Paylaş
Durumu toparlamak üzere Mısır Kültür Bakanlığı çeşitli ülke ve yazarlarla temasa geçiyor, Mısır’a yeniden ilgi çekebilmek amacıyla kitap yazılmasına karar veriliyor. Kitabı Fransız Christian Jacq yazacak, konu ünlü firavun Ramses. Jacq hiyerogliflerden yeni bilgiler topluyor, Ramses çevresinde dönen, beş ciltlik tarihsel bir roman yazıyor.
SADRAZAM HAPİSTE
On yıl önce okuduğum romandaki öykülerden biri müthiş etkileyici.
Ramses’in çok sevdiği, çok güvendiği bir sadrazamı var.
Günün birinde halkın bir bölümü sadrazamı yolsuzlukla suçluyor, Ramses’e başvuruyor.
Adalete sonuna kadar sadık olan Ramses, gözü gibi sevdiği sadrazamını çaresiz mahkemeye veriyor. Sadrazam hapse atılıyor. Özleminden geceleri uykusu kaçmasına rağmen Ramses, adaleti etkilerim kaygısıyla hapisteki sadrazamı ziyaret etmiyor. Günümüze örnek, hukuka müthiş saygı.
KEBAP VE ÖĞLE YEMEĞİ
Mısır’da böyle bir kültür var. O kültür darbeler ve terörle kayboluyor. Mursi’nin bağlı olduğu terör örgütü Müslüman Kardeşler’in son yıllarda bunda rolü büyük. İslam’ın arkasına saklanan Müslüman Kardeşler, Mursi ile birlikte iktidara geliyor. Toplumda inanılmaz bir ötekileştirme yaratıyor.
Mursi’nin bir süre önce söylediği bir sözü akıl alır gibi değil:
“Onlar bizi akşama kebap yapmadan, biz onları öğle yemeğinde yiyeceğiz” (4 Temmuz, Financial Times).
Yemeye hazırlandığı, onlar dediği, kendisine oy vermeyen yüzde 48 oranındaki halk.
Halkına ve adalete saygı, Ramses, yaklaşık üç bin üç yüz yıl önce, Mursi daha geçenlerde. Her şeye rağmen, seçilen hiç kimse darbeyi hak etmiyor.
Dışişleri Dolmabahçe’de iptal
DÜNYANIN her yerinde devlet geleneği, bir ülkede darbe gibi olağanüstü bir durumun değerlendirildiği toplantıya iktidar Dışişleri’nden de birilerini çağırır.
Her ne kadar bizim Dışişleri Bakanlığı sözü dinlenen, iktidar karşıtı, farklı görüşler dile getirebilen eski yetkin Dışişleri değilse bile, yine de madem Mısır, Ortadoğu Dairesi ya da Kahire Büyükelçisi gibi birilerini çağırmak gerek.
Oysa Dolmabahçe’de Tayyip Erdoğan başkanlığındaki toplantıda Dışişlerinden tek kişi yok. MİT Müsteşarı hariç, parti ve hükümet üyelerinden bazıları var.
Mısır nereden geliyor, nereye gidiyor, bizimle diplomatik ilişkileri nedir gibi bilgilere ihtiyaç yok anlaşılan. AKP dış politikada neden bu kadar çuvallıyor, işte buna bir örnek.
Müslüman Kardeşler’den yorumsuz
MISIRLI İslam profesörü “Cin yoktur, bu hurafedir” dediği için hakkında ölüm fermanı çıkarılıyor. Adam canını Mısır’dan kaçarak kurtarıyor.
Bir yıldır Mısır’da iktidarda bulunan Müslüman Kardeşler ideologları fetva veriyor. İşte bazıları:
- Müslüman olmayan kadınla evlenmek caiz değildir.
- Dindarlarla laikler aynı toplumda birlikte yaşayamaz.
- İnsanlar büyük bir genelevde yaşıyor, moda ve güzellik yarışmalarına, barlara, filmlere bakın yeter.
Demokratik seçimle iktidara gelmiş bir cumhurbaşkanının dayandığı en büyük güç Müslüman Kardeşler’in ideologları demokrasiyi de yorumluyor:
- Demokrasi Tanrı nizamını gasp etmektir.
Müslüman Kardeşler Gezi Parkı’nda
GEZİ Parkı eylemleriyle herkes ilgili. Onların deyimiyle, “bu fani âlemde”, Gezi Parkı’na ilişkin Müslüman Kardeşler’in de yorumu var. Kardeşler’in siyasal kanadı Özgürlük ve Adalet Partisi Genel Sekreteri döktürüyor:
“Gezi Parkı’nda eylem yapanlar yabancı çıkarlarına hizmet eden gruplardır. AK Parti’nin halkın refahı yolunda attığı benzersiz ilerlemeye rağmen, bu gruplar İslami olan her şeye savaş açmışlardır”.
Gezi Parkı’na gösterdikleri bu muhteşem ilgi karşısında, tatili yarıda kesip Dolmabahçe’de acele “Mısır zirvesi” toplamak, bu ilgiye karşılık verilen nezaketten başka bir şey değil.
Paylaş