Paylaş
Bir yandan araya uzun zamandan beri yapamadığım işler, diğer yandan yetiştirmek zorunda kaldığım resimler girince, bir süre sizlerden uzak kaldım. Bu nedenle kusura bakmayın.
Gelelim dikkat çekmek istediğim konuya. Bir şehir düşünün ki, başkent olmuş, ilk kültür hareketleri Atatürk tarafından başlatılmış ve Kültür Başkenti olarak uzun yıllar bu unvanı sürdürmüş, ancak sanatla ilgili yeterli müzeye sahip değil. Evet doğru Devlet Resim Heykel Müzesi var, Mustafa Ayaz Müzesi var, sanatsal ve kültürel etkinlilerin yapıldığı CerModern var. Ama Allah aşkına Ankara’yı bir Paris, Berlin, Roma, Viyana veya Budapeşte ile karşılaştırın, ne demek istediğimi anlarsınız.
Dünyanın bütün başkentleri güzel sanatlarla ilgili onlarca müzeye sahipken bizde olmaması beni bir ressam hoca olarak çok düşündürüyor. Kültür Bakanlığımız eski Türk Ocağı Binasını Devlet Resim Heykel Müzesi’ne dönüştürdüyse de, ne yazıktır ki, burası tam olarak çalıştırılamamış, bir türlü tam olarak halkın hizmetine sunulamamıştır.
Gerek turist olarak, gerek başka amaçlarla yurtdışına gittiğimizde zamanımızın bir bölümünü müze gezmelerine ayırdığımız bir gerçektir. Paris’teki Güzel Sanatlar Müzelerini (Louvre veya D’orsay) neredeyse gezmeyen kalmamıştır. Ben kiminle görüştüysem, herkesin bu müzelerle ilgili az çok bir fikri olduğunu saptamışımdır. Müzelerin faydalarını anlatmaya kalksam sayfalar yetmez. Büyük ihtimalle tahmin ederim ki, Ankara Belediye Başkanları bu mekanları gezip görmüşlerdir. İnsanlar için müzelerin işlevlerinin ne kadar önemli olduğunu sanırım farketmişlerdir. Pekala belediyeler kendi imkanlarıyla Ankara’nın birçok semtinde Güzel Sanatlar Müzeleri oluşturabilir, bence çok zor bir şey değil. Yeter ki önce müzeye uygun bir bina bulunsun. Sonraki aşama olan eserlerin toplanması olayına gelince, aynı Eskişehir Belediyesi’nin yaptığı gibi bir yol takibiyle eser toplama işini halletmek mümkün olabilir.
Örneğin, öncelikle Ankara’da yaşayan ve ülkemizde belirli bir yere gelmiş ressamlarımızın katılacağı bir çalıştayla eser teminini sağlayabiliriz. Ressamlarımızın her biri müze için yaptığı eserini armağan etmekten büyük bir zevk alacaktır, gurur duyacaktır. Bizler bunu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi için ayrı ayrı yaptık. Ankara için de yapmaktan zevk alacağımız kesindir.
Ben Ankara’nın turistik bir şehir olarak anılması hususunda bazı çalışmaların yapıldığını biliyorum. Bir turistik şehirde örneğin Çağdaş Güzel Sanatlar Müzesi’nin eksik olması, buraya gelen turistlerde olumlu bir izlenim bırakmaz kanısındayım. Kısacası unumuz var, şekerimiz var, yağımız var. Pekala helva yapabiliriz...
Paylaş