Bugün Nereye Gitmeli?

Arkadaşımız, birilerine sormuş. Cevaplar normal olarak hep yeme-içme üzerine verilmiş. Kimi “Gölbaşının kenarındaki bir yere gider, güzel sabah kahvaltısı yaparım”. Kimi, “Papazın Bağı çok güzel oluyor, arkadaşlarımla oraya gideriz”. Kimileri de, “az sayıda bulunan piknik yerlerine gidip orada mangal keyfi yaparız” diye cevap vermişler. Dikkat ettiyseniz hepsi yeme-içme üzerine.

Hani tilkiye sormuşlar.

– Kaç tane hikaye biliyorsun?

- O da 40 tane demiş.

- Peki neyle ilgili?

- Hepsi de tavukla ilgili demiş.

Bizde aynen öyle olduk. Yemek içmekten başka bir şey bilmez hale geldik. Televizyonda yemek programları, arkadaş toplantılarında yemek tarifleri, insanlarımızın büyük bir çoğunluğu hep bu konular ile meşgul oluyor. Elbette bunun yadırganacak bir tarafı yok. Nitekim bende yadırgamıyorum. Zira insanoğlu yaşamını sürdürmek için, öncelikle karnını doyurmak zorunda. Buna katılmamak mümkün değil. Benim anlatmak istediğim başka şey. Acaba ruhumuzu doyuruyor muyuz?

Bu sorunun cevabını samimi olarak verecek olursak, net olarak “evet” dememiz mümkün değil. Peki ruhumuzun gıdası nedir? Eskilerin “Bedii Zevkler” dediği güzel (sanatsal) şeyler, hani güzel bir manzara karşısında ona bakıp, derin bir nefes alıp, “vay be” deriz. İşte bu bizim ruhumuzun en büyük gıdası olur.

Değerli dostlarım, tatil günleri havaların serin olduğu zamanlarda ne yapıyoruz? Eve kapanıp, hanımlar, “iş, güç” diyor ama genellikle televizyon karşısına geçip, akşama kadar onunla vakit geçiriyor. Elbette buna herkesi katmıyorum. Oysa Ankara’mızda tatil günleri gidecek o kadar çok alternatif var ki, bunları tekrar saymak birkaç sayfayı bulur. Ancak ben yine de birkaç tanesine değinmek istiyorum. Mesela, tiyatrolar, diğer bir örnek de sergi salonları. Elbette ben bir ressam olarak sergilere değineceğim. Ankara’da takriben 50 küsür sanat galerisi var. Bunların hepsi sanatçıların eserlerini sergiliyor. Meraklı olan sanatseverler bu sergileri gezip, zamanlarını güzel şekilde değerlendiriyor. Ancak yeteri kadar geziyor muyuz? Bence “Hayır”. Daha yakın zaman önce açılan Kitap Fuarını gezen insan sayısı o kadar azmış ki, değerli yazar Ayşe Kulin’de imza gününde bununla ilgili serzenişte bulunmuştu.

Benim de sizlere, bugünlerde gezmenizi, görmenizi tavsiye edeceğim birkaç sergi var. CerModern’de Van Gogh Sergisi var ki, bence çoluk çocuk bu gösteriye muhakkak gidin. Çünkü bildiğiniz gibi Van Gogh dünyanın en önemli ressamlarından. Onun bütün hayatını ve yaptığı resimleri filme alıp, duvar boyu dev ekranlarda, hikaye gibi seyrediyorsunuz. Hatta son anda yapmış olduğu “Uçuşan Kargalar” resmini canlandırmışlar ve sonun başlangıcı olarak değerlendirmişler. Bence kapanmadan muhakkak görmek gerekir. Diğer bir etkinlik de, değerli iş adamımız, sanat kolleksiyoneri Erhan Peker’in Peker Sanat Galerisi’nde. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin master ve doktora öğrencilerinin yapmış olduğu tablolar sergileniyor. Bence, özellikle resimle ilgilenen genç öğrenci arkadaşlar bu sergiyi muhakkak gezmeli. Çünkü onların resim yapma isteklerini arttıracak bir sergi.

Mehmet Pesen, geçtiğimiz Ağustos ayında aramızdan ayrılan İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nin ünlü resim hocası. Minyatürlerimizden esinlenerek yaptığı eserlerle Türk kültür ve sanatını değişik bir soluk getirmiş sanatçımız, hocamız. Valör Sanat Galerisi’nde görebilirsiniz. Bu galeriye 500 metre uzaklıkta Armoni Sanat Galerisi var. Burada Merzifon’da yaşayan sanatçımız Vedat Hazneci eserlerini sergiliyor. Kadınlarımızı konularına almış, onların kimilerini bir deniz kenarında, kimilerinin gözleri bağlı ama dimdik duran portreleriyle gizemli dünyalarını tam bir sanatçı gözüyle, başarıyla anlatmış.

Gezip, gördükten sonra aklınızda kalacak bir sergi, Nurtaç Özler. 1970’li yıllardan bu yana resim yapan ve bunu günümüze kadar getiren bir sanatçı dostumuz. Onun yapıtlarını Gözde Sanat Galerisi’nde görünce çok heyecanlandım. Çünkü tablolar çok değişik bir teknikle yapılmıştı. Sonra öğrendim ki, kağıtta oluşturulmuş. Çok özel kağıtlar boyanıp, eserin yapısına göre kesilip, yırtıldıktan sonra tuvalin üstüne yapıştırılıyor. Bu şekilde üst üste çalışma sonunda tabloları hazırlıyor. Bu şekilde tablonun renkleri hem çok uyumlu oluyor hem de renkler arasında çok iyi bir es-pas oluşuyor. Bence duvarınızda olmasından zevk alacağınız eserler. Burası da muhakkak gezilmeli.

Yukarıda saydığım sanatsal etkinlikleri gezip gördükten sonra, kendinizde bir rahatlama hissedeceğinizden eminim. Elbette etkinliklerin hepsini yazmam mümkün değil. Bildiğim kadarıyla daha birçok sanat galerisinde çok değerli sanatçıların eserleri sergileniyor. Ben kendime göre bir seçki yaptım. Artık gerisi size kalmış...