Watergate, Wullf, TIR’lar

Haberin Devamı

EN çarpıcı örnek Watergate, Başkan Nixon’u istifaya götüren rakip parti merkezini dinleme skandalı. Watergate filmlere konu oluyor, skandalı ortaya çıkaran iki gazeteci ödül üstüne ödül alıyor. Başkanlığı elden giden Nixon haberi yapan gazetecilere çok kızıyor, o bile ne haberi yayınlayan Washington Post’u casuslukla suçluyor, ne de gazetecileri tehdit ediyor. Çünkü, gazetecilik.
Alman Cumhurbaşkanı Wulff’un yolsuzluk iddialarını Das Bild yayınlıyor. İstifa etmek zorunda kalan Wullf ne haberi yayınlayan gazeteyi casuslukla suçluyor, ne de genel yönetmeni Kai Diekmann’ı bedelini ödemekle tehdit ediyor. Çünkü, gazetecilik.
Ya bizde? MİT TIR’larında silah gönderildiğine ilişkin yazısı nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı ağır biçimde suçlayan Tayyip Erdoğan kendisini savcı ve yargıç yerine koyuyor, hatta ötesine geçiyor:
“Casusluk faaliyetinin içine o gazete de girmiştir, haberi yapan bedelini ağır ödeyecek”.
Nasıl ağır ödeyecek? Can Dündar’a işkence mi yapılacak? Hapiste mi çürüyecek? Cumhuriyet kapatılacak mı? “Öyle bırakmam onu” ne demek, nasıl bırakmayacak, neden özel meselesi? Yargıya hangi yetkiyle talimat veriyor? Dünyada bütün gazetecilik örgütleri ayaklanıyor. Cumhuriyet’in haberi sadece gazetecilik, Erdoğan’ı güç durumda bırakabilir, örnekler ortada, sorumlular kimseyi tehdit etmeden çekip gidiyor.

Haberin Devamı

Saray kompleksi

-SARAY’ın tuvaletlerini eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu’na müthiş öfke ile cevap veren Tayyip Erdoğan’ın kullandığı üslup dünya siyasi literatürüne girer: “Tuvaletleri mi temizledin? Klozetler altın ise ben istifa edeceğim, sen CHP’nin başına bela olmaktan vazgeçecek misin?”
Sanki sokakta kavga eden biri. Bu sözler Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan, sözüm ona tarafsız birine ait. Öfkesi her zamanki gibi patlıyor, çünkü Saray’la ilgili eleştirilerden rahatsız. Saray Erdoğan’ın kompleksine dönüşüyor.

Haberin Devamı

Davutoğlu ve Kandil

-MİT TIR’ları öfkesine Ahmet Davutoğlu da kendine göre katılıyor, Cumhuriyet’i eleştiriyor: “Casusluğa yataklık eden gazete Kandil ile röportaj yapmış”.
Sen yıllardır Kandil ile görüşüyorsun. Ayrıca, Kandil ile yirmi yıldır röportaj yapan onlarca gazete var. Elbette kimse suçlu değil, ama Cumhuriyet suçlu. Yazıklar olsun, öfke seline o da kapılıyor, bir de “bilim adamı” sıfatı var. Kaldı ki, TIR’larla ilgili bir söylediği bir söylediğini tutmuyor, o da ayrı.


Tesislere Adana örneği

-AKP her gün yüzlerce tesis açıyor ya da söz veriyor ya, 2011 seçimleri öncesinde, 4 Haziran’da Erdoğan Adana’da “Adana’nın 25 yıllık hayali” tanıtımıyla vaatlerde bulunuyor. Dört yıl sonra bugün o vaatlerden örnekler:
-Adana metrosunun Ulaştırma Bakanlığı’na devri yapılacaktı, yapılmadı. Belediye her ay bütçesinin yüzde 40’ını kredi borcu olarak geri ödüyor.
-Hızlı tren projesi, henüz ses yok.
-Güney çevre yolu ve demiryolu inşaatı, henüz başlamadı.
-Yeni kültür ve kongre merkezi, hâlâ ses yok.
-7 bin 500 kişilik spor salonu, adı kaldı yadigâr.
-2 bin 500 kişilik olimpik yüzme havuzu, henüz başlamadı.
-2011 yılında başlayacak denilen 1.550 yataklı Adana şehir hastane inşaatı birkaç ay önce başladı.
-Adana stadyum inşaatı birkaç ay önce başladı. Bu Adana örneği, aslında diğerlerini de izlemek gerek.

Yazarın Tüm Yazıları