Önce ailede cinayet, reform sonra

AİLE birbirine girmiş durumda.

Haberin Devamı

Beşşar Esad’ın annesi, Suriye’yi otuz yıl dikta altında inletmiş Hafız Esad’ın eşi Enise Mahluf oğluna ateş püskürüyor:
“Sen nasıl olur da, demokrasi diye diye, bizi ortadan kaldırmaya çalışanlara reform sözü verirsin? Sen nasıl olur da, göz göre göre, bizi yok etmek isteyenlere kapı açarsın? Sen nasıl olur da, bizi hiç düşünmezsin?”
Esad annesinden müthiş şikayetçi ama, sonuçta annesi. Onun karşısında başını öne eğiyor, bazı gerekçeler göstermeye çabalıyor, annesinden yeniden azar işitiyor.
Kardeşi Mahir Suriye’deki en güçlü askeri birliğin komutanı. Tam “derin devlet”. O askeri birliğin başı. Her türlü cinayet, adam kaçırma, işkence ile karışık, rejim muhaliflerinin amansız takipçisi. “Reform, demokrasi” laflarını duyunca, tüyleri diken diken oluyor. “Reform bize iktidarı kaybettirir, reform filan yok” diye kestirip atıyor.
Esad kardeşi Mahir’in askeri gücünden fena halde ürküyor. Malum, burası Orta Doğu, kardeş katli, iktidarı devirmek bu alemde her daim geçerli.
ANNENİN UYARISI
Tek kızkardeşi Büşra’nın kocası Asıf Şevket ayrı bir felaket. O eskiden askeri istihbaratın başı.
Gerçi Esad eniştesi Şevket’i görevden alıyor ama Şevket halen Savunma Bakan Yardımcısı. Kızakta gibi görünse de, Suriye’de hayat el altından işliyor. Ve çok tehlikeli. “Demokrasi ve reform” sözleri Şevket’in de ateşini yükseltiyor.
Mahir ile Sevket aynı safta, buna rağmen, 1999’da öfkeli bir tartışma sonucunda Mahir tabancasını çekip enişte Şevket’i vuruyor. Adam ölmüyor ama o günden beri birbirlerine nasıl güvendikleri tabancadan çıkan kurşunlarla sabit.
Korku sistemini finanse eden dayı oğlu Rami Mahluf. Milyonlarca doların sahibi. Suriye’deki telefon sistemi başta, pek çok şirketin sahibi, ithalat ve ihracatın aslan payı ona gidiyor. Rami hem derin devleti besliyor, hem İran’a bağlı Hizbullah’ı. Rami reforma karşı olmayacak da, kim olacak.
Bu kadar bölünmüş, birbirine asla güvenmeyen aile toplu olarak hiç bir zaman biraraya gelemiyor. Anne Enise iki oğlunu da sık sık uyarıyor, düşman kardeşler Esad ve Mahir uzun süredir görüşmüyor, en fazla ara sıra telefonla. Anne Enise’nin şu sözü çok çarpıcı:
“Bir araya gelseler, ben Mahir’in ağabeyi Esad’ı vuracağından korkuyorum, çünkü Mahir artık Esad’ın aptallıklarına tahammül edemiyor”.
Bu aile fotoğrafına Suriye’de otuz yıldır iktidardan pay alan bürokrasiyi ve varlıklı kesimi ekleyin ve gelin şimdi Suriye’de reform yapın.
ELİ KOLU BAĞLI
Esad’ın reformdan söz ettiği gün, Suriye Ordusu Hama ve Humus’u yerle bir ediyor. Esad çevresine, “engel olamadım” diye dert yanıyor.
Aslında Başkan olduğunda, halka nefes aldıracak bir dizi girişimde bulunuyor. Örneğin, eskiden bir faks çekmek için bile İç İşleri Bakanlığı izni gerekirken, bunu kaldırıyor. Büyük demokratik adım.
Suriye’yi yabancı sermayeye açıyor, Internet, cep telefonu, belli özgürlükler sağlıyor. Ama, işte “Arap Baharı” gelip kapıya dayanıyor.
Esad’ın ünlü sözü var. “Patika yolda Mercedes’le gidemezsin”. Ara sıra Türkiye’ye de laf atıyor:
“Orada demokrasi altmış yıldır var ama, hala ciddi sorunları var. Ben bir anda nasıl yapabilirim?”
Esad’ı savunmak için filan değil ancak, bu aile fotoğrafını görmeden, salt siyaset üzerinden Suriye’de yeni denklem kurmaya çalışmak gerçekçi değil.
Suriye’de reform aslanın ağzında.
Orada aile içi cinayet işlenmeden
reform hak getire.

Haberin Devamı

İran duygusal, ayrıca hesabı başka

Haberin Devamı

SURİYE-İran ilişkilerinde Tahran Yönetimini bir başka yöne çekmek hemen hemen olanaksız. İran her koşulda Esad’ı destekliyor ve destekleyecek. Bunun iki nedeni var.
1-Duygusal neden. 1980’de İran-Irak arasında sekiz yıl süren savaşta bütün Orta Doğu alemi Saddam’dan yana tavır alıyor. Bir tek Suriye o savaşta İran’a sahip çıkıyor. İran bunu unutmuyor.
2-Siyasal hesap. Tahran’ın Suriye desteğinde ciddi bir siyasal hesap yatıyor. Esad giderse, Lübnan çöker, Lübnan çökerse Hizbullah çöker, Hizbullah çökerse, İsrail’in İran’a saldırma olasılığı güçlenir. Sonunda Orta Doğu alevler içinde kalır. Bizim tüylerimizi diken diken eden bir hesap.
Tahran’ın bu siyasal hesabı doğru, eğri, o ayrı. Ama, İran’ın Suriye politikası bu hesaba oturuyor. Onun için Tahran’ı Suriye konusunda bir başka çizgiye çekmek, bugün için hayal.

Yazarın Tüm Yazıları