‘Son dakika’, Başbakan

Başbakan İstanbul Valisi’ni arıyor, bilgi alıyor, TV’ler Başbakan’ın aramasını “son dakika” haberi olarak veriyor. Kasım 2003, Ermenek’te (Konya) grizu patlıyor, 10 kişi hayatını kaybediyor. Başbakan Konya Valisi’ni arıyor, TV’ler haberi “son dakika” olarak veriyor. İlgili bakanlar Ermenek’e gidiyor, halka söz veriyor, “Yaralar sarılacak, maden kazalarının önüne geçmek için her türlü tedbir alınacaktır”. Maden kazaları birbirini izliyor, Eylül 2004’te Küre’de (Kastamonu) 19 işçi, Aralık 2009’da Mustafakemalpaşa’da (Bursa) yine 19 işçi, Şubat 2010’da Odaköy’de (Balıkesir) 47 işçi, Mayıs 2010’da Karadon’da (Zonguldak) 30 işçi, Temmuz 2010’da Keşan’da (Edirne) 3 işçi, Mayıs 2014 Soma’da (Manisa) 301 işçi hayatını kaybediyor. Soma’ya Başbakan ve bakanlar gidiyor: “Yaralar sarılacak, tedbir alınacak, kazalar önlenecektir”.

DİĞERLERİ

Şubat 2004’te Konya’da Zümrüt Apartmanı çöküyor, 92 kişi ölüyor. İlgili bakanlar kaza yerinde, Başbakan “son dakika” haberlerinde, yetkililerden bilgi alıyor. Ocak 2008’de Zeytinburnu’nda (İstanbul) fişek atölyesinde patlama, 23 kişi ölüyor, ilgili bakanlar “Bu kazaların önüne geçilecektir” diyor, Başbakan’ın bilgi alması canlı yayında, diğer haberlerin önüne geçiyor.
Şubat 2011’de Ankara OSTİM’de tüp patlıyor, 6 kişi hayatını kaybediyor, bakanlar olay yerine koşuyor, Başbakan olay yerinde incelemelerde bulunuyor.
Eylül 2013’te Afyon’da cephanelik patlıyor, 25 asker hayatını kaybediyor. Başbakan bilgi alıyor, Genelkurmay Başkanı ve komutanlar olay yerinde, “son dakika” bilgisi. Karayollarında yılda ortalama beş bin kişi trafik kazalarında can veriyor. Denizyollarında son beş yılda kazalarda elli üç kişi hayatını kaybediyor. Havayollarında son on yılda yüz yirmi sekiz kişi hayata veda ediyor.

BİLİRKİŞİ

Kara, hava, deniz, maden, inşaat ve çeşitli alanlarda kazaların tamamında bilirkişi raporu var. O raporların tamamı “Şunlar şunlar kusurludur, gereken tedbiri almamışlardır” cümlesi ile bitiyor. O kazaların tamamında sorumlular yargı önüne çıkıyor. O yargılamaların bir bölümü henüz sonuçlanmış değil. O kazaların sonunda sorumsuzluğun bedelini ödeyerek, bugün hapiste yatan var mı, varsa kaç kişi, bilinmiyor.
“Türkiye dünyada on yedinci ekonomi”, ne kadar övünsek az. On yedi bir yana, dünyanın yirmi yedinci ekonomisi Güney Afrika, otuz yedinci ekonomisi Finlandiya ve Türkiye’den sonra gelen İsveç, Norveç, Belçika, Danimarka ile diğerleri, bizden küçük ekonomiler ama hiçbirinde benzer trajedi yaşanmıyor. O ülkelerde “Başbakan bilgi aldı, şöyle söz verdi” gibi, son dakika haberleri de yok. Ya kazalar? Durmak yok, tankerle yola devam.

Genel Merkez rahat

ANKARA’nın farklı yerlerinde hazırlık devam ederken, örneğin Deniz Baykal ile ilgili “Muharrem İnce için bana sormayın” dediği öne sürülüyor. Buna karşılık, uzun süre birlikte çalıştığı Önder Sav ile yolları ayrılmış görünüyor. Sav, İnce için çalışıyor. CHP’de kişi ayrımı ötesinde asıl ideolojik yaklaşımı “Sol Grup” temsil ediyor. Sol Grup’un kurultayda, tabanın isteği doğrultusunda, Parti Meclisi için liste çıkarması bekleniyor. Buna karşılık CHP Genel Merkezi kendinden emin, genel başkanlık seçiminde sorun görmüyor. Ama, Parti Meclisi listesi için aynı şeyi söylemek zor. Farklı listelerle İnce ve Sol Grup Parti Meclisi’ni delecek. Parti Meclisi’nde kimler görev almalı? Sosyal demokrasiyi özümsemiş, bilgili, çalışkan insanlar. Yeni ekip CHP’yi ülkenin ve partinin kaderini belirleyecek seçime taşıyacak. Listeler ve delege tercihleri bu hedefe yönelik olmak zorunda. Parti yönetiminde bu görevi hakkıyla yerine getirebilecek pek çok arkadaşım var, kimse alınmasın, bir kişiyi vurgulamak istiyorum, AKP’ye karşı cesur bir hukuk mücadelesi veren Atilla Kart bu kez göreve gelmeli.