‘Kürt süsü’ olmayacak

“Bağımsızlarla seçime girerse, HPD Kürt süsü ve sistemin figürü olur. HDP’nin seçime parti olarak girmesi sistemle hesaplaşmasıdır”.
Şu anda HDP Kürt süsü ve sistemin figürü mü, değil. HDP şu anda sistemle hesaplaşmıyor mu, hesaplaşıyor. Bayık’tan zayıf gerekçeler, yine de HDP’nin seçime parti olarak girmesini istiyor, Öcalan gibi.

NEYE GÜVENİYOR

İmralı ve Kandil’in isteğine uygun, HDP şunlara güveniyor:
-Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin adayına oy vermeyip, Selahattin Demirtaş’a oy veren sosyal demokrat seçmenlere.
-İlk kez oy kullanacak genç seçmenlere.
-Seçim sırasında henüz işe çıkmamış mevsimlik işçilere.
-Avrupa’daki seçmenlere.
-Çözüm sürecine destek veren, Batı’dan gelebilecek oylara.

AYRICA

Sadece güvenmekle olmaz, ek olarak:
-Bütün Türkiye’yi kapsayacak projeler üzerinde çalışma yürütüyorlar.
-Adayların kimliklerine dönük çalışma var.
-Diğer Kürt partilerine seçime birlikte girmeyi öneriyorlar. Bunların toplamında yüzde on seçim barajını aşmak inancı epey yaygın. 70-80 milletvekili çıkarma hesabı yapıyorlar.



CHP VE AKP



Bir ara CHP ile ittifakı düşünmüş olabilirler mi? Evet, ancak CHP buna yanaşmıyor. HDP’nin seçime parti olarak girme isteğine karşı, AKP refleksi devreye giriyor. AKP de dini tercihleri ön planda tutan Kürt milliyetçisi adaylara şans tanımak eğiliminde.
Bütün bu hesaplar ve açıklamalar sonunda HDP seçime gerçekten parti olarak girecek mi? Son ana kadar beklemekte yarar var.

Henüz yargıç yok

GREVİ “milli güvenlik” gerekçesiyle hükümet tarafından ertelenen Birleşik Metal-İş’e yurtdışı sendikalardan son yılların en büyük desteği var. Portekiz, Yunanistan, Belçika, Fransa, İspanya işçi temsilcileri İstanbul’da. Hepsinden Türkiye’ye demokrasi eleştirileri.
On binin üzerindeki metal işçisine sahip Birleşik Metal-İş öldürülen efsane başkan Kemal Türkler’in sendikasının, 85 bin üyeli eski Maden-İş’in devamı. Sendika çok bilinçli. Her işyerinde ayrı ayrı toplusözleşme imzalamak istiyor, MESS ise bütün işyerlerinde toplu olarak imzalamaktan yana. Ayrıca, ücret artışında anlaşmazlık var.
Hükümet “milli güvenlik” gerekçesiyle grevi altmış gün erteleyince, Birleşik Metal-İş yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açıyor.
Grevi erteleme tarihi 29 Ocak. Sendika temsilcileri önceki gün Danıştay’a gidiyor, onların tespitine göre, Danıştay’da henüz dosyaya bakacak bir yargıç görevlendirilmiş değil. Günümüz hukuku her alanda böyle işliyor. İstem, yürütmeyi durdurma ve iptal, bu kadar beklenir mi?

Davutoğlu itiraf etti

NASIL oluyorsa, Bank Asya ile ilgili teknik bilgileri sular seller gibi biliyor Ahmet Davutoğlu. Bir çırpıda hepsini sıralıyor ve her olaydaki gibi, “Bank Asya siyasi operasyon değildir” demeyi ihmal etmiyor. Geçen akşam bir TV’de teknik açıklamasının ardından Bank Asya’ya bakışı: “Neden dini cemaat mahiyeti taşıyan bir grubun bankası, savcısı, medyası var? Bu faaliyetleri herkes yapabilir ama topluma istediği düzeni getirmek için yapıyorsa bu kabul edilemez. Dini faaliyeti bürokratik, ekonomik faaliyete dönüştürüp gündem yaratmak çizgi dışına çıkmaktır”. Daha ne desin, Bank Asya’ya neden el konulduğunu açıkça itiraf ediyor. Aktardığı teknik bilgilerle, el koymadan önce Bank Asya hakkında kendisine brifing verildiği anlaşılıyor. Önce teknik bilgi, arkasından siyasi el koyma.