Basketbolu futbol eziyor

* NBA maçlarına büyük ilgi gösterilirken, Türkiye Basketbol Ligi'nde tribünlerin boş kalmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Basketbolun
derdi futbolla. Türkiye'de futbol almış başını gidiyor, bunu yaparken de diğer spor branşlarının üstüne basıp, hepsini eziyor, yıpratıyor. Nasıl ezmesin ki, para futboldan kazanılıyor. Ve yöneticilerin o koltukta oturmaları futbolun başarısına bağlı. Bu yüzden belki de haklılar ve doğal olarak futboldan gelen parayı diğer spor branşları için kullanmıyorlar. Böyle olunca da zaten kendine gelir kaynağı yaratamayan basketbol bir kenarda sıkışıp kalıyor.

Kulüp yapısı değişik

Türkiye'deki kulüp yapısı da değişik. Barcelona ve Real Madrid gibi kulüplerin başkanlarına bir bakın, bir de bizim başkanlarımıza.. Ya da yöneticilerimize.. Orada futbol oynamış birikimli yıldızlar, kulüplerde aktif yöneticilik yapıyorlar. Zaten "futbol adamı" kavramı da buradan doğuyor. Ama bizde bu kavram, ya yazar ya da yorumcu olarak algılanıyor. Fatih Terim, Mustafa Denizli gibi isimlere kulüp içinde menajerlik, şube kaptanlığı gibi sorumluluklar niye verilmiyor? Çünkü bu görevleri yöneticiler yükleniyor. Spor kulüplerinin başkanları bile neredeyse futbolun menajeri oldu. Böyle bir yapılanma olunca da, kulübün bünyesindeki bir başka spora bakacak hal kalır mı? Elbette kalmıyor.

* Peki bu engel nasıl aşılır? Neler yapılmalı?

Türkiye'de basketbolun öncelikli derdi tribünler. Kimse kendini aldatmasın, Abdi İpekçi Salonu tribünleri dolmadan "basketbol büyüdü" diyemeyiz. Tamam, Abdi İpekçi Salonu uzakta, insanların ulaşım gibi çeşitli sıkıntıları var. Ancak bunlar gerçeği saptırmaktan öte değil. Milli maçta doluyor da, lig maçlarında neden dolmuyor? Milli maçta gelenlerin lig maçlarına gelmemesinin sebebi yok. Biz şimdi ne yapıyoruz, salona perde çekiyoruz. Perde gerçeği saklamak demek.

Sadece Aziz Yıldırım

Siz hiç bir kulüp başkanın ağzından -10 yıldan bu yana- "amatör branşlar" kelimesini duydunuz mu? Bunu sadece, "Amatör branşlarda başarılı olacağız" diyerek Aziz Yıldırım telaffuz etti. Tebrik ediyorum.

Tabii, Fenerbahçe'nin bir başka şansı daha var, Mahmut Uslu. Sarı lacivertli kulüpte basketbolun ayakta sağlam durmasının en önemli isimlerinden biri Uslu. Beşiktaş ise şimdi bir salona sahip. Bu, çok önemli ve büyük bir adım.

* Beşiktaş geçtiğimiz yıl, F.Bahçe de bu yıl bir atılım gerçekleştirdi. Bu kulüplerimiz, Efes ve Ülker'in yakaladığı başarıyı yakalayabilirler mi?

Geçtiğimiz günlerde İnönü Stadı'nda 16 yaşında gencecik bir evladımız öldürüldü ve aynı hafta oynanan 9 futbol maçına sadece 38 bin seyirci geldi. Futbol maçına gitmeyen seyirci basketbola gelir mi? Belki.. Ama bunun da bir tehlikesi var, futbolun gelirinin azalması, basketbola mutlaka olumsuz yansıyacak.

Fenerbahçe'de, Aras Kargo'nun sponsorluğu, sarı lacivertli kulüp, daha doğrusu Türk basketbolu için bir mucizedir. Ama diğer kulüplerin taraftarı olan ünlü iş adamları yok mu? Mutlaka var. Onlar niye hamle yapmıyor. Çünkü tribünlerin dolmasını bekliyorlar. Tribünler boş, televizyon yayın geliri yok, basketbol, futbolun boyunduruğu altında. Sanki kapalı bir dairenin içinde dolaşıyormuşuz gibi. Ama bu zincir mutlaka bir yerinden kırılacak.

Rekabet olmalı

Türkiye'de acıklı olan aslında basketbolun durumu değil. Gidin okullara bir bakın, yüzbinlerce genç potaya şut atıyor. Acıklı olan boş tribünlere oynayan ligimiz. Fenerbahçe ligde zirveye oynuyor ama yine seyirci yok. Bunun tek çaresi var. Spor kulüplerimizin, F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş'ın şampiyonluğa oynayacak kadro kurmaları şart. Biri değil, üçü birden zirveye oynamalı ki seyirci koşsun, rekabet olsun.

Şu anda Efes Pilsen ve Ülker zirvede olmanın keyfini çıkaramıyor. Eğer bu iki kulüp ekonomik olarak yatırdıkları paranın karşılığını almak istiyorlarsa birer milyon dolar verip televizyon yayını için sponsor olmak zorundalar.

* Basketbol adına hiç mi keyifli gelişme yok?

Daha düne kadar kimse boş tribünlerin farkında değildi. Şimdi, "Tribünlerin dolması" iddiası herkesin kafasında. Bu gerçeğin farkına vardık. Kulüp yöneticisi, federasyon, sporcu, gazeteci herkes bunu hayal ediyor. Bu çok önemli bir gelişme. Ama yeterli değil.

Kulüp başkanları, futbol değil, kulüp başkanı olduklarını hatırlayıp, futbol takımlarının bir idmanı için harcadıkları zamanı, Ankara'da harcasalar, Başbakan'a basketbolun derdini anlatabilseler iş bitecek. Ama hala yapmıyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları