‘Siyasi Etik’ freni

O çalışma bir türlü bitmiyor, ne zaman yolsuzluk iddiası gündeme gelse, “Siyasi Etik Yasası” da gündemde. 2001’den sonra, bu yönde üç ciddi girişim var. 2007’de CHP’den Algan Hacaloğlu ve arkadaşları yasa önerisi veriyor, AKP yüz vermiyor. Geçen yıl CHP’den Umut Oran ve arkadaşları aynı yönde öneri veriyor, AKP yine oralı değil.
Buna karşılık, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in girişimi ile AKP, CHP, MHP, HDP’nin yer aldığı bir komisyon “siyasi etik önerisi” hazırlıyor. Öneri iki buçuk yıldır bekliyor.

KISITLAMALAR

Kore’den İsveç’e, Amerika’dan Hindistan’a, Japonya’dan Yunanistan’a kadar pek çok ülkede bulunan “Siyasi Etik Yasası” ortak ilkeler içeriyor. Bizde bekleyen öneri de öyle.
Bakan ve milletvekillerinin alabileceği hediye değeri asgari ücretin beş katını aşmayacak, (bugün beş bin lira), aşarsa, hediye Meclis Başkanlığı’na verilecek. İş takip etmeyecek, başka işte çalışamayacak, eş ve çocuklar dahil, mal varlıkları iki yılda bir açıklanacak ve benzeri kısıtlamalar...
Buna uymayan milletvekili ya da bakana önce uyarı, sonra kınama, devam ederse Meclis’i temsil görevinden alıkoyma, nihayet bakanlık ve milletvekilliğinin düşürülmesine kadar uzanan yaptırım süreci...

DÖRT BAKAN

“Siyasi Etik Yasası” kabul edilmiş olsaydı, dört AKP’li bakanla ilgili yolsuzluk iddiaları bu aşamaya gelmeyecekti. Daha baştan eş ve çocuklar dahil, mal varlığı bildirimi herkesi frenleyebilirdi. AKP başka frene basıyor, o yasa yıllardır çıkmıyor.

Çaykur’da tiyatro

ÇAYKUR’da toplusözleşme yetkisi Tek Gıda-İş’e mi Öz Gıda-İş’e mi ait? Dört yıl süren dava sonucunda mahkeme Tek Gıda-İş’i yetkili kılıyor 2013’te. Toplusözleşme masasına oturuluyor, anlaşma sağlanamıyor, Tek Gıda-İş grev kararı alıyor. Nisan 2013’te, tam grev günü Çaykur mevsimlik işçileri kampanya döneminden bir ay önce işe çağırıyor, ekonomik sıkıntı çeken işçilere cazip geliyor, grev etkisiz kalıyor. Bu arada Tek Gıda-İş üyesi bazı işçiler sendikadan aniden istifa ediyor ve Çalışma Bakanlığı Öz Gıda-İş lehine çoğunluk tespitinde bulunuyor. Grev geçerli, mahkeme grevi kaldırmış değil, toplusözleşme süresi bitmemiş, yeni sözleşme mümkün değil, buna rağmen, Bakanlık Çaykur’da Öz Gıda-İş ile toplusözleşme imzalıyor. Yasalara aykırı. O sözleşme 31 Aralık 2014’te sona eriyor. Çalışma Bakanlığı yetkiyi şimdi yeniden Öz Gıda-İş’e veriyor, yasalara yine aykırı. Tek Gıda-İş on gün önce mahkemeye itiraz ediyor. Daha pek çok ayrıntı, yasaları hiçe sayan bir tiyatro. Çalışma Bakanı Faruk Çelik bu hukuksuzluk zincirinde nerede? Asıl amaç, “bizden olmayan” ve bir türlü ele geçirilemeyen Tek Gıda-İş’i zayıflatmak. Bu nefret, ayıptır be.

Perinçek kararı doğru

ERGENEKON’dan yargılanan, uzun süre hapisten sonra tahliye edilen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ermeni iddialarıyla ilgili İsviçre ile mahkemelik. Dava 28 Ocak’ta AİHM’de, ama Perinçek’in yurtdışına çıkması yasak.
Ermeni sorunu bu türde ilk kez uluslararası bir mahkemede. Çıkmasına izin verilir mi verilmez mi tartışmaları arasında mahkeme yurtdışına çıkış yasağını kaldırıyor, “milli dava” gerekçesiyle, AİHM’de duruşmaya katılması için. “Kaçması söz konusu değil” diyerek. Karar yerinde. Madem kaçmaz; a) neden “kaçar” diye yıllarca hapis yatıyor, b) neden yurtdışı yasağı? İlle, “milli dava” mı şart?