İKİ otobüste on dört-on beş CHP milletvekili var. Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte. Ona destek ve nezaket için.
Geçen cumartesi bu otobüsler Bayrampaşa’da halkla buluşuyor. Burada CHP güçlü değil. Buna rağmen, Kılıçdaroğlu’nun geldiğini gören bakkal, kasap, taksi şoförü, simitçi hemen otobüs çevresinde toplanıyor. Gezi tam yolunda giderken...
Otobüse Mehmet Sevigen biniyor. CHP’liler bir anda sessiz ve huzursuz. Hepsi Sevigen’e uzak, hepsi kuşkulu.
İkinci sahne Ankara’da.
CHP’nin çok önde gelen yöneticilerinden biri, arkasından filan değil, Sevigen’in yüzüne söylemediğini bırakmıyor. O sözleri buraya yazamıyorum. Çok ağır laflar.
ABİCİM, ABİCİM
Üçüncü, dördüncü ve devamında benzer sahneler. O sahnelerin hepsinde Sevigen sürekli savunmada, "abicim şöyle, abicim böyle".
CHP’de dün MYK var. Genel Merkezde ve CHP milletvekilleri arasında nabız yokluyorum. Bir teki bile, Sevigen hakkında olumlu konuşmuyor. Düşüncelerini ona açıkça belli ederek.
Adı çıkar sağlama ilişkilerine karışan Sevigen’in kendisi de itiraf ediyor, "yaptığım etik değil".
Madem değil, o zaman neden hálá istifa etmiyor?
Parti yöneticilerine, herkesin aklındaki soruyu soruyorum, "Baykal mı koruyor?". Aldığım yanıt net: "Kimse korumuyor, herkes kendisinin harekete geçmesini bekliyor".
AKP’nin yolsuzluk iddialarını ayyuka çıkaran bir partinin genel sekreter yardımcısından aynı hareketi herkes bekliyor.
Gazanfer Özcan’a saygı
TULUAT ustası Naşit, Türk komedyenlerinin piri. Naşit’i aynı türde kızı Adile Naşit ile oğlu Selim Naşit izliyor.
Ardından Türk komedyenleri sökün ediyor. Muammer Karaca, Münir Özkul, Nejat Uygur, Muzaffer Hepgüler, Toto Karaca, Aziz Basmacı, Vahi Öz, Sadri Alışık, Öztürk Serengil, Feridun Karakaya, Müjdat Gezen, Kemal Sunal farklı üsluplarla güldürü ustaları arasında.
Günümüzde Ferhan Şensoy, Levent Kırca, Metin Akpınar, Zeki Alasya, Haluk Bilginer ile Türk komedya sanatı en iyi biçimde temsil ediliyor.
Önceki gün yitirdiğimiz Gazanfer Özcan klasiklerden günümüze kalan en yetenekli komedyenlerden biri. Halkın günlük dertlerini, ilişkilerini mizaha döküp, gerçeği göstermesini biliyor. En acı ya da en sıradan olaylarda bile, mizahı yakalayıp, bizi güldürerek içimize sindirmek, onun ustalığı.
Gazanfer Özcan’ın aramızdan ayrılmasıyla Türk komedya sanatı en önemli temsilcilerinden birini yitiriyor. Kendi halinde seyirci ile tiyatro arasındaki halkalardan biri eksiliyor.
Gazanfer Özcan’ın anısı önünde saygıyla eğilmek hepimizin görevi.
Turgut Altınok neden bekledi
KEÇİÖREN Belediye Başkanı Turgut Altınok bir zamanlar AKP’nin altın çocuğu. Onu kimse yere göğe koyamıyor. AKP efsaneleri arasında.
Ankara Büyükşehir adaylığını düşünüyor. Ancak, hakkında çıkan kaset, maset, ne ise, Keçiören’i bile elinden kaçırıyor. Adaylıktan çekilirken:
"Mücadelem kravatlı, takım elbiseli keneler ve çetelere karşıdır. Kirli insanları temizlemeden, Türk siyasetindeki kirliliği temizleyemezsiniz".
Kim o kravatlı ve takım elbiseli keneler? Onların kirliliği neler ve kimlere, nasıl bulaşıyor? Asıl soru:
Altınok bu sözleri neden AKP ile köprüleri attıktan sonra söylüyor?
Şimdi, öfkeyle söylüyor. Oysa, siyasal etik, bunları görevde iken söylemesinden geçiyor. Bu sözler asıl o zaman çok daha anlamlı.
Altınok’un özlediği o temiz siyasete katkısı, genel laflarla değil, birebir açıklamalarıyla mümkün olabilir.