Paylaş
Dizi “Sevişme nasıl olmalı ki, kadın da erkek de zevk alsın” konusunu işliyor, gerçek sevişme sahneleri ile.
RTÜK bizde bir dizide yer alan öpüşme sahnesini rapora döküyor: “Çiftlerden biri diğerinin alt dudağını emiyor, diğeri onun üst dudağını emiyor. Bu adaba aykırı sahne çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ahlaki gelişimine zarar verir”.
RTÜK bu raporu yazarken, ARD gerçek sahnelerle gençleri seks açısından eğitmek amacıyla program yayınlanıyor. Bir karı-koca, 33 yaşındaki David ile 30 yaşındaki eşi Federika programda gerçekten seks yapıyor.
Berlin’de yaşayan çift yedi yıldır evli. Erkek koreograf, kadın sağlık uzmanı. Dizi kadının çalışma ofisinde çekiliyor. Onlar anadan doğma, gerçekten sevişirken, seks uzmanları “Daha iyi nasıl sevişmek mümkün” konusunda görüş açıklıyor. Dizinin yönetmeni: “Porno değil, eğitimi amaçlıyor”.
RTÜK’ün unuttuğu şu, bizde 1970’lerde, 80’lerde okulöncesine dönük cinsel eğitim programları yayınlanıyor, hem de devletin resmi kanalında. Ya bugün? RTÜK ve Alman kanalındaki dizi, bilgi edinmek amacıyla gönderilen aracın indiği 510 milyon kilometre uzaklıktaki kuyrukluyıldız gibi. RTÜK üzerinden bugünkü Türkiye.
Ne aile, hangi bakanlık
BİRİ Amerikan, ikisi Türk üç üniversite ile UNICEF ve iki sivil toplum örgütü geçenlerde “1. Uluslararası Çocuk Koruma Kongresi” düzenliyor. Üç gün süren kongreye yurtiçinden ve yurtdışından akademisyenler ve uzmanlar katılıyor. Keşke karar alma konumunda bulunanlar da katılmış olsa. Aydınlatıcı bilgiler sunuluyor. Harika bir kongre.
Uzmanlardan birinin aktardığı olay, çocuk korumada nerede süründüğümüzü gösteriyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na öneri gidiyor, “Çocukların fiziki istismarını önlemek” amaçlı araştırma için. Bizde sık rastlanan, mutlaka üstüne gidilmesi gereken konu, aklı başında bir öneri.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yanıtlıyor: “Araştırmada çocuklara cinsel taciz yer almasın”. Fiziki istismarın önde gidenlerinden biri cinsel taciz, nasıl almasın. Bakanlığın gerekçesi kafa yapısının aynası: “Araştırmada cinsel taciz vakaları yer alırsa, dünyaya ülkemizle ile ilgili yanlış izlenim verilmiş olur”.
Medyada sık sık yer alan taciz haberlerini ne yapacağız? O haberler “yanlış izlenim” mi veriyor yoksa konunun üzerine gidilmesi gereğini mi? Gerekçe, kedinin pisliğini saklaması gibi. Ondan öte, çocuklara zarar veren bir tavır. Ailede ensest ilişkiler, okullarda, cezaevlerinde çocuklara cinsel taciz almış başını gidiyor.
Adı “Aile Bakanlığı” ama aileyi ve çocukları bu kafayla nasıl koruyacak, meçhul. Bilimsel araştırma bile yasak. Kongredeki bildirileri aklı başında birileri okusun, çocuk istismarında dünya ne tartışıyor, biz neredeyiz, Bakanlık görsün.
‘Bizde kalan sadece sakız’
HALİ vakti yerinde, çocuksuz bir aile çocuk yetiştirme yurdundan bir çocuğu evlat ediniyor. Bir süre sonra, aile çocuğa: “Gel senin eski kaldığın yere gidelim, arkadaşlarına oyuncak, çikolata götürelim, sen ne istersen”.
Gerçek bir olay. Çocuğun yanıtı garip: “Çikolata, oyuncak filan almayalım, sakız alalım”. Sakız mı? Çocuk: “Sakız, şeker gibi erimiyor, ayrıca başka şeyler gibi, kimse elimizden, ağzımızdan almıyor, bizde kalan sadece sakız”.
Bir pazar günü size acı vermek istemezdim ama bir pazar günü yetkililer üzerinde belki düşünür.
Paylaş