Gözlerini açmaya çalıştığında, kendisini bir gemi kamarasında buluyor. Beyni zonkluyor. Elleri titriyor. Üstünde sanki binlerce ton var. Bulutların ötesinde gibi. Anımsamaya çalışıyor.
Evet, caddede yürürken, doğru, tam karşıya geçeceği sırada, önünde duran arabadan üç kişi fırlıyor, biri ağzını kapatıyor, öteki kolundan asılıyor, tamam, diğeri burnuna bir koku dayıyor, sonra...
Kamarada karşısında duran adamı resimlerinden tanıyor. Kuzey Kore Başkanının oğlu, Kim Jong II. Adam da, onu filmlerinden biliyor. Güzelliği ile tüm Asyalı erkeklerin hayallerini süsleyen, Güney Kore'li ünlü film yıldızı Choi Un Hui. Hem usta bir film yıldızı, hem muhteşem güzel.
AŞKINI HAPSE ATTI
Yıl 1978, Hong Kong. Film ya da opera adı olabilir, Limandan Yıldız Kaçırma.Ama, değil. Gerçek. 34 yaşındaki Kim Jong tam bir film hastası. Her hafta, babasının sarayında, dünyanın dört bir yanından getirttiği filmleri sabahlara kadar izliyor. Babası Kuzey Kore'ye hükmediyor. O da, babasından sonra iktidarı devralmayı bekliyor. Ama, aklı Choi Un Hui'de. Güzel yıldıza sırılsıklam aşık.
Bakıyor ki, filmle olmuyor, Hong Kong'da Kuzey Kore'ye ait bir gemiyle Hui'yi kaçırıyor.
Hui gözlerini açtığında, Kim Jong ilanı aşka hazırlanıyor. Ama, Hui daha nerede olduğunu bile sormadan, büyük bir kaygıyla, önce ‘‘Sang nerede’’ diye soruyor. Sang?.. Yoksa, şu ünlü Güney Koreli rejisör Shin Sang Ok'u mu soruyor bu alçak kadın?.. Evet, onu!.. Çünkü rejisör, Hui'nin büyük aşkı.
Kim Jong yıkılıyor!.. Üç gün sonra aynı kamarada bu kez Shin Sang Ok baygın yatıyor!
Aşkını mı reddediyor?.. Güzel yıldız doğru demir parmaklıklar arkasına!.. Ya aşkına engel olan rejisör?.. O da, doğru sürgüne!..
NÜKLEER SİLAHLA GÖNÜL TEDAVİSİ
Arada Kim Jong birkaç deneme yapıyor, boşuna! Hui hiç yüz vermiyor. ‘‘Hapis yatarım da, aynı yatakta yatmam’’ diyor da, başka bir şey demiyor.
Hapis ve sürgün beş yıl sürüyor. Kim Jong, Asya'nın bu iki yetenekli yıldızını Kuzey Kore için kullanmayı düşünüyor. ‘‘Rejim için film çevirme’’ görevi veriyor ikisine. 80'lerin sonunda, Hui Moskova Festivali'nde birkaç kez en iyi oyuncu, Sang Ok da, en başarılı rejisör seçiliyor.
89'da ise, 1978 Hong Kong'un tersi yaşanıyor. Bir festival için gittikleri Viyana'da, Hui-Ok çifti bu kez başlarındaki izbandut nöbetçileri bayıltıp, ABD Büyükelçiliği'ne sığınıyor. Oradan da, ver elini Amerika!..
Son yıllarda ilgiyle izlenen, vurdu-kırdı Ninja dizileri, işte rejisör Sang Ok'un eseri!.. Yetmez, Kuzey Koreli'den hınç almanın zamanı!..
Kim Jong II mi? O günümüzün Kuzey Kore diktatörü!.. Bugünlerde dünya basınında adı çok geçiyor. Nükleer silah üretiyor, silah denetçilerini ülkesinden kovuyor, insanlığı tehdit ediyor. Kırık gönlünü, nükleer silahla tedaviye uğraşıyor. Aşkını unutmak için, diktatörlüğünü ülkesinde perçinlemek için, kendini dünyaya kanıtlamak için, her geçen gün daha zalim.
Ama, son günlerde daha da saldırgan. Çünkü, en son çevrilen James Bond filmi, Kuzey Kore'deki dikta rejimini anlatıyor ve diktatörü yerden yere vuruyor. Filmdeki imza, Sang'a ait!