Paylaş
Orası tamam. Ama, İhsanoğlu’nun adı üç hafta kadar önce MHP içinde dolaşıyor. Birkaç kişi biliyor olsa da, adı MHP’de ön plana çıkıyor. Halen sır olan iki konu var:
1- MHP İhsanoğlu’nu nereden buluyor? 2- Kılıçdaroğlu aynı isme hangi yolla ulaşıyor?
Bu arada bir spekülasyon var, “İsim dışarıdan önerilmiştir” türünde. Bunlara son vermek adına, MHP ve CHP liderleri İhsanoğlu adına nasıl ulaşıldığını açıklarsa, yerinde olur.
GÜÇLÜ VE ZAYIF
İhsanoğlu’nu yakından tanıyanların ortak görüşü şöyle:
İyi tarafı: Namuslu, bilgili, hiçbir fitnenin içinde yer almaz, İslam dünyasında ve Batı’da iyi tanınır. Kahire’de laik Ayn Şems (Güneşin Gözü) Üniversitesi’nde eğitim almıştır, laisizme aykırı düşüncede olması söz konusu bile değildir.
Zayıf tarafı: Kimseyi incitmek istemez, protokol adamıdır, mücadeleyi pek sevmez. Yine de, İİT’de Genel Sekreterlik deneyiminin mücadele ile geçtiğini unutmamak gerek.
PROF. GÖKBİLGİN
Türk Ocakları gibi milliyetçi, İİT gibi İslamcı çevre ile ilişkileri açık, muhafazakâr kimliğe sahip. Buna rağmen, Nâzım Hikmet’i Arapçaya ilk çeviren o.
Yakın arkadaşları ile kurduğu İslam Sanat ve Tarihini Koruma Vakfı önemli yapıtlar yayınlıyor. Osmanlı Tarihi kitabı ilk ciltte Osmanlı siyasetini, ikincisinde Osmanlı sanat ve kurumlarını anlatıyor, İngilizce ve Arapçaya çevriliyor. Aynı vakıf daha sonra “Kudüs” üzerine bir kitap yayınlıyor. İstanbul Üniversitesi hocalarından Prof. Tayyip Gökbilgin’le ilişkisi “İslamcı” damgasını ortadan kaldıracak türde. Gökbilgin CHP Yüksek Danışma Kurulu Başkanı. “Milli Mücadele Başlarken” kitabı Cumhuriyet’e bağlı saygın bir bilim adamının yapıtı. İhsanoğlu sık sık Gökbilgin’e geliyor, Cumhuriyet ve Atatürk o yıllarda filizleniyor. Muhafazakâr olabilir, ama Cumhuriyet’e bağlı.
Ankara, Hatay ve aday
“YENİ CHP” filan değil, ta 70’lerden bu yana, kendi fikrine aykırı durumlarda kazan kaldıranların yer aldığı, Yeniçeri Ocağı gibi bir parti CHP. Deniz Baykal cumhurbaşkanı adaylığı turlar sürerken, “Tayyip Erdoğan’la ben başa çıkarım” diyor, adaylığa talip oluyor. İhsanoğlu’nun adaylığı açıklanınca, bazı ulusalcı milletvekilleri Baykal’ı aday göstermek istiyor, neyse ki, Baykal sağduyulu, “Parti zarar görür” diyor, geri çeviriyor. CHP’de aynı ekip yerel seçimlerde Ankara ve Hatay adaylarına benzer gerekçeyle karşı çıkıyor. Ankara’yı kıl payı kaybediyor ama, Hatay’ı kazanıyor, mükemmel! Günübirlik tepkiler yerine, CHP’nin kendini baştan sona sorgulaması gerek. Hem ulusalcıların, hem diğer ekip ya da ekiplerin. Tepki tek başına ideolojik olsa, yine iyi, genellikle bireysel ve “istemezük” çizgisinde. Türkiye ne zaman hayati bir sorunla karşı karşıya gelse, sorun atlanıyor, CHP’de kriz çıkıyor. Bıktırıcı, kendi seçmenine bile “pes” dedirtiyor.
Robot böyle yetişir
İZMİT Gazi Anadolu Lisesi’ni birincilikle bitiren Işıtan Önder törende konuşma yapıyor, “Berkin Elvan’ı ve Ali İsmail Korkmaz’ı unutmadık” diyor. Bu cümlede suç mu var, hakaret mi var, ne var, ama vaaay, sen nasıl böyle konuşursun, al sana disiplin cezası, ver o birinciliği. O öğrenciye ceza vermek isteyen işgüzar müdür, öğretmen artık kimse, özgür iradeli insan yerine, robot yetiştirmek istiyor. Hiç kimse düşündüğünü söyleyemeyecek, hiçbir analitik sorgulama olmayacak, sadece “otur otur, kalk kalk”, askerde bile artık böyle değil. Bunun adı eğitim, ceza vermeye kalkanlar da o eğitimin hocaları. Türkiye’nin geldiği karanlığın fotoğrafıdır bu.
Paylaş