Paylaş
Uluslararası Gıda Sendikaları Birliği (IUF) yönetimi birkaç günlüğüne İstanbul’da. IUF Genel Sekreteri Ron Oswald Türkiye’yi yakından tanıyor, Gezi dahil, pek çok kez Türkiye’ye gelmiş. Şimdi IUF temsilcileriyle birlikte, bir toplantı için yine burada. Geçen akşam kendisiyle uzun bir sohbet yapıyorum.
Oswald Gezi sonrası Türkiye’den dönünce, Divan Oteli’ne mektup yazıyor, “gösterdiği insanlık örneği” için kutluyor.
YARALI İMAJ
“Sendikalara baskı, gençlere baskı, medyaya baskı”, dedikten sonra Oswald:
“Bunların modası geçti. Demokrasiden her geçen gün uzaklaşan Türkiye, Avrupa’da büyük eleştiri konusu, Türkiye’ye güven kalmadı. Tayyip Erdoğan muhalefet dahil her şeyi tasfiye etmeye çalışıyor. Bu yabancı sermayeyi de ürkütüyor oysa, Türkiye önemli bir ülke”.
Bir zamanlar örnek ülke olduğunu kabul ediyor, ancak:
“Erdoğan’ın kişisel imajı dünyada çok yara aldı. Protestolar hükümeti değiştirmez belki ama, insanları değiştirir, bunun sonucu bir dönem sonra ortaya çıkar”.
ÇELİŞKİLİ VE GARİP
Erdoğan’ın mitinglerine dikkat çekiyor Oswald, “O insanları sadece tek bir gün için saklıyor, oy verme günü için. Ülkesinde olup biteni anlamak istemiyor, danışmanları da galiba pek parlak değil”. Deneyli sendikacı muhalefete değiniyor:
“Otoriter baskı artıyor, her kesimi sindirmeye çalışıyor. Böyle giderse Türkiye’yi kaybederiz. Öte yanda, muhalefet etkisiz, oy oranı AKP’den hâlâ geride, seçim olsa yine AKP kazanır gibi görünüyor. Çelişkili ve garip”.
KONGRESİZ DEĞİŞİM
Ron Oswald sıkı bir entelektüel, dünyayı iyi izleyen biri. Türkiye’yi de. Hak-İş’i de gayet iyi biliyor, Türk-İş’teki başkan değişiminin de farkında:
“Böyle sendika olmaz. Kongre yapmadan başkan değişti, bu müthiş antidemokratik”.
Elin adamı haklı ama bu oyunlardan uzak. Hükümet koca Türk-İş’i bir günde, bir operasyonla bitiriyor.
Sadece Türkiye’yi değil, Uzak Asya’da, Amerika’da, Avrupa’daki sendikal eylemleri, geri kalmış ülkelerde demokrasi dışı iktidarları konuşuyoruz. Pakistan ya da Endonezya örneklerine değindiğinde, içim cız ediyor. Gide gide, o ülkelerle karşılaştırmaya mı kalıyoruz?
Ron Oswald ile sohbet çok zevkli.
Bavul taşımakla başladı
ÖZEL şoförü yok, özel asistanı yok, uçağa binerse birinci sınıf uçmuyor, gittiği yerlerde beş-altı yıldızlı otellerde kalmıyor, daha mütevazı otelleri seçiyor.
Oysa, on bir milyon üyeli, 127 ülkede örgütlü, 370 sendikanın şemsiye örgütü olarak dünyanın en büyük sendikalarından IUF Genel Sekreteri.
İngiliz asıllı Ron Oswald 1997’den beri bu görevi yürütüyor. Hayata Londra Heathrow Havaalanı’nda bavul taşıyarak atılıyor. Otobüs şoförlüğü ve benzer işlerden sonra ekonomi okuyor, çalışma ekonomisi dalında yüksek lisans yapıyor ve IUF’ye giriyor. Adım adım yükseliyor, şu anda dünyanın en deneyimli sendikacılarından biri, tuttuğunu koparıyor, tam mücadele adamı. Ayrıca, çok sempatik.
Hava-İş direnişine ilgi
RON Oswald Hava-İş direnişi ve greviyle çok ilgili. Çünkü, önde gelen alanı hak ihlalleri, işten atılmalar, güvencesiz işçi çalıştırma. Etkili bir ekibi var, özellikle Asya’da.
Hava-İş direniş ve grevinde THY’nin işçilere haksızlık yaptığına inanıyor. Hava-İş direnişinde 478, grevinde 128 gün geride kalıyor, kimsenin ruhu duymuyor. Ama, IUF ve Ron Oswald ilgileniyor. Olayın uluslararası sendikal platforma taşınması söz konusu.
Bunun dışında, hükümetin Hava-İş’te bir operasyon hazırlığı var. İddiaya göre, birileri Hava-İş’in başına Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yeğeninin getirilmesi için uğraşıyor.
On bir kanalda Erdoğan
TAYYİP Erdoğan partisinin belediye başkanları toplantısında konuşuyor. TV’yi açıyorum ve sayıyorum.
Erdoğan’ın konuşmasını tam on bir TV kanalı başından sonuna kadar canlı yayınlıyor.
Tek başına bu örnek bile, Türkiye’deki medya baskısını, rejimin niteliğini anlatmaya yetiyor. Dünyada başka örneği yok. Son zamanlarda nerede konuşursa, kanallar ona çalışıyor. Konuşmasını kimin yayınladığını, kimin yayınlamadığını acaba sonradan takip ediyor mu dersiniz.
Paylaş