Türban kalmadı öğrenci evi verelim

Meclis’e kadın milletvekilleri ilk kez türbanla gelecek. Ya CHP buna ses çıkarmaz ve AKP’nin girişimine sert tavır almazsa. Telaş bundan dolayı, AKP’de tüm hesaplar CHP’nin sert tavrı, hatta kavga çıkarması üzerine kuruluyor.
Ancak, AKP beklediğini bulamıyor. Meclis’te türbanlı milletvekili kadınlar tepki görmeden, Genel Kurul’da yerlerine oturuyor. Eyvah, yıllara dayanan en
büyük mağduriyet uçup gidiyor.
Oysa, halkın karşısına mağdur kimlikle çıkmak, on yıllık AKP iktidarının en büyük kozu. Mağduriyet en büyük oy deposu.

BİZ VE ONLAR

Tayyip Erdoğan’ın bütün konuşmaları mağduriyet edebiyatı ile dolu. Konuşmalarında, “biz ve onlar” ayrımı, mağduriyet üzerine kurulu. Konu ne olursa olsun, ister sakız çiğnemek, ister çelik çomak oynamak, “biz ve onlar”.
Halkın muhafazakâr ahlak anlayışını “biz-onlar-mağduriyet” üçgenine alıyor. Türban bu üçgende iyi malzeme, ama artık yok. Olmadığı için AKP çok üzgün.
Yaşam biçimini etkileyecek yeni malzeme bulmak gerek. İşte öğrenci evleri. Muhafazakâr kitleleri kandıracak yeni bir mağduriyet konusu. “Öğrenci evlerinin bugünkü halinden siz ve biz mağduruz, onlar yine itiraz ediyor”.

YENİ MALZEME ŞART

Türbanı elinden nasıl aldıysa, muhalefetin ve CHP’nin bu kozu da, AKP’nin elinden alması gerek.
Seçime giderken AKP’nin yeni mağduriyet konuları ortaya atacağını tahmin etmek güç değil. Muhafazakârlık adına, kandırmaca gereği.
Mağduriyet olmazsa, iktidar yok. AKP’nin formülü bu.

Dördüncü TIR, dördüncü sır

HER biri yaklaşık elli kilo, yirmi çuval kükürt ve kapakları mühürlü, içeriği bilinmeyen sekiz varil.
Bunlar Suriye’ye geçmeye çalışan üç TIR’da yakalanıyor. Bir kişi gözaltına alınıyor. Olayı Genelkurmay Başkanlığı geçen ay açıklıyor. Açıklamada, yakalanan malzemelerin teşhis için Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne (AFAD) teslim edildiği belirtiliyor.
Mühürlenmiş varillerde ne var? O malzemelerden kimyasal silah üretmek mümkün mü? Madem Suriye’ye gidiyor, malzemenin kimlere teslim edileceği araştırılıyor mu? Daha ilgi çeken soru şu. Onca üniversite ve TÜBİTAK varken, malzemeler incelenmek için neden AFAD’a gönderiliyor?
CHP milletvekili Hurşit Güneş bu soruların aydınlatılması için Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a soru önergesi veriyor.
Aradan bir ay geçiyor, henüz yanıt yok. Şimdi içi roket başlığı dolu bir TIR yakalanıyor, son durak muhtemelen yine Suriye. Bir ayda yakalanan “dördüncü TIR, dördüncü sır”.
Amerikan gazeteleri sık sık, “Türkiye’den Suriye’ye silah ve çeşitli malzeme kaçırıldığını” öne sürüyor. Beşir Atalay bir an önce mühürlü varillerin yakalandığı “ilk üç TIR’ın sırrını” açıklasa iyi olacak.
Sır dolu her TIR, akla bin türlü sır dolu soru getiriyor.

Üsküdar trafiği tur bindiriyor

MARMARAY’ın Üsküdar istasyonu çevre düzenlemesi ile birlikte tamam, yeşillik ve hayli geniş bir alan.
Ne var ki, Marmaray açıldığından bu yana Üsküdar trafiği allak bullak. Günün her saatinde ve haftanın her gününde trafik öyle sıkışık ki, Üsküdar’ın sadece meydanından yarım saatten önce çıkmak mümkün değil. İnsanlar araçlardan iniyor
ve yürüyor. Başka çare
yok.
Ayrıca, otobüs ve minibüse binmek için uzun kuyruklar. Garip ama, minibüsler için durak caddenin tam ortasında.
Karma-karışık bir yol düzeni. İstanbul trafiğinde zaten herkes burnundan soluyor, Üsküdar buna tur bindiriyor, saç, baş yolduruyor.