Paylaş
1- Suriyeli Esat yanlısı ajanlar.
2- Bölgede cirit atan yabancı ajanlar.
Her ikisinin ortak amacı var. Türkiye’yi Suriye karmaşasının içine fiilen çekmek. Türkiye topraklarında kendilerine yaşama alanı bulan Suriyeli mültecilerin polisleri rehin almasını, Türk TIR’larını yakmasını, Türk Bayrağını indirmesini, yemek azlığına ya da klima isteklerinin yerine gelmediği gibi gerekçelere bağlamaları hiç inandırıcı değil.
Mülteciler birilerinin kışkırtmasıyla isyana kalkışıyor. Yakıp, yıkıyor. Hayati tehlike içinde iken, bir eve sığınsanız, siz hiç bu gerekçelerle o evi yakmaya kalkar mısınız? Yoksa, hayatınızı kurtardığı için o evin sahiplerine nasıl saygı göstereceğinizi mi bilmezsiniz?
Ortada açık tahrik var. Mülteciler tahrike kapılıyor. İsyanı mültecilerin arasına karışan mülteci olmayanlar başlatıyor.
Türkiye mülteci adı altında bu kamplara gelenlerin gerçek kimliklerini ne ölçüde biliyor?
KUZEY SURİYE
Mülteci kamplarındaki isyanın dışında, en çarpıcı gelişme, Suriye’nin kuzeyinin PKK’nın denetimine geçmiş olması. Buna ek olarak, Barzani’ye bağlı peşmergelerin Suriye’ye girmiş olmaları.
En istenmeyen iki gelişme ile karşı karşıya bulunuyoruz.
- Suriye parçalanıyor.
- Küçük Kürdistanlardan oluşan bir Kürdistan doğuyor.
Çeşitli dinsel ve etnik kimlikler Suriye’de kendilerine ait bölgeler kuruyor. Bu yönde ilk fiili adımı PKK atıyor. Türkiye’nin başına Kuzey Irak’tan sonra şimdi de Kuzey Suriye belası çıkıyor. Kandil’de en sert terör yanlıları şimdi Suriye’de. Onlar hem Türkiye’de terörü destekliyor, hem de Suriye fiilen parçalanma sürecine giriyor. Böyle bir durumda Esad’ın Türkiye’ye her türlü fenalık için her önüne gelene fırsat tanıması çok doğal.
İzlediği Suriye politikası Türkiye’ye ilk faturasını çıkartıyor.
BARZANİ VE DENİZ
Barzani’nin kendine bağlı kuvvetleri Suriye’ye göndermesi ise şimdilik küçük Kürdistanlar oluşturma politikasının sonucu. Barzani Türkiye, İran ve Suriyeli Kürtlerle birleşmek istemiyor. Sadece Suriye’yi kontrol altına alıyor.
Buna karşılık, Kuzey Suriye kavramı, Kuzey Irak kavramıyla bir araya geldiğinde, Türkiye’nin güneydoğu sınırında Irak ve Suriye yerine, artık Kürdistan var. Onun ötesinde, Barzani’nin denize ulaşmak gibi, bir planı var. Suriye’yi o nedenle denetim altına almak istiyor.
Dün görüştüğüm çok yetkili bir isim hayli kaygılı:
“Mardin, Gaziantep, Hatay, Urfa, Van, Hakkari Kürtlerle çevrili. Kürt Sorunu bölgesel boyuta uzanıyor. Bölgede ne zaman, ne ile karşılaşacağımız hiç belli olmaz”.
Kendimizi her an ateşin içinde bulmamız işten değil. Esad’ı devirmek tutkusu, Suriye’deki insan hakları ihlalleri nutuklarının bizi getirdiği nokta işte burası.
Erdoğan sadece pankart açmadı
“ÜNİVERSİTE harçları kalkmalı”. Pek çok öğrencinin başını yakan bu söz Tayyip Erdoğan’a ait. Harç kalkması ne demek, parasız eğitim demek. Erdoğan, pek çok öğrenci gibi, açıkça parasız eğitim istiyor.
Parasız eğitim isteyen öğrencilerin ya okulla ilişkisi kesiliyor ya hapse atılıyor. Sırf parasız eğitim pankartı açtıkları için aralarında sekiz yıl hapis cezası alan öğrenciler bile var. O öğrenciler aynı zamanda örgüt üyesi olmakla suçlanıyor. Parasız eğitim istemekten örgüt üyeliğine uzanan ince bir yol.
Erdoğan ve parasız eğitim isteyen öğrenciler şimdi aynı noktada buluşuyor. Bir farkla. Erdoğan pankart açmıyor, slogan atmıyor, ama o da parasız eğitim istiyor.
Aynı istekte bulunan öğrencilerin hapis yatmaları, okullarıyla ilişkilerinin kesilmesi adalete sığıyor mu? Bir an önce okullarına dönmeleri, özgürlüklerine kavuşmaları gerekmiyor mu?
Petrol ve gıda fiyatları
KURAKLIK Amerika’yı kasıp kavuruyor. Amerika elli yılın en kurak dönemini yaşıyor. Kuraklık doğal olarak önce Amerika’da, ardından dünyada gıda fiyatlarını yükseltiyor. Yeni bir ekonomik kriz beklentisi.
Amerika’da iki yıl önce inşaat sektöründe kriz başlıyor. O kriz daha sonra dünyaya yayılıyor, dünya hâlâ bu krizin etkisiyle çalkalanıyor.
Şimdi benzer kriz gıda sektöründe. Buna yükselen petrol fiyatları ekleniyor. Petrol ve gıda (tarım ürünleri) stratejik ürünler arasında.
Bu fiyat artışlarından biz dahil, bütün ülkelerin etkileneceği ortada. Zaten ilk etkilenme bizde kendisini gösteriyor. Tarım ürünleri fiyatları artıyor. Bir ara düşen petrol ürünleri fiyatlarına yeniden zamlar geliyor.
Can sıkıcı gelişmeler. İç ve dış politika dışında, önümüzdeki dönemde en çok bunlar konuşulacak.
Paylaş