Paylaş
MHP’liler şaşırmış, çünkü Kemal Kılıçdaroğlu ortak aday konusunu dile getirdiğinde, Bahçeli tepki gösteriyor. Hatta, nazik olmayan bir üslupla. Ardından Tuğrul Türkeş’in çıkışı var, “CHP bizim adayımızı desteklesin”.
Bugün Bahçeli nihayet “ortak adaya” açık kapı bırakıyor.
NİHAYET
Daha 30 Mart seçim gecesi malum medya ve bazı iflah olmaz liberaller, nasıl liberallik ise, Cumhurbaşkanı adayını değil, daha ilerisi, Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı ilan ediyor. Toplum bu yönde teslim alınmak isteniyor, beyni yıkanıyor.
Günlerdir Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan arasında Cumhurbaşkanlığı “Al gülüm, ver gülüm”. Sanki bu ülkede yüzde 57 çoğunluğa sahip muhalefet yokmuş gibi. O yüzde 57 şimdi Köşk’e nihayet ortak aday arıyor. Özellikle Bahçeli nihayet olumlu adım atıyor.
NASIL BİRİ
Kılıçdaroğlu’nda ya da Bahçeli’de oluşan bir isim ve alternatif isimler varsa, onları şu anda kimse bilmiyor ya da bilen bir-iki kişiyi geçmiyor. Ama, gerek CHP, gerekse MHP dünden itibaren adayın niteliklerinde anlaşıyor:
“Alevilere de, Kürtlere de, laiklere de, muhafazakârlara da sıcak, Türkiye’nin her yerinde herkesle kucaklaşacak, kimseyi dışlamayacak, MHP ya da CHP odaklı olmayacak, Türkiye’nin vicdanına seslenecek biri”.
O kim, şu anda isim belli değil. O ismin nitelikleri belli, aynı zamanda nasıl biri olmayacağı da belli. Bahçeli’ye dün grubunda adaylıkla ilgili çizdiği üçgen sorulduğunda:
“Üçgenin tepesinde çalan çırpanlar var, asla onlar değil, temiz, adı bu işlere hiç karışmamış biri olacak”.
Ortak aday tutarsa, Türkiye’de yeni bir sayfa açılacağı kesin. Başarı CHP ve MHP’nin kendi adaylarında diretmeden, ayrı adaylar çıkarmadan özveride bulunmalarına bağlı.
‘Zeytin Ağacı’ çalıştı
1996 ve 2006 İtalya, Sol Koalisyon için Romano Prodi kolları sıvıyor, adına “Zeytin Ağacı” diyor.
Kurduğu ittifak siyasal tarih kitaplarına örnek olarak geçiyor, 96’da sekiz partiyi ‘Zeytin Ağacı’nda birleştiren Prodi, 2006’da başarısını katlıyor, liberalleri de alarak 17 partiyi bir araya getiriyor, hükümeti kuruyor.
Türkiye’de önce 1991’de, daha sonra 1994 ve devamında “ittifak ve ortak aday” konusunda solda geniş arayış var. CHP, SHP, DSP arasında gidiş gelişler hep var ve hep başarısız. Çünkü, kimse kendi adayından vazgeçmiyor, İstanbul ve Ankara belediye başkanlıkları hep bu nedenle kaybediliyor. CHP 21, DSP 19 alıyor, yüzde 24 ile aradan başkası çıkıyor ve hâlâ çıkıyor.
İttifak arayışında yer alan Murat Karayalçın, Prodi’yi ziyaret ediyor. Prodi “Ortak programda anlaşmak şart” diyor.
Cumhurbaşkanlığı için hükümet programı yok, bakalım bir “Zeytin Ağacı” da Türkiye’de dikilir mi?
Nasıl duracak
ATATÜRK Orman Çiftliği’ne yeni Başbakanlık binası, inşaat bitti bitecek, mahkeme karar veriyor, “Yasal değil, durdurulsun”.
Taksim yaya geçişine açılalı bir yıl olacak, Danıştay “Açamazsın, durdurulsun” diyor.
Yeni Başbakanlık binası mı yıkılacak, Taksim yıkılıp yeniden eski haline mi dönecek? Bu mahkeme kararlarının nasıl bir hükmü var, neden atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra veriliyor?
Paylaş