Eleştiriler karşısında sığındığı yer, her zaman olduğu gibi hocası Sun. Feleğin çemberinden geçmiş Sun, Liu’yu cesaretlendiriyor: ‘Bir şampiyonun üç şeye ihtiyacı vardır, bükülmez kişilik, inatçı irade ve vazgeçilmez hırs, bunların üçü de sende var.’
Proje 119’un en umut bağlanan elemanlarından biri elbette Liu. Proje 119, Çin’in Olimpiyat hedefi: Pekin 2008’de hedef 119 altın madalya kazanmak.
Pistte arka arkaya dizili tahtadan engellerin sonuncusuna bir tekme atıyor. Biraz sonra bir tekme daha, bir daha, bir daha. Çünkü, öğrencisi geliyor geliyor ve hep sonuncu engelde aynı hataya düşüyor.
Antrenör Sun Haiping çok sinirli. ‘Üç saattir tekrar tekrar atlıyorsun ve hálá istediğim gibi aşamıyorsun.’
Fırçayı attığı kişi, bir dünya şampiyonu. 22 yaşındaki Çinli atlet Liu Yang antrenmanda günlerdir istenilen kıvamda değil. Oysa, o 2004 Atina Olimpiyatları’nda 110 engellide dünyanın en büyüklerini geride bırakıyor ve altın madalyaya kavuşuyor. Şimdi önünde Helsinki Dünya Atletizm Şampiyonası var. Çin’in en büyük umudu yine o. Ama, antrenmanlardaki performansından kimse memnun değil.
Nitekim, geçen hafta sona eren Helsinki oyunlarında engellide ikinci oluyor. ‘Çin formasıyla sahalara çıkanlar, sadece kendileri için yarışmaz’ parolasına rağmen. Bu parola Helsinki’de geçmiyor.
Liu, Şanghay doğumlu. Babası su arklarında, annesi markette çalışıyor. Liu doğumundan itibaren çelimsiz ve güçsüz. Hatta, ilkokula giderken devam ettiği spor okulunda öğretmenleri ‘bu çocuk böyle spor yaparsa, bir gün sahada düşüp kalır’ uyarısında bulunuyor. Aile, Liu’yu ister istemez spor okulundan alıyor.
LİU’NUN BOYUNU 1.89’A ÇIKARIYOR
Okuldan alınmak Liu’nun umurunda bile değil. O düzlük bulduğu her yerde kendi kendine koşmaya, yola dizdiği sandıkların üstünden atlamaya devam ediyor.
Bir gün kendini yine böyle oyalarken, tesadüfen oradan geçmekte olan Sun Haiping’in dikkatini çekiyor. Haiping tam bir atletizm kurdu. Bu çelimsiz çocuktaki cevheri anında fark ediyor. Liu için yıldızın parladığı an.
Spor okulunda ‘bu çocuk artık fazla uzamaz’ diyen öğretmenlere nazire, Sun elindeki cevheri 1.89’a getiriyor. Liu iyi besleniyor, iyi uzuyor, iyi koşuyor, iyi atlıyor. 110 engellide kısa sürede Çin’in en büyük umudu oluyor.
Bitmek tükenmek bilmeyen antrenmanlar sonrasında, şu anda engellide dünyanın en teknik sprinteri. İlk uluslararası başarısını 2003’te Paris’te gösteriyor. Üçüncü oluyor. Atina Olimpiyatları’nda ise, altın madalya kazanırken, oniki yıldır bu stilde dünya rekorunu elinde bulunduran İngiliz Colin Jackson’ın tahtını elinden alıyor. 12.91 ile dünya rekoru kırıyor.
Çin’e döndüğünde o artık bir kahraman. Çünkü, Çin ilk kez bir Olimpiyatta atletizmde bu tür bir rekora sahip oluyor.
Rastlantıya bakın ki, o sırada dünyada herkes piyasaları istila eden Çin mallarından söz ediyor. Avrupa ilk kez ihraç edilen Çin arabasını konuşuyor. ‘Arabanın dışı Opel, içi Mao’ edebiyatıyla karışık. Edebiyat yerinde de, Amerika ve Avrupa’nın Çin korkusu bütün Batı’nın uykularını kaçırıyor.
İşte, şimdi de atletizmde Çin tehdidi. Pingpong, yer jimnastiği, tekvandodan sonra atletizm.
Amerikalıların ilk işi Liu’nun moralini bozmak. Onunla alay etmek. Örneğin, ‘yemek salonlarında yalnız, kimse yanına bile gitmek istemiyor’ ya da ‘önce İngilizce konuşmayı öğrensin, sonra ortaya çıksın’ gibi küçümsemeler.
Bunlara Liu’nun verdiği yanıt son derece saygılı. Örneğin, en büyük rakibi Amerikalı Johnson için, ‘Gerçi o benden on iki yaş büyük, ama yine de genç bir atletin fiziki ve manevi gücüne, ayrıca müthiş hırsına sahip’ diyerek, hedefini açıklamış oluyor.
Eleştiriler karşısında sığındığı yer, her zaman olduğu gibi hocası Sun. Feleğin çemberinden geçmiş Sun, Liu’yu cesaretlendiriyor: ‘Bir şampiyonun üç şeye ihtiyacı vardır, bükülmez kişilik, inatçı irade ve vazgeçilmez hırs, bunların üçü de sende var.’
ŞİMDİDEN 20 MİLYON EURO HARCANDI
Sun’un reçetesi, aslında hayattaki başarının da anahtarları.
Son bir yıldır Liu berbere gitse, peşinde yirmi gazeteci, elma almaya gitse, peşinde on kamera, hayat onun için bu tarzda.
Çin Yönetimi’nin tarzı ise aralarında Liu da olmak üzere, büyük oynamak. 2008’de Olimpiyatlar Pekin’de. Demek ki, Pekin’de Çin fırtınası yaratmak gerek. Çin Yönetimi bu fırtınaya bir rakam biçiyor:
‘Proje 119!.. Pekin’deki Olimpiyatlarda Çin’in hedefi 119 altın madalya kazanmak.’
Hayli iddialı bir proje. Bunun için şimdiden 20 milyon Euro harcanmış durumda. Sporun her alanında teknik altyapı, antrenör ve ne gerekiyorsa, her türlü ihtiyacı karşılamak ve sporcu yetiştirmek üzere.
Proje 119’un en umut bağlanan elemanlarından biri elbette Liu. Helsinki’de ikincilikle gelen soğuk duşu, Şanghay’daki çalışmalarda nelerin izleyeceği şimdiden belli.
Antrenör Sun, pistteki engellere sık sık tekme atmaya çoktan hazır olmalı.