Arjantin kamu oyu, Menem’e ‘Bu araba senin değil, senin şahsına değil, Başkanlığa armağan edilmiştir, onun için kullanamazsın’ diye, bastırıyor. Menem ise, ‘Kullanırım, ben Başkan olmasam, bu araba Başkanlığa armağan edilmezdi’ diye, direniyor.
Olay mahkemeye yansıyor. Arjantin Anayasa Mahkemesi, ‘arabanın Menem’den geri alınmasına ve kamu malı olması nedeniyle, arabanın satılmasına’ karar veriyor.
Ferrari satılıyor, parası Hazine’ye kaydediliyor.
HYUNDAİ VE MAN
Beş-altı ay önce, Başbakan Erdoğan Güney Kore’yi ziyaret ediyor. Ziyaret edilen yerler arasında, Türkiye’de yatırımları bulunan Hyundai araba fabrikası da var.
O ziyarette, Erdoğan’a, Hyundai firması bir araba armağan ediyor. Araba, Başbakanlık demirbaşları arasına kaydediliyor. O araba, Erdoğan’ın şahsına değil, makama armağan.
Geçenlerde de, bu kez bir törende, Erdoğan MAN’dan bir otobüs istiyor!..
Bir Başbakan, bir firmadan bu tür bir istekte bulunabilir mi?.. Bulunması doğru mu?..
SORU ÖNERGESİ
Nitekim, CHP Niğde milletvekili Orhan Eraslan, Erdoğan’ın yanıtlamasını istediği soru önergesinde, otobüs ve arabayı kastederek, soruyor:
‘Bu hediyelerin kabulünü etik buluyor musunuz?.. Bu davranışlarınızdan sonra, Türkiye’nin dışarda ne şekilde görüldüğünü düşüyorsunuz?..’
Yerinde bir soru önergesi!.. Ya başka ülkelerde?..
Amerika’da, Almanya’da, Fransa’da, Finlandiya’da, İsveç’te Cumhurbaşkanı ve Başbakanlara verilen armağanların piyasa değeri 250-500 dolarla sınırlı!..
Verilen armağanın değeri 250 (Amerika’da) ya da 500 doları aşıyorsa, o armağan kabul edilmiyor!..
Kabul edilirse, Arjantin’de bile olduğu gibi,geri alınıyor. Geri verilmezse, o Cumhurbaşkanı ve Başbakan kendisini mahkeme önünde buluyor!..
DOĞRUSU SINIRLAMAK
Erdoğan’a armağan edilen Hyundai ya da MAN’ı Başbakan şahsı veya partisi adına kullanma hakkına sahip değil. Tamam, kullanmıyor!..
Ama, Başbakanlık adına kullanması da doğru değil!..
Geçmişte, Türkiye’de cumhurbaşkanları ve başbakanlara verilen armağanlar, onların başına zaman zaman dert açıyor.
Diğer ülkelerde olduğu gibi, armağanlara sınır koymak, en doğrusu!.. O zaman, kimsenin başı ağrımaz!.. Kamuoyu vicdanı da rahatlar!..
Hosteslere dur
THY halka açılıyor. Hisselerinin yüzde 20’si satışa çıkıyor. Bu konuda Özelleştirme İdaresi ile anlaşmaya varıyor.
THY ve hava meydanlarında, eskiden beri gelen bir karmaşa var. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile DHMİ Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı. THY ise, Maliye Bakanlığı kontrolünde. Bu çok başlılık, hava yolunda çeşitli sorunlara yol açıyor. Şimdi, işin içine Özelleştirme İdaresi giriyor. Son örnek, THY’ye hostes alınmasıyla ilgili.
THY 600 hostes alınacağını duyuruyor. Bu ilandan sonra, sınava 7 bin kişi başvuruyor. Sınavda 300 asil, 300 yedek aday seçiliyor. Halen 150 aday, hostes eğitimi görüyor.
Ancak, Özelleştirme İdaresi, hostes alımına izin vermiyor!..
Ulaştırma ve Maliye Bakanlığı derken, THY şimdi de Özelleştirme’ye takılıyor. Ama, asıl yolculara takılıyor!.. Rötar ve hizmet aksamaları nedeniyle, son aylarda THY’den şikayet etmeyen yok!..
Yüzde 20’si halka açılıyormuş!.. Ne ifade ediyor ki?..