon’dan akıp giden bir nazenin atlı tramvay ...
1930’lu yıllarda İzmir’in atlı tramvayları çok ünlüydü.. Şehir kültürünün ayrılmaz parçasıydı. Resimde Kordonboyu’nda, Pasaport yönünden limana doğru giden bir atlı tramvay görüyoruz. Herhalde semtin ıssız zamanında fotoğraf çekildiği için, vatmanın dışında, arkadaki sahanlık bölümünde sadece 4 kişi görülüyor. Vagonun içi ise tamamen boş. İşte bendeniz daima, sanki bir atlı tramvayda imişim gibi, İzmir’i adım adım gezerim. (Fotoğraf.Yaşar Aksoy Arşivi)
"Safinaz" gönlümüzü fethetti
Necdet Kandemir’in ünlü "Safinaz Börekçisi" Gündoğdu Meydanı’nda yeni yerinde, Konak Belediye Başkanı sevgili Muzaffer Tunçağ ve benim kordelayı kesmemizle açıldı. Muzaffer’le, Necdet kardeşimizi aramıza alıp hatıramızı belgeledik.
Lefter ve ailesi ile kucaklaştım
Yorgo Tiryandafilidis, İzmir Fransız Konsolosluğu’nda çalışan bir can dostumuzdu. Onu erken kaybettik. Kardeşi Lefter Tiryandafilidis ve ailesi ile Safinaz’da karşılaşınca, hemen onlarla kucaklaştım.