Paylaş
İnternette yayınların düzenlenmesi ve o ortamda işlenecek suçlarla mücadele için Erişim Sağlayıcıları Birliği kuruluyor. Bu açık sansür, dünyada örneği yok. Kaldı ki, bizde 200’e yakın erişim sağlayıcı kuruluş var, hiçbiri o birlikte temsil edilmiyor.
İnternet piyasasının yüzde 92’sini kontrol eden Türk Telekom erişimi engelleyebiliyor. Mesaj sistemleri Whatsup, Gtalk, MSN dahil, hepsi kontrol altında. Mektubu açıp okumak nasıl suç ise, e-postanın içeriğine bakmak da Anayasa suçu, ne gam.
TİB’de yeni kadrolaşma başlıyor, alt ve üst yönetim değişiyor, hukuk mezunu personel evrak işlerine kaydırılıyor, yerlerine, hukuk bilgisi olmayan elemanlar geliyor. Dinleme kayıtlarını denetleyen bölümün başına Erdoğan’ın AKP’deki özel kalem müdürünün kardeşi getiriliyor. Bu “kardeşiniz” vaziyete hâkim, kim, neden dinleniyor, hepsini biliyor. “Ne yaptıklarını biliyoruz, inlerine gireceğiz” diyor ya, aslında sadece cemaat değil, herkesin özel hayatı denetim altında.
AÇIK KAPANDI
Bu işleri izleyen CHP milletvekili Erdal Aksünger ilgili bakanlara soruyor, soru bir başka vahim durumu sergiliyor:
“TİB’de gizli dinleme sistemlerine neden el konulmuş, el konulan sistemler TİB dışına neden çıkarılmış, kimlere gönderilmiştir?”
17 Aralık yolsuzluk iddialarına karşı önlem hazır, hiç sorun yok, dinleme kayıtları ve her türlü yolsuzluk iddiaları kontrol altında. Sistemin bütün açıkları kapatılıyor. Sadece en kritik aşamada IŞİD militanlarını izlemek “teknik açıdan” mümkün olamıyor, şanssızlık işte.
Yine de kazayla bir şey sızarsa, gelsin “devlet sırrı”, 50 yıl gizli. Her adaylık nutkunda “Her şey millet için” diyor. Yolsuzluğu millet yaptığına göre, milleti korumak onun görevi.
AKP Resmi Gazete’yi keşfetti
DÖRT bakan hakkında yolsuzluk soruşturması amacıyla kurulan komisyon ilk kez geçtiğimiz salı toplanıyor, gerekli seçim yapılıyor, ama komisyon henüz çalışmaya başlamış değil.
Muhalif üyeler soruyor, AKP’li başkan: “Komisyonun amacı, üyeleri Resmi Gazete’de yayınlanacak, çalışmaya ancak ondan sonra başlayabiliriz”.
Resmi Gazete’de yayınlamak iş mi, mükerrerde (aynı gün tekrar baskı) bile çıkabilir. Aradan üç gün geçiyor, üyeler “Resmi Gazete’de hâlâ çıkmadı” diye ısrar edince, Başkan “Birkaç gün içinde çıkar” diyor, hâlâ çıkmış değil.
Komisyona üye bildirimi AKP’de yaklaşık iki ay sürüyor, şimdi de, Resmi Gazete mazereti. 17 Aralık iddiaların ortaya atıldığı ilk tarih, bugün 12 Temmuz, yedi ay geçmiş, yolsuzluk soruşturması hâlâ başlayacak.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında yolsuzlukları tartışmak “muhteşem adaya” zarar verebilir, bu işler ekime kalır, sonra bakarız. Artık o gün ne gösterirse.
PKK Yeşilköy’de
“ÇÖZÜM süreci paketinin” Meclis’te kabul edildiği gün, hatta o günün aynı saatlerinde Yeşilköy. İstanbul’daki Yeşilköy değil, Bingöl’ün aynı ismi taşıyan köylerinden biri.
Köye inen PKK halkı topluyor, iki direktif veriyor, “Tayyip Erdoğan’a sakın oy vermeyin, ayrıca elektrik faturalarını ödemeyin”. Mantık basit, çözüm paketinde elektrik faturası var mı, yok, o zaman ödemeye gerek yok.
PKK bu talimatla yetinmiyor, Yeşilköy’e yakın bir yerde yapımı devam eden Altınay Barajı’nda iş makineleri ile bazı özel arabaları yakıyor. Baraj inşaatı duruyor. Makinelerin yakıldığı inşaata bir süre sonra dört askeri helikopter iniyor, onlar “incelemede” bulunuyor, ardından uçup gidiyor.
Meclis “çözüm paketi”ni kabul ederken, Güneydoğu’da manzara bu.
Paylaş