HİÇ bir eylem, hiç bir inat böylesine açıklayıcı değil!.. Siyasal bir sorun teröristlerin istekleriyle netleşiyor.
Artık ne gerilla savaşı, ne çete savaşı. Direniş, Irak’ta nitelik değiştiriyor. Irak’taki ABD işgaline karşı, İslamcı örgütler, iki türlü hınç alıyor. Hem Amerikan askerlerini öldürüyor, hem de, Irak’ta asker bulunduran ya da iş yapan ülkelerin vatandaşlarını kaçırıyor. Mühendis, işçi, şoför, gazeteci...
Son olarak, iki Fransız gazeteciyi kaçıran İslamcı teröristler ilk kez farklı bir istekte bulunuyor. Paris’e seslenerek:
Irak’tan çekilin filan değil, türban yasağını kaldırın!..
FRANSA VE AİHM
Geçtiğimiz aylarda, Cumhurbaşkanı Chirac’ın öncülük ettiği bir kampanya ile Fransa türbana yasak getiriyor. Türbanın, laikliği tehdit eden bir simge olduğu düşüncesiyle.
Fransa’daki yasağın ardından, bu kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’de üniversiteli bir kız öğrencinin açtığı davayı, yine aynı gerekçeyle, geri çeviriyor. Yani, AİHM’ne göre de, türban siyasal bir simge!..
Öncesinde, yine AİHM, kapatılan Refah Partisi’nin, türbanı teşvik için yaptığı propagandayı, laikliği ihlal gerekçesi kabul ediyor.Ve başvuruyu geri çeviriyor.
DİNCİLERİN FERYADI
Gerek Fransa’nın getirdiği yasak, gerek AİHM’nin verdiği bu iki karar, bizdeki İslamcıları ayağa kaldırıyor. Yaygaranın bini bir para!.. Ne Fransa kalıyor, ne AİHM!..
Bizde, yaklaşık on yıldır, türbana özgürlük kampanyaları alıp başını gidiyor. İslamcı kanat, türbanı temel hak ve özgürlükler arasında saydırmaya çabalıyor.
Bununla kalmıyor. AKP’nin iktidara gelmesiyle, başta Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile bazı bakan eşlerinin resmi protokole türbanla katılmaları, bu tartışmaları daha da alevlendiriyor.
Ne var ki, Türkiye’de hiç kimse, bulunduğu konumu değiştirmiyor.
KAMUSAL ALAN
Tartışma hukuk alanına kayıyor. Türban, kamusal alanda taşınamaz kuralı getirilmek isteniyor.
Bu kez, kamusal alan nedir, nerede başlar, nerede biter tartışması açılıyor. Çankaya, Başbakanlık ve bilim adamları, kamusal alan tanımı üzerinde farklı görüşler ortaya atıyor.
Türkiye’deki bu karmaşa içinde, Irak’lı İslamcı teröristler: ‘Türban yasağını kaldırın, yoksa gazetecilerinizi öldürürüz!..’
Teröristlerin büyük sürprizi!.. Beklenmedik çıkışı!..
KARARLARLA ÖRTÜŞÜYOR
Aslında, teröristlerin bu isteği, hem AİHM, hem de Fransa’nın kararıyla birbirini tamamlıyor!..
Teröristlerin bu isteği, türbanın bir dayatma, Siyasal İslam’ın bir simgesi olduğunu kanıtlıyor!..
Nereden nereye?.. Kimin aklına gelirdi ki, günün birinde İslamcı bir terör örgütü ortaya çıkacak ve böyle bir istekte bulunacak?..
Bizim kökten dinciler tık nefes!.. Henüz çıt yok!.. Ama, bu suskunluk geçici. Zaman geçecek, yeri gelecek, türban çığırtkanlığı yine sürecek!..
‘Faiz çalışması yok’
KREDİ kartlarına uygulanan yüksek faiz oranlarıyla herkes ilgileniyor.
Bir tarafta, kartla tüketimi frenlemek için, kredi kartlarına cezalandırıcı ölçüde yüksek oranlar, diğer tarafta, aşırı tüketimden vazgeçmeyen geniş bir kitle.
Bu arada, Adana Milletvekili Gaye Erbatur’un yazılı sorusuna, Hazine Müsteşarlığı’nın verdiği yanıt:
‘Kredi kartlarına uygulanan faiz oranları, arz-talep ilişkileri içinde, serbestçe belirlenmekte olup, Hazine Müsteşarlığı’nın bu oranların belirlenmesine yönelik herhangi bir çalışması yoktur.’
Oysa, bir bakan kredi kartları uygulamasına dönük, yasa tasarısı hazırlandığını açıklıyor. Demek ki, yeni tasarı faiz oranlarına dokunmuyor.