Türkiye çoktan out

Obama orada “Avrupa ve Asya’da yeni müttefikler kazandık” diyor ve yıllardır karşı olduğu İran’ı övüyor. Varan bir, Türkiye out.
İran’la kalmıyor, bu yılın politikasını çizen belgede müthiş bir tercih var: “Devletlerle ortaklıklarımızın yanı sıra devlet olmayan gruplarla da işbirliğine gideceğiz”. Asya’da yeni müttefikler kazandık deyip, ardından “devlet olmayan gruplarla işbirliği” deyince, aklınıza ne geliyor? Kürtler ve PKK herhalde. Varan iki, Türkiye out.

NATO VE TERÖR

Belgede söz NATO’ya geliyor: “NATO müttefiklerimiz içinde İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Kanada’yla yakın tarihi bağlarımız vardır”. NATO çerçevesinde Baltık ülkeleri ile Polonya’ya övgü var. Varan üç, Türkiye out.
El Kaide ve IŞİD ile mücadeleye uzun uzun yer verilen belgede, “Teröre karşı mücadele Somali, Afganistan ve Irak gibi ülkelerle birlikte yürütülmektedir” deniyor. İki terör örgütü de bizim yanı başımızda. Varan dört, Türkiye out.

VE TÜRKİYE

Türkiye’nin adı geçmesi gereken bölümlerde Türkiye yok. Bir yerde, tek bir cümlenin yarısında var:
“(...) Türkiye ile ilişkilerimizi değişime tabi tutmaya devam edeceğiz”. Washington-Ankara hattında soğukluğun resmiyet kazandığı cümle. NATO bölümünde, terörle mücadele bölümünde, Avrupa-
Amerika Serbest Ticaret Anlaşması bölümünde Türkiye’den söz yok. Çünkü, “İlişkilerimiz zaten değişiyor, değişmeye de devam edecek”. Amerika’nın politik tercihi olarak.
Üç Müslüman’ın öldürülmesiyle ilgili Tayyip Erdoğan, Obama’ya sesleniyor, “Neredesin Sayın Başkan”. Obama nerede olduğunu Ulusal Stratejik Belgesi ile yanıtlıyor. Türkiye çoktan out.

Sıra öğretmenlerde

-ADI hayli garip. Milli Eğitim Bakanlığı dolaylı bir lafla, “Bilişim Sistemleri Kullanım Taahhütnamesi” adı altında okullara bir belge gönderiyor. Bütün öğretmenler imzalamak zorunda. Öğretmenlere sosyal medyayı kapatıyor.
Öğretmenler “devlet büyüklerine hakaret, kamuoyunu yanıltmaya yönelik tavır ve kurumları küçük düşürücü yorumlar yapmayacaklarına” ilişkin imza atacak. İmza atmayanın ya da attığı halde sosyal medyada eleştiri hakkını kullanan öğretmenlerin vay haline.
Önce gazeteciler susturulmak isteniyor, ardından savcı ve yargıçlar sürülüyor, polisler tutuklanıyor. Üniversiteler zaten malum. Şimdi öğretmenler. Bakkallar, kasaplar, manavlar, şoförler sırada olsa gerek.

Kısa kısa, bugün pazar

-Nobel edebiyat ödülü sahibi Perulu yazar Mario Vargas Losa politikadan sonra şimdi de aktörlüğe soyunuyor. 78 yaşındaki Losa, Boccaccios’nun “Decameron Öyküleri”nden birinde başrolü oynuyor. Madrid’de sahneye çıkıyor.
-En ünlü örnek Ronald Reagan, aktörlükten Amerikan başkanlığına uzanıyor. Aktör iken siyasete atılan vali örneği var, Arnold Schwarzenegger’in Kaliforniya Valiliği. Buna şimdi vurdulu kırdılı filmlerin önde gelen aktörü Steven Seagal eklenecek gibi. Seagal Arizona Valiliği’ne aday.
-Dünyanın en güzel kadınları listesinde yer alan Amerikalı oyuncu Gwyneth Paltrow güzelliğini korumak için ayda on dört bin dolar harcıyor. Yüz ve vücut bakımı, vitaminler, masaj ve çeşitli spor aktiviteleri için.
-Dünyanın en büyük “fast food” zincirlerinden McDonald’s yılda 27 milyar dolarlık ciro yapıyor. Türkiye dahil, dünyanın her yerinde şubeleri var. Bir süre önce bu kurumun iletişim direktörlüğüne getirilen Mike Donahue bir tespitte bulunuyor. Ayaküstü atıştırmak yerine, yemeğe daha fazla zaman ayırma eğilimi beliriyor. McDonald’s buna uygun mönü hazırlığında.