Paylaş
KIZILAY’ı çok sevmem, öğrencilik yıllarıma dayanır.. Hemen aklıma ortaokuldaki bir öğretmenim geliyor. Kendisi 1950’li yıllarda “Kızılay” görevlisi şerefli bir insandı. Bize Kızılay sevgisini o öğretti. İnce uzun, sarışın, yaşlı, güçlükle yürüyen Balkan göçmeni emektar bir öğretmendi. İnanılmaz bir gayretle, her ay sınıfları tek tek dolaşır, numaralarımızı okuyarak ayağa kaldırır ve Kızılay’a yardım için pul satardı. Kimi arkadaş 1 kuruş, kimi 10 kuruş, herkes gönlüne ve kesesine göre Kızılay’a yardım yapardı. Verilen her bozuk paraya karşılık gelecek şekilde bir pul vermek zorundaydı. Çantasının içi binlerce pulla doluydu. Eski ceketinin cepleri ise, bozuk para dolu olduğu için gülle gibi şişerdi.
Kızılay davasına kendini adamış bu hocamız, yaramazların, “Bu ay paramız yok, 3 kuruşum var, ben açım Kızılay bana yardım etsin” gibisinden alaycı davranışlarına ses çıkaramaz, yine başı önde kararlı biçimde uğraşır durur, diğer öğrencilerden sanki yardım dilenirdi. Biz bu şerefli öğretmenin bu işi gönüllü yaptığını bilirdik. Her sınıfa girişinde Kızılay’ın faydaları üzerine çocukların şamatası içinde kan ter içinde zorlukla nutuk atardı. Öğrencilerin pek takmadığı silik bir kişiliği olduğu için, laf anlamaz hırçın çocukların doluştuğu kalabalık sınıflarda yaptığı iş oldukça yorucu ve haysiyet kırıcıydı. Evet işte, “Kızılay” denilince, aklıma ilk olarak Kızılay’ın şerefli öğretmeni bu hocam gelir. Nur içinde yatsın.. Kızılay’ı bana o sevdirmişti..
Kızılay tarihi
Osmanlılar’da Kızılay, 1877’de, “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” olarak kuruldu.. Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp, Balkan, 1.Dünya ve Kurtuluş savaşlarında, üç kıta üzerinde kahramanca destansı bir fedakarlık göstererek, tarihe ismini altın harflerle yazdırdı.“Hilal-i Ahmer İzmir Şubesi”, 1908’de kuruldu. Öncü kurucular çok geniş bir “şehir koalisyonu” yaptı. Türkler, Museviler, Rumlar, Ermeniler, Levantenler aynı idealde buluştu. Osmanlı bürokrasisinden, vilayetten, belediyeden, bankacılardan, adliye camiasından, şehir burjuvazisinden ve her meslekten önder isimler vardı. Tam bir Osmanlı “elit ittifakı” oluştu.
İzmir Kızılay’ı, vatana, millete hizmet için kollarını var gücü ile sıvadı. Cephelere yardım gönderdi, yaralıya, hastaya baktı. Balkan’dan göçen yüz binlerce kişiye Ege’de, İzmir’de kucak açtı. Aşevleri kurdu. Tifüs, veba salgınlarını, depremleri göğüsledi, Yunan işgalinde halkın yardımına koştu. Kurtuluş Savaşı’na yardım topladı, gizli direniş örgütlenmelerini kucak açtı. Vatanseverliğin kalesi oldu. İlk kuruluş yılları bir destan gibidir. Tüm kahraman Kızılaycılara rahmet diliyorum.
Günümüzde “İzmir Kızılay Şubesi”, Şehit Nevres Bulvarı No:3/1 Alsancak adresinde hizmet veriyor (Tel:0232.421 47 90 – www.kizilay-izmirsube.org.tr). Hepsi birer iyilik meleği olan İzmirli Kızılay’cılar, Ege’mizin diğer Kızılay görevlileri ile büyük emek vererek bölge halkının yanında görevlerini yapıyor.
Geçen gün Çeşme’de meydanda kocaman bir otobüs gördüm.. Önünde uzun bir kan verme kuyruğu vardı. Boydan boya uzanan bir pankartta, “1 milyon iyi insan aranıyor.. Türk Kızılay’ı” yazıyordu.. Kuyrukta kan vermek için bekleyen Egelileri uzaktan öptüm..
Kızılay görevlisi Yasemin Tanel’in yardımlarıyla çalışmalarını yakından izlediğim, “İzmir Kızılay Şubesi”, afet müdahale ve lojistik hizmetleri, ilk yardım eğitimleri, toplum liderlerini örgütleme çalışmaları, karşılıksız öğrenci bursu verme, sağlık ve gençlik kampları oluşturma (Çeşme’de), çeşitli ve kesintisiz yardımlar, kandil, Ramazan, kurban hizmetleri, musiki konserleri, Kızılhaç dayanışması, “İzmir’in Kızılay’ı” isimli derginin yayınlanması, Ödemiş şubeleri ile dayanışma gibi etkin çalışmalarıyla halkımıza katkı sağlıyor. Prof. Dr. Aslı Özer başkanlığındaki yönetim kurulunda Prof. Necati Akgün, Vedat Heysegil, Ülkü Hicran Akçalı, Tomris Sinangil, Dr. Tuğrul Şahbaz, Dr. Yüce Ayhan gibi seçkin isimlerin bulunduğu “Kızılay İzmir Şubesi”e ve İzmir, Aydın, Muğla, Manisa illerinin 160 şubesinde emek veren tüm “Kızılay İyilik Meleklerine” sonsuz başarılar diliyorum.
İzmir Kızılay Başkanı
İzmir Kızılay Başkanı Prof.Dr.Aslı Özer, şubenin hızlanan yaygın ve verimli etkinlikleri, yeni yayınlanmaya başlayan “İzmir’in Kızılayı” dergisinin başarılı bir düzeyde yaşama geçmesi gibi çalışmalarıyla, yönetim kurulu üyeleri ve ekibiyle büyük
sevgi ve saygı topluyor.
Aslı Özer kimdir?
E.Ü. Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Varol Pabuççuoğlu’nun Farmakoloji Kürsüsü Başkanlığı’ndan emekli olduğu 4.12.2009’da şükran plaketi sunduğu Prof. Dr. Aslı Özer, 44 yıllık akademik çalışmasından sonra Kızılay İzmir Şubesi’de tam gün emek veriyor.
Ankara Koleji, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu Aslı Özer, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Kürsüsü asistanlığı ile akademik yaşama girdi ve daima saygın ve seçkin bir süreç geçirdi. Harvard Üniversitesi’ndeki araştırmalarından sonra, 1975’te doçent, 1978’de E.Ü.Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Kürsüsü Başkanı, 1979’da profesör, 1982-88 arasında dekan, 1988-92’de rektör yardımcısı oldu.
Atatürk’ün yaratmayı hedeflediği örnek bir cumhuriyet kadını olan Özer, kariyeri boyunca bilimsel ve sosyal proje öncüsü olarak parladı, çalıştığı ekiplere daima ışık tuttu, aydın bir bilim insanı oldu.
Sevgili hocamıza, yine eşi sevgili hocamız Prof.Hadi Özer ile uzun, mutlu ömürler diler, İzmir Kızılay’ına yaptığı ve yapacağı büyük katkılarını kutlarız.
Paylaş