Yeni manevra: İslam özel sektörü

HİÇ bir kıvırmaya, öyle değildi, böyleydi gibi safsatalara yer bırakmayacak kadar açık bir amaç maddesi:

‘... İslami kurallara uygun olarak (...) mal ve hizmet üreten özel teşebbüslerin kurulmasını, büyümesini teşvik ederek üye ülkelerin ekonomik kalkınmasını sağlamaktır.’

AKP iktidarında özel sektör ikiye ayrılıyor. İslami kurallara uygun olan ve olmayan özel sektör!.. Hedef şimdi, İslamá uygun özel sektörün kurulması!..

İslami özel sektörü kurmak, gelişigüzel söylenmiş bir hedef değil. Ortada anlı şanlı bir yasa tasarısı var. Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’ndan geçmesi beklenen bir tasarı.

CİDDE TOPLANTISI

Kasım 1999. Cidde’de İslam Kalkınma Bankası’nın (İKB) yıllık toplantısı. Bu toplantıda İslam Özel Sektörünün Geliştirilmesi Kurumu adıyla, ayrı bir uluslararası Kurum oluşturulması kararına varılıyor.

Anılan kurum Temmuz 2000’de faaliyete geçiyor. Merkezi Cidde. İKB üyesi ülkeler, bu yeni Kurum’un sermayesine belli paylarla katılıyor. Türkiye’nin katılım payı 11 milyon 760 bin dolar.

Türkiye bu Kurum’un kurucu anlaşmasını 1 Eylül 2003’te imzalayarak, üye oluyor. Anlaşma şimdi Türkiye’nin bu Kurum’a üyeliğinin onaylanması için TBMM’ye sunuluyor. Onaylanacak anlaşmanın maddeleri, İslami kurallara uygun çalışacak özel sektör kurulmasını öngörüyor.

İslam ülkeleri ayrı, ama bizde Anayasa’nın laiklik ve eşitlik ilkelerine aykırı!..

GEREKÇE MASUM

AKP Hükümeti bu anlaşmanın belli maddelerine çekince koyuyor. Ne var ki, geçersiz!.. Çünkü, 1969 Viyana Sözleşmesi’ne göre, anlaşmaların amacıyla bağdaşmayan çekinceler konulamıyor. Oysa, amaç ortada.

Bunu bile bile, çekince koymanın anlamı ne?.. Göz mü boyamak?.. Uyutmaya mı çalışmak?..

Anlaşmanın resmi gerekçesi, Meclis’in onayına sunulan metinde yer alıyor: ‘Ülkemizdeki özel sektör firmaları yapacakları yatırımlar veya hammadde ve ara mallarının ithalatı için Kurum’dan finansman imkanına kavuşacaktır.’

Görünürde masum ve makul bir gerekçe!..

CAN ALICI MADDELER

Kurum’u ve amacını çok net gösteren iki madde var.

Bu Kurum’da İslam Hukuk Komitesi var. 29. maddeye göre, ‘Kurum, finansal konularda deneyimli, üç İslam bilgininden oluşan İslam Hukuk Komitesi’ne sahip olacaktır.’

Finans konularında deneyimli, ama İslam bilgini!.. İslam Hukuk Komitesi’nin görevi ne?.. 29. maddenin ikinci fıkrası:

‘İslam Hukuk Komitesi, belli bir yatırım kategorisinin İslamá uygun olup olmadığına karar verecek.’

İslamá uygun değilse?.. 14. maddenin altıncı fıkrası:

‘İslam Hukuk Komitesi’nin İslamá uygun bulmadığı yatırımlar gerçekleşmeyecektir.’

Hani, nerede hükümetin TBMM’ye sunduğu gerekçe?.. Bu maddenin hükümetin gerekçesiyle hiçbir ilgisi yok. Madde açıkça, ‘İslamá uygunsa para var, uygun değilse yok’ diyor!..

Dolayısıyla, Türkiye’de varolan özel kesim dışında, ayrıca İslami özel sektör kurulması öngörülüyor. Destek, bu Kurum’dan. Aynı Kurum’un arkasında, İslam Kalkınma Bankası var.

CHP’NİN İTİRAZLARI

Tasarıya CHP’den Onur Öymen muhalefet şerhi koyuyor. Erdal Karademir, Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle, soru önergesi veriyor.

Meclis Başkanı Bülent Arınç önergeyi geri çeviriyor, içtüzüğe aykırı bulduğu için. Çünkü, Karademir’in sorularından biri de, ‘bu yasayla, şeriat hükümlerinin uygulanacağı görüşüne katılıyor musunuz’ biçiminde.

Ne ilginç, AKP’nin TBMM’ye sunduğu en çarpıcı yasa tasarılarından biri bu. Ama, çoğu kimseden ses çıkmıyor!.. Hele de, en başta TÜSİAD ve aziz Türk Özel Kesimi’nden çıt yok!.. Oysa, bu yasayla birlikte, serbest pazar ekonomisi, Türk Özel Kesimi aleyhine bozuluyor!.. Rekabetin bozulması karşısında, her sefer aslan kesilen özel kesim, şimdi sessiz.
Yazarın Tüm Yazıları