Paylaş
CHP’li İlhan Cihaner yıllarca savcılık görevinde bulunan bir milletvekili. Hukuk açısından neyin nasıl soruşturulacağını bilen biri. Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği öne sürülen “para konuşması” için Ankara Savcılığı’nın harekete geçmesini “manidar” buluyor ve hukuka aykırı görüyor. Dayanağı, CMK 13/3 maddesi. O madde, “Soruşturmada yetki ilk işlemin yapıldığı yerdir” diyor. 17 Aralık yolsuzluk iddialarını İstanbul Savcılığı yürütüyor, Cihaner bu durumda “yetkili makam İstanbul Savcılığı’dır, Ankara Savcılığı soruşturmadan derhal el çekmelidir” diyor. Bu hukuki tespiti tarihe not düşmek gerek. Çünkü, yaşanan olaylar, iddialar tarihe geçecek türde.
İKİ GÜN GEÇTİ
Ankara Savcılığı Tayyip Erdoğan-oğlu Bilal Erdoğan arasındaki konuşmanın montaj olup olmadığını inceliyor. Cihaner’e göre: “Bunu tespit kolay, Bilal Erdoğan’ın telefon kayıtlarına ulaştığınız anda, montaj mı, değil mi, hemen ortaya çıkar. İki gün geçti, hâlâ açıklama yok, bu şüphe yaratıyor”. İlhan Cihaner yıllarca savcılık yapmış, tecrübeyle konuşuyor. Ayrıca Erdoğan’ın bir sözünü hatırlatıyor: “Bunlar kriptolu telefonları bile dinliyor diyen kendisi. Dinlendiği ile ilgili zaten çok açıklaması var”. Bu “paranın evde sıfırlanmasının” geçtiği konuşmanın gerçek olduğuna elbette karine oluşturmuyor. Ancak, şüpheyi de yok etmiyor.
Birebir Erdoğan
DÖRT bakan istifa ediyor, oğullar hapse atılıyor, yolsuzluk iddiaları AKP’yi kıskacına alıyor. “Paralel devlet, kumpas, komplo” savunmalarına karşı halk ne düşünüyor? Tablo şu:
1- Yolsuzluk iddialarının ortaya atıldığı 17 Aralık’la birlikte AKP oy kaybetmeye başlıyor, beş-altı puan kadar.
2- Halkı asıl ekonomi etkiliyor. Yolsuzluk da, ekonomiyi etkiliyor, bu etki sürerse, halkın tepkisi artabilir.
3- AKP’ye oy verenlerin büyük çoğunluğu partiye değil, Tayyip Erdoğan’a oy veriyor. Erdoğan ilk kez birebir doğrudan yolsuzluk iddiaları ile karşı karşıya. 17 Aralık’la birlikte başlayan oy kaybı şimdi daha da hızlanabilir.
Ne kadar hızlanır, onu gelecek hafta söylemek mümkün.
İrtişa-i mukataa
MUKATAA Osmanlı devletinin gelirlerinden biri, devletin malını kiraya vermek anlamında. Bugünkü özelleştirme. Kiraya verirken irtişa, yani rüşvet alan sadrazamlar var. İrtişa-i mukataa, özelleştirmede rüşvet yemek anlamında. Osmanlı döneminde irtişa-i mukataa epey yaygın. Pek çok sadrazam varlığını bu yolla elde ediyor. En zengin sadrazam, Kanuni’nin oğlu Şehzade Mustafa’nın boğdurulmasında başrolü oynayan Rüstem Paşa. Cumhuriyet tarihinde Tayyip Erdoğan 25. Başbakan. Gerideki 24 başbakanın hiçbiri hakkında Tayyip Erdoğan’a yönelik benzer iddialar yok. Geçmişte başbakanlarla ilgili iddialar olsa bile, bugün yaşadığımız biçimiyle yok. Doksan yıllık Cumhuriyet tarihinde bir ilk. Dünyada ise çok. Hiçbiri görevinde kalmıyor, ya istifa ediyor ya da yargı yoluyla el çektiriliyor.
Madem aykırı onay ne
CUMHURBAŞKANI Gül şaşırtmıyor, HSYK yasasına basıyor onayı. Onay değil, onaya ilişkin açıklama şaşırtıcı. Gül yasayı hem “Anayasa’ya aykırı” buluyor, hem de onaylıyor. Daha önce hiçbir cumhurbaşkanında görülmeyen bir garabet.
Paylaş