HEPSİ birbirinden iğrenç. Hepsi birbirinden rezil. Hepsinin belli ideolojik hedefi var.
Devletin okullarında yardımcı ders kitabı olarak okutulması öngörülen 100 Temel Eser. Bu temel eserler (!) arasında yer alan kitaplarda atasözleri ve maniler de var. Çocuklar bu manilerle de eğitim alıyor, okullarda bu manileri öğrenerek yetişiyor.
"Mendilin ipeklisi/Tarlanın tezeklisi/İyi olur oğlanlar/Karının göbeklisi."
Bu sosyal bilgi örneği. Oğlan ve karı ifadeleri, oğlanın iyi olması. Neyi amaçlıyor bunlar?
Manilerde siyaset eksik değil. Hem de, en utanmazından.
Okullarda ve toplumda şiddet, en çok yakınılan konu. Her gün, Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki okullarda arkadaşını bıçaklayan, öğretmenine saldıran öğrencilerin maceralarından geçilmiyor. Şu dizelerle yetişen bir öğrencinin, şiddete uzak kalması mümkün değil.
"Mini mini birler/Çalışkan ikiler/Tembel üçler/Dayak diyen dörtler."
Ne demek dayak yiyen dörtler?
CUMHURİYET TANIMI
Bir başka dörtlük doğrudan Cumhuriyet’i hedef alıyor.
Öküzü çifte salıyor, bu arada koynuna giriyor ve bu rejimin adı cumhuriyet oluyor. Çocuklara öğretilen cumhuriyet imajı, öküzden ve yataktan geçiyor.
Rejimin niteliğinden cinselliği en adi biçimde tanımlayan örneklere kadar, her şey var.
Karpuz kestim nar gibi/Kızın gönlü var gibi/Açtım baktım yorganı/Taze yağmış kar gibi.
Bunlar sokakta kuşlara çektirilen kader şekerlerinden çıkmıyor. Bunlar yardımcı ders kitaplarında yazıyor.
CHP’Lİ ALTAY
Önceki gün Meclis’te Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında verilen gensoru önergesi görüşülüyor.
Söz alan CHP Sinop milletvekili Engin Altay kürsüde, bu birbirinden çarpıcı manileri okuyor. Altay’ın okuduğu maniler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırlattığı 100 Temel Eser içinde yer alan Türk Atasözleri, Türk Manileri, Türk Bilmeceleri kitaplarından alıntılar.
Engin Altay önceki gün bu manileri TBMM kürsüsünden okuyor.
AKP’den buna gelen tepki ne? Adıyaman AKP milletvekili Fehmi Hüsrev Kutlu oturduğu yerden bağırıyor, "Yani bütün kitaplardan bulabildiğiniz bu mu?"
Hayır, başka örnekler de var. Ancak, onları Meclis kürsüsünden söylemek ya da burada yazmak mümkün değil, çünkü tüm terbiye kuralları yaya kalıyor. Atatürk’e saldıran maniler, dinsel şırıngalar manzarayı tamamlıyor.
BAKAN’DAN YANIT
Bu kitaplarda bir kaşe var. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tavsiye edilmiştir, kaşesi.
Bu kitaplar nasıl oluyor da, bakanlığın onayından geçiyor? Çünkü, okullarda hangi kitabın okutulacağına karar veren Talim Terbiye Kurulu’nun yetkisini, AKP iktidarı bir gecede elinden alıyor. Kurul üyelerinin görev yerlerini değiştiriyor. Gerçi, 140’ı mahkeme kararıyla geri dönüyor, ama bu sefer de, görev tanımı değiştiriliyor.
Engin Altay’ın konuşmasına Milli Eğitim Bakanı Çelik şu karşılığı veriyor:
"Bu okunan maniler ders kitapları arasında yer almıyor, 100 temel eser belirlenmiş, bu 100 temel eser, Türkiye’de bilgi birikimi gerçekten saygıdeğer olan kültür adamlarının bir araya gelmesiyle oluşturulmuş listedir."
Kenardan dolaşan ve hiç tatmin etmeyen bir yanıt.
Bakan ayrıca, bu kitapların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanmadığını ekliyor. Madem onaylanmıyor, kitaplarda, onaylandı, kaşesi neden var? Diyelim ki, o kaşeler korsan, satışı neden engellenmiyor?
Ders kitabı olmasa bile, o maniler 100 temel esere nasıl giriyor? Temel eserleri kim inceliyor?
Bakan Çelik TBMM’de AKP alkışlarıyla aklanıyor. Şaşmamak gerek.