Latin Amerika’da bile olsa

FİLİSTİN Büyükelçisinin işi zor. Ankara’daki büyükelçi Nebil Maruf, El Fetih Meclis üyesi. Dolayısıyla, Hamas’ın Ankara ziyaretiyle ilgili herhangi bir yorumda bulunmuyor.

Buna karşılık, Ankara’daki Arap ülkelerinin büyükelçileri, Hamas ziyaretine farklı yaklaşıyor. Bu fark, önceki akşam Filistin Büyükelçisi’nin Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Prof. Ahmet Davutoğlu onuruna verdiği yemekte daha da net ortaya çıkıyor.

Davetliler arasında Arap büyükelçileri, bizim Dışişlerinden iki büyükelçi, Filistin Koordinatörü Vehbi Dinçerler, TBMM Dışişleri Komisyon Başkanı Mehmet Dülger (AKP) ile El Cezire TV ile Daily News Ankara temsilcileri var.

Büyükelçi Maruf, kısa konuşmasında Türkiye’ye teşekkür ediyor.

DAVUTOĞLU’NUN HEDEFİ

Davutoğlu
ise, uzun konuşmasında AKP dış politika anlayışını dile getiriyor.

Onun Türkiye’ye biçtiği rolde, "Türkiye her yerde olmalı". İster global, ister bölgesel sorun olsun, Türkiye hep ilgilenmeli. Hatta, ona göre:

"Sorun Latin Amerika’da olsa bile, Türkiye ilgilenmeli".

Eh, taa Latin Amerika’daki bir sorunla bile ilgilenmesi gereken Türkiye Filistin’e ilgi duymayacak da, ne yapacak?.. Danışmanın mantığı bu.

Ona göre, "dünya ile ilgilenirken, komşularımızda ve bölgesel sorunlarda, ilginin ötesine geçerek, Türkiye sorumluluk almalı."

Yani, Hamas’ın ziyaretiyle Türkiye sorumluluk üstleniyor. Davutoğlu bunu söylüyor.

ARAPLAR FARKLI

Arap ülkelerinin büyükelçileri, ülkesine göre, Hamas’a farklı bakıyor.

Örneğin birisi, "halklar Hamas’a sempatiyle bakıyor, karikatür krizinde halk onların bir işaretiyle sokaklara döküldü" görüşünde.

Bir diğeri, "Hamas bugünden yarına silah bırakmaz, ama halk onların silah bırakmayacağını bile bile onları iktidara getirdi" diyor.

Görüş farklarına rağmen, Araplar "ziyaretin zamanlaması yanlış" yorumunda birleşiyor.

Başkalarının düşünceleri tamam, ama belirleyici değil. Belirleyici olan, Davutoğlu’nun tutumu. Dünyanın neresinde olursa olsun, her sorunla ilgilenmek, dış politikanın görevlerinden biri.

Şimdi, "Latin Amerika’da bile olsa", dediğine göre, Amerika’dan Uzak Asya’ya kadar her bölgede, bizim dış politika sürprizlere açık.

Bir bakmışsınız, günün birinde Uruguay’dan silahlı örgüt Tupamarolar, bir bakmışsınız, Sri Lanka’dan Tamil gerillaları Ankara’nın kapısında.

ERDOĞAN’A RED

Geçen yıl, Başbakan Erdoğan’ın İsrail ve Filistin gezisi. Geziyi ben de izliyorum.

Erdoğan Kudüs’te Şaron’a, Ramallah’ta Mahmut Abbas’a aynı öneriyi götürüyor, "biz arabulucu olalım".

Şaron
da, Mahmut Abbas da, Erdoğan’la birlikte düzenlenen ortak basın toplantılarında bu isteği açıkça geri çeviriyor.

Şimdi Hamas. Arabuluculuk tutmayınca, bu kez sorumluluk üstlenmek. Türkçesi, içerde iktidarını, dışarda bir kazanımla perçinlemek tutkusu.

Unakıtan kurtulamaz

KONUŞMALARIYLA, uygulamalarıyla, geçmişte kendisine ait iddiaları affeden kendi özel yasalarıyla, oğlunun iş yaptığı sektöre sağladığı KDV indirimleri ve teşviklerle AKP iktidarının en tartışılan bakanı Kemal Unakıtan.

Bugün TBMM’deki çoğunluktan yararlanıyor, gensorulardan kurtuluyor. Meclis soruşturmalarından kaçıyor. Ancak, bunlar hep günü kurtarıyor.

Günün birinde AKP iktidardan uzaklaştığında, gizli-kapaklı dosyalar nasılsa açılacak. Erdoğan’ın Kemal Abisi’ni o zaman Yüce Divan’dan hiç kimse kurtaramayacak. Unkıtan günün birinde Yüce Divan’da mutlaka hesap verecek.
Yazarın Tüm Yazıları