ÇOKTAN satışa çıkıyor!.. Fiyatlar çoktan beşe katlanıyor!..
Fethiye, Kuşadası, Bodrum, Çeşme, Muğla, Antalya ve bu yerlerin barındırdığı Kelebekler Vadisi, Dalyan, Ölü Deniz, Patara, Göcek. Dünyanın bu en temiz köşeleri, ansiklopedilere geçen, filmlere konu olan, bu doğal zenginlikler, BUGÜN, evet tam bugün büyük bir tehlike ile karşı karşıya.
TBMM Bütçe Plan Komisyonu, oluşturulan alt komisyonda, SİT alanlarını imara açan yasa tasarısını bugün görüşüyor. Tasarı daha önce Çevre Komisyonu'nda ele alınırken, sakıncaları, CHP milletvekili Canan Arıtman'ın yerinde itirazlarıyla, kamu oyuna yansıyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı AKP ve CHP milletvekillerine tek tek mektup gönderiyor, SİT alanlarını imara açmakla, doğaya karşı cinayet işlemek arasında ne fark var?..
AKP Hükümeti ek kaynak bulabilmek için, bazı çareler arıyor. Bu normal. Ancak, bu çareler a) Anayasa'ya, b) Türkiye'nin de imza attığı uluslararası sözleşmelere uygun, c) doğal ve kültürel zenginlikleri korumaya yönelik olmak zorunda. AKP'nin getirdiği SİT alanlarının imara açılması, bu üç ilkeye de aykırı.
Buna rağmen, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, komisyonda ‘‘kişilerin mağduriyetini önleyeceğiz’’ gerekçesine sarılıyor. Yani, buralara sahip olanlar, imara açamıyor, dolayısıyla mağdur oluyor!.. Unakıtan, Anayasa'nın 35. maddesini unutuyor. Kamu çıkarı varsa, kişisel mağduriyet yoktur!..
İŞTE, TALAN BU!..
Tasarının daha lafı çıkar çıkmaz, Ege ve Akdeniz'deki SİT alanları satışa çıkıyor. Beş misli fiyatlarla!..
İşte, soygun bu!.. Talan bu!.. Sadece fiyatların beşe, ona katlanması değil. SİT alanlarını imara açmak, doğayı soymak, tarihsel ve kültürel mirası yağmalamakla eş anlamlı.
Olayın ilginç bir başka yönü, tasarı ek gelir elde etmeyi amaçladığı için, işin sahibi Maliye Bakanlığı. Ama, talan edilen SİT alanları. O zaman Kültür Bakanlığı'nın görüş belirtmesi gerekmiyor mu?.. Örneğin, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, üstelik bu konularda bilgi sahibi biri olarak, tasarı hakkında acaba ne düşünüyor?.. Hiç sesi çıkmıyor!..
Tasarı alt-üst komisyondan geçer, gelecek hafta Meclis'te AKP oylarıyla kabul edilir. Sonra da, Anayasa Mahkemesi'nden döner!..
Demirel'in kitapları
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel arka arkaya, birbirinden önemli kitaplar yazıyor. Anılarını, deneylerini, bilgi ve görgüsünü, ayrıca sorunlara dönük çözümlerini içeren kitaplar.
Demirel, kırk yıldır politikada. Dolayısıyla, çok tartışılır yönleri olabilir. Bir sohbetimizde, kendisine yönelik eleştirileri hatırlattığımda, ‘‘Bunca yıl, binlerce karar aldım, bunlardan memnun olmayanlar elbette vardır, ben tarih perspektifinde bakarım’’ yanıtını veriyor.
Son kitabı 21. Yüzyılın Yol Haritası, Demokrasi ve Kalkınma. İç, dış politika, ekonomi, eğitim, sağlık gibi çok çeşitli konularda. Bir gözlemi var:
1923'ten 2000'e kadar 78 yılda, 57 hükümet var, hükümetlerin ortalama ömrü bir yıl üç ay. Ömrü 1.3 olan hükümetlerle Türkiye'yi idare etmeye devam edemeyiz. Hem bu kadar meselesi var, hem de istikrarı yok.
Demirel'i mutlaka okumak gerek. Düşüncelerine katılın ya da karşı olun, ondan çok şey öğrenmek mümkün. Çünkü, okuduğunuz sadece bir tarih değil.