Terör gölgesinde yeni coğrafya

‘‘Biz hepimiz Amerikalıyız!..’’

Dünyanın en ciddi gazeteleri arasında anılan Le Monde, 11 Eylül'den sonra bu manşetle çıkıyor.

Amerikalılar'ın çektiği acıyı paylaşmanın ötesinde, ABD'nin çizeceği politikada, terörle mücadelede, Washington-Paris hattını kuruyor. Hatta, bunu dünyada teröre karşı mücadele edenlerin ortak paydasını dönüştürüyor.

Nine-Eleven, yani dokuzuncu ayın onbiri, 11 Eylül, dünya çapında bir kavram oluyor. Terörü özetleyen bir kavram.

ABD işte fırsatı çok iyi kullanıyor. ‘‘Hepimiz Amerikalıyız’’-‘‘Nine-Eleven‘‘ iye birleşiyor ve ortaşa yeni dünya düzeni çıkıyor. Yeni dünya düzeni ile birlikte, bu düzenin yeni coğrafyası.

Yeni ülkeler, yeni devletler, yeni sınırlar.

HARİTA SİL BAŞTAN

Dünya haritasının başında Bush, elinde kalemle, sınırları yeniden çiziyor.

2003 bu açıdan çok önemli. Yeni sınırların başlangıç tarihi gibi. İlk adım Irak. Harita önce Irak'ta değişmeye aday.

Ancak, bu değişim Irak'la sınırlı değil. Irak başlangıç. Kitle imha silahları, nükleer güç, derken, 2003 Saddam'ın sonu olabilir.

Ya sonra?.. Beyaz Saray kaynaklı bilgiler, dünya haritasında yeni çizgilerin ipuçlarını veriyor. Ana başlıklar itibarıyla, yeni haritaya yön veren ilkeler şöyle:

- Şimdiye kadar çok fazla önem taşımayan ülkeler, 2003'le birlikte, dünyadaki olaşların odağına oturabilir. Afganistan, Pakistan, Yemen, Somali, Nijerya, Sudan gibi. Türkçesi, buralarda harita değişikliği ile sonuçlanacak olaylar, her an istim üstünde!..

- NATO yeni bir anlam, yeni bir içerik kazanabilir. NATO, Sovyetler'in dağılmasıyla, uykuya geçiyor. ABD', şimdi NATO'yu teröre karşı mücadelede kullanmak istiyor. Artık o mücadele hangi coğrafyayı zorlarsa...

- Orta Doğu'nun qetrol ülkeleri , eskisi gibi, kendi stratejik önemlerinden, daha fazla emin olmayabilirler. Çünkü, ABD'nin son gözdesi Hazar Denizi. Buradaki kaynaklar. O zaman da buna göre bir harita ayarlaması!..

ESKİ ROMA GİBİ

Haritalarla birlikte, 2003 yeni değerlerin biçimleneceği bir yıl olabilir.

Gelmiş, geçmiş en büyük imparatorluklar arasında Roma başta geliyor. Avrupa, Asya ve Afrika topraklarında Roma İmparatorluğu'nun otuzdan fazla merkez üssü var. Garip bir tesadüf, ABD'nin de dünyadaki önemli askeri üs sayısı otuz!..

Pasifik Okyanusu'ndaki Guam ve Havai'den Atlas Okyanusu'ndaki Autiqua ve St. Helena'ya. Hint Okyanusu'ndaki Dieg. Garcia'dan Kuzey Denizi'ndeki İzlanda'ya ve kıta Avrupa'sı ile Asya'daki üslere kadar, otuz askeri üs, hepsi de modern.

Harita değişiminde bu üsler müthiş silah. Yeni değer argıları, yeni ulusçuluk kavramıyla birlikte.

Nine-Eleven, 11 Eylül, terörle mücadele adına, yeni coğrafyanın temellerini atıyor. 2003'te bunun ilk örneklerini görmeye hazır olun!..
Yazarın Tüm Yazıları