Paylaş
Her gün bir patlamayla uyanıyor Irak. 1 Mayıs’ı herkes istediği yerde kutluyor. Ne bomba, ne patlama, ne çatlama.
Bangladeş’te her gün gösteriler birbirini izliyor, 1 Mayıs’ı herkes istediği yerde kutluyor, ortada polis gören yok.
İstanbul ise, yine sıkıyönetim günlerinden birini daha yaşıyor. Bir yanda bütün yollar, köprüler kapalı, sokaklarda kimseler yok, radyasyona uğramış gibi.
Öte yanda, gösterilere kapatılan Taksim’de bile biber gazından etkilenenler. Ta Şişli’de kullanılan biber gazı, Taksim’de esiyor, o kadar orantısız, o kadar yoğun.
FİLMLERDEKİ GİBİ
Polis öyle emir almış ki, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Dayıyor biber gazını, dayıyor basınçlı suyu, coplar makineli tüfek gibi. Görüntüler Güney Amerika ülkelerinde çekilen filmleri andırıyor.
Ne o? Taksim işçilere yasak. Ne olurdu izin verilse, kimin zümrütleri dökülürdü acaba?
Yollar öyle kapalı, polis öyle kararlı ki, işçiler dağılmak, evlerine gitmek istiyor, gidemiyor, bir yerde toplanıyor, polis bu kez oraya biber gazı ve basınçlı su sıkıyor.
HAK-İŞ BİZDENDİR
Haksızlık olmasın, dün herkese kapalı Taksim’e bir ara, davullu-zurnalı kırk-elli kişilik bir grup giriyor. Polis aniden sürcentilmen.
Hemen belli oluyor, Taksim’e girmesine izin verilenler Hak-İş üyeleri, AKP’nin arka bahçesi, onlara “Hay hay buyurun” edası. Binlerce işçinin biber gazı yediği bir ortamda, davul-zurnayla Taksim’e girmek, en hafif deyişle “ayıp”. İktidar yandaşı olabilirsin, ama bunun böylesine afişe edilmesinin hiç yakışık almadığı bir an.
DÜNYA TV’LERİ
1 Mayıs’ı kutlamak üzere Uluslararası İşçi Federasyonu temsilcileri dün İstanbul’da. Biber gazı ve basınçlı sudan onlar da nasiplerini alıyor. Adamlar geri döndüklerinde Türkiye’yi şikâyet edecek. Türkiye’nin bir kez daha adı çıkacak.
Dün iktidar-muhalefet cenkleşmesinin sokaklara taşmış halini izliyoruz. İktidarın geniş işçi kitlesini yanına çekmesi, Hak-İş hariç, artık mümkün değil.
Uluslararası TV kanalları dünyanın her yerindeki 1 Mayıs kutlamalarını gösterirken, Türkiye özellikle ekranlara geliyor. Elin oğlu ne bu yasağı anlıyor ne de bir bayramın böyle bir kavgaya dönüşmesini.
Anlayamazlar zaten, bizdeki “ileri demokrasiyi” de anlamıyorlar. Yazdıkları raporlarda baştan sona insan hakları ihlalleri ile demokratik hakların ihlali sıralanıyor. Dün bunlara yeni bir başlık ekleniyor.
İşçiler uluslararası hukukun tescil ettiği bir alanda sadece bayramlarını kutlamak istemişlerdi, karşılığı biber gazı, cop, basınçlı su oldu.
AİHM: ‘Taksim yasağı özgürlük ihlalidir’
“- 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasını engellemek toplantı ve gösteri özgürlüğü ile ifade özgürlüğünün ihlalidir.
- Toplantı istenilen yerde yapılabilir.
- Hükümetin kısıtlama gerekçeleri kanıtlanabilir değildir.
- DİSK’in Taksim’i kullanmak istemesi üyelerine karşı görevidir.
- Hükümetin, bu hakkın kullanılması için hoşgörülü olması gerekir.”
Bu maddeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararı. 2008’de hükümet 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklıyor, DİSK AİHM’ye gidiyor ve Türkiye bu yasaktan dolayı mahkûm oluyor. Uluslararası hukukta bir meydan ilk kez toplantı yeri olarak tescil ediliyor.
AKP karara itiraz etmiyor, kabul ediyor ama dün Taksim’i toplantı ve gösteri için yine yasaklıyor. Taksim’i yasaklayarak, uluslararası hukuka karşı geliyor.
Paylaş