Yerin altı da üstü de ona ait

16 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de Tayyip Erdoğan imzasıyla şu genelge yayınlanıyor:

Haberin Devamı

“Kamu kurum ve kuruluşları (Belediyeler ve il özel idareleri hariç) ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait şirketlerin, kendi mülkiyetlerinde veya tasarruflarında bulunan taşınmazlarıyla ilgili olarak; kamu kurum ve kuruluşları, vakıf, dernek veya bunların şirketlerine, gerçek veya tüzelkişilere; satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir vb. her türlü tasarrufa yönelik işlemleri için Başbakanlık’tan izin alınacaktır”.
“Taşınmaz” dediği anda, yerin altını da üstünü de Erdoğan kendisine bağlıyor. “Her türlü kullanım iznini” kendisi veriyor. Böyle bir merkeziyetçilik pratikte mümkün değil, ama bağlıyor.

ORAN’DAN SORULAR

Genelge ile ilgili CHP’den Umut Oran Enerji Bakanı Taner Yıldız’a sorular yöneltiyor. Bu genelge sonrasında madenciler yeni ruhsat almakta ve ruhsatın uzatılmasında sorun yaşıyor. Yetki tek merkezde, sıkıntı büyük. Oran vurguluyor:
“Pek çok yerli ve yabancı firma bu genelge yüzünden madenciliğe yatırım yapmıyor”.
Taner Yıldız sıkıntıyı doğruluyor, Oran’a yanıtında, 2006’da verilen maden ruhsat sayısı 10 bin 462 iken, bu izin 2012’de 1.413’e, geçen yıl sadece 84’e düşüyor. Ruhsat azalıyor, ekonomide kayba yol açıyor ve “madenciliğe yatırım” hızla düşüyor. Ruhsat süresi sona erdiğinde hiçbir madenci yeniden izin alıp alamayacağını bilmiyor.

ÖRNEĞİ VAR

Ruhsat süresi üç yıl, ruhsat süresi bitmeden, kendisini desteklemediğine inandığı özel bir altın madeninin ruhsatını geçenlerde iptal ediyor. Kime izin var, kime yok, ben karar veririm. Neye göre karar verirsin? Soma’daki ocağın kullanımı belli bir süre ile bir özel şirkete ait. Ama, ruhsatından denetimine kadar her şeyinden sorumlu olan belli.
Soma tarihi felaket. Böyle giderse, bugün Soma’da, yarın başka bir yerde.

Haberin Devamı

İki yıldır Soma

FACİANIN yaşandığı Soma’daki maden ocağı ile ilgili CHP ve MHP’nin verdiği Meclis araştırmasına Tayyip Erdoğan’ın yanıtı şaşırtıcı, “Gündemi saptırmak için verildi, Soma yok orada”. Doğru söylemiyor, baştan sona var. Geçelim, CHP ve MHP Manisa milletvekillerinin Soma uyarılarına bakalım.
CHP’den Sakine Öz: 4 Mart 2013 Çalışma Bakanı Faruk Çelik’e, 23 Ekim 2013 Enerji Bakanı Taner Yıldız’a soru, 23 Ekim 2013 Meclis araştırması, 6 Ocak 2014 ve 1 Mart 2014 Taner Yıldız’a, 15 Nisan 2014’te Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na sorular.
CHP’den Hasan Ören: 13 Kasım 2012 Faruk Çelik’e, 1 Şubat 2013 Taner Yıldız’a sorular, 23 Ekim 2013 Meclis araştırması.
CHP’den Özgür Özel: Meclis araştırması ve çeşitli defalar gündem dışı konuşmalar.
MHP’den Erkan Akçay: 14 Kasım 2013 Taner Yıldız’a ve 19 Kasım 2013 Faruk Çelik’e Bütçe Komisyonu’nda, 26 Kasım 2013 genel kurulda, 2 Aralık 2013 Taner Yıldız ve Faruk Çelik’e sorular. Bu ocakta ölümlü kazalar ve göçük nedeniyle.
Soma iki yıldır hem de çok yoğun biçimde var, bu uyarıların bir bölümü doğrudan felaketin yaşandığı maden ocağı ile ilgili. Hâlâ hangi “fıtrat”?
Ömründe muhalefete bir kez kulak vermiş olsa, belki de bu facia önlenmiş olabilirdi, bir kez.

Haberin Devamı

Tekme-tokat Türkiye

“Başbakan bir markete sığındı diye fotoğraf yayınlandı, bu eski bir fotoğraftı”.
AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik’in bu savunması doğru değil. O görüntülerde Tayyip Erdoğan Soma’da halkın tepkisi üzerine markete sığınıyor, yetmiyor bir yurttaşa, “Neden kaçıyorsun İsrail dölü” dedikten sonra tokat atıyor. Markete girmeden önce protesto edenleri “Gel benim yüzüme yuhala bakalım” diye azarlıyor.
“Ananı da al da git” azarından tokat atmaya uzanan hazin bir macera. Kendisi tokat, yakın bürokratı tekme atıyor. Hüseyin Çelik de, bu sahneleri savunmakla görevli. Bu duruma düşmektense, sözcülükten çekilmek daha iyidir.

Yazarın Tüm Yazıları