Paylaş
Hakkari’den İzmir’e...
Başbakan Tayyip Erdoğan, “bunlar lokal olaylardır”.
Cizre’den Edirne’ye...
Başbakan Tayyip Erdoğan, “bunlar adli olaylardır”.
Van, Batman, Siirt, Adana, Tokat, Diyarbakır, Mardin, Tunceli, Ankara,Şırnak, Nusaybin, Doğubeyazıt, İdil, Mersin ve Muş.
Başbakan Tayyip Erdoğan, “medya abartıyor”.
Türkiye’nin dört bir köşesi yangın yeri. Ölenler, yaralananlar, araba yakmalar, karakollara saldırılar, molotof kokteylli taşlamalar dünyanın gözü önünde. Ama, “medya abartıyor”.
PKK’nın 1984’te ilk Eruh baskını. Başbakan Özal o baskın için, “bir kaç çapulcunun işi” diyerek, olayı hafife alıyor.
1984-2009, birkaç çapulcu ile 25 yıldır iç savaş yaşanıyor.
İktidarların bu olaylar karşısında toplumun önünde serin kanlı davranmalarını normal karşılıyorum. Halkın karşısında böyle davranıyor, ama öte yanda yüksek düzeyde katılımlı iç güvenlik toplantıları birbirini izliyor. O toplantılardan ne çıkıyor, orası ayrı, ancak Tayyip Erdoğan’ın göründüğü kadar hafife almadığı ortada. Zaten alırsa, artık iyice vay halimize.
Buna rağmen, dönüp dolaşıp, “medya abartıyor” takıntısı iflah olacak gibi değil. Oysa, işin şakaya gelir tarafı yok.
Son on beş gün içinde, benim not edebildiğim gösteri, saldırı, terör, adına ne derseniz deyin, toplam 53 şiddet eylemi var, tam 53.
Ne medya abartması, hangi abartma? Türkiye’nin bir bölümü nereye gidiyor, farkında değil misiniz?
Eyvah, her beş kişiden biri işsiz
GİZLENMEYE çalışıyor, ama nafile. İşsizlik istatistiklerini yayınlayan TÜİK, kendine göre yorumlarla işsizliği düşük göstermeye çalışıyor.
Son rakama göre, TÜİK açısından işsizlik yüzde 13.4.
Oysa, iş aramayan, ama çalışmak isteyen bir milyon 850 bin kişi bilimsel olarak işsizler ordusunda. TÜİK bunu dikkate almasa da, gerçek bu.
O kitle, işsiz olan 3 milyon 396 bin kişiye eklendiğinde, toplam işsiz sayısı 5 milyon 246 bin kişiye yükseliyor. Gerçek işsizlik oranı işte bu, yüzde 19.6.
Bu, her beş kişiden biri işsiz, demek. Türkiye’de bir ilk. Eyvah.
Yüzde 19.6’nın ayrıntısı büyük bir tehlikeyi barındırıyor. Gençlere bakıldığında,her dört gençten biri işsiz. Oysa, geçen yıl her beş gençten biri işsiz.
Gençlerde artan işsizlik yüzde 24.3’e ulaşıyor. Eyvah.
Öte yanda, memur aylıkları yüzde 2.5 artarken, gıda ürünleri fiyat artışı yüzde 8.2. İşi olanların durumu bu. Eyvah.
Ve öte yanda, tütün işçileri, demir yolları işçileri, memurlar eylemde, işsizlik bu durumda, malum olaylarla huzursuzluk diz boyu. Eyvah.
Türkiye nereye?
Bu Amerikalı ne diyor, 47 etnik grup var
KUZEY Irak ve Kürtlere dönük çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Ümit Özdağ kısa süre önce bir kitap daha yayınlıyor.
“Cumhuriyet En Uzun 10 Yılından Geçerken Türk Sorunu”.
Yıllardır ve son aylarda her gün tartışılan Kürt Sorununa artık farklı bir tepki doğuyor ve o tepki adı konulmuş bir soruna dönüşüyor: Türk Sorunu. Çok tehlikeli bir gelişme.
Özdağ kitabında müthiş bir bilgi aktarıyor. Peter Andrews adında bir Amerikalının, Özdağ’ın deyimiyle, “bilimsel görünümlü istihbarat çalışması,
Türkiye’de Etnik Guruplar” başlıklı bir araştırma yapıyor.
(Ü. Özdağ, adı geçen kitap, s.235, 236).
Amerikalının araştırmasına göre, Türkiye’de 47 etnik grup var. Araştırmaya baktığınızda, gözleriniz yuvalarından fırlar. Kimler yok ki?
Polonezköy’de yaşayan Lehler, Siirt’teki Araplar, Gürcüler, İnguşlar, Sudanlılar, Dağıstanlı göçmenler, Kuban Kazakları, Nogay Tatarları, Balkarlar, Kumuklar, Estonlar, Hemşinliler, Arnavutlar, Ossetler, Molokanlar.
Özdağ haklı olarak, sosyolojik temeli olmayan uydurma, diye nitelediği bu araştırmadan yola çıkarak, bazı politikacıların dillerine doladıkları, Türkiye mozaiktir, demelerine takılıyor.
Aktarılan guruplara bakılırsa, Kürt Sorununun alevlendiği bir ortamda, bu Amerikalı ne demek istiyor?
Paylaş