İsveç, Moldova, biz

DÜNYA çalkalanıyor, Tayyip Erdoğan’a kadar uzanan yolsuzluk iddialarıyla. Haberler, yorumlar, karikatürler, hatta yolsuzluk iddialarının üstünün örtülmek istenmesine karşı resmi uyarılar gırla gidiyor.

Haberin Devamı

Ve bu arada yolsuzluk karşısında seçmen davranışına ilişkin araştırmalar. Bunlardan biri Uluslararası Şeffaflık Derneği’ne bağlı bir araştırma. Araştırma üç ülkeyi örnek alıyor, İsveç, Moldova ve güncel olduğu için biz.
Moldova ve İsveç iki uçta, iki ülke. İsveç seçmeni yolsuzluğu asla affetmiyor, yolsuzluk yapan siyasetçinin gözünün yaşına bakmıyor, o kişiyi anında sandığa gömüyor. İsveç 177 ülke arasında dünyada yolsuzluğun en az olduğu ülkelerden biri, ilk üçte.
Moldova tam tersi, yolsuzluğun en çok yaşandığı ülkeler arasında başı çekiyor. Ama, yolsuzluğu yapan kişiye duruma göre tavır alıyor. Ekonomi iyiye gidiyorsa, Moldova’da seçmen yolsuzluk yapana gözünü kapatabiliyor, “Yolsuzsa yolsuz, bana ne” vurdumduymazlığı, her koyun kendi bacağından asılır, hikâyesi. Yok ama, ekonomi kötü ise, kendi durumu da kötü, o zaman yolsuzluk yapana sandıkta ceza vermek için tereddüt etmiyor. Sağa sola bakmadan çıkarını düşünüyor. Tam oportünist.
Moldova gibi ülkelerde, tercihte temel öğe seçmenin ekonomik durumu.

YA BİZDE

Haberin Devamı

Demokrasinin düzgün işlediği ülkelerde adı yolsuzluk iddialarına karışan her siyasetçi seçmene hesap veriyor. Ya da seçmen ondan hesap soruyor. Çünkü, seçmen (vatandaş) adına yetki kullanıyor, seçmenin parasını harcıyor.
Şeffaflık Derneği’ne göre 17 Aralık’a kadar Türkiye yolsuzlukta 177 ülke içinde 55. sırada. 17 Aralık sonrasında aynı derneğin henüz yeni bir sıralaması yok, ama “yolsuzluk iddiaları karşısında Türk seçmeninin davranışına” dönük araştırması var.
Türkiye’deki seçmen refleksi Moldova’dan farksız. Eğer, insanların ekonomik durumu iyi ise, yolsuzluk filan nafile, yine bildiğini okuyor, ekonomik durumu kötüye gidiyorsa, sandıkta cezalandırma kaçınılmaz.

EKONOMİ SORUNLU

Gerek o araştırmaya, gerekse son ekonomik verilere göre, ekonomi parlak gitmiyor. 1- Enflasyon artıyor, gelirler enflasyon oranında artmıyor, refah geriliyor. 2- Dışarıdan artık eskisi gibi görüntüyü kurtaracak sıcak para gelmiyor.
Bu da hazretin işini zorlaştırıyor.

Sadece on beş bin imza

MEHMET Ali Alabora’ya Gezi sırasında destek çıkan kampanyaya katılım yüz bin kişiyi aşıyor.
Eskişehir’de bir öğrencinin bir kediyi öldürdüğünü anlatmasına duyulan tepki için düzenlenen kampanyaya sosyal medyada yüz altmış bin kişi katılıyor. Hayvanseverler iyi örgütleniyor. Bu iki örnek sosyal medyada katılım rekoru kırıyor.
Uluslararası Şeffaflık Derneği Türkiye şubesi imza kampanyası düzenliyor, “Temiz Siyaset” başlığı ile. Temiz Siyaset seçime giren adayların mal varlıklarını açıklamalarını öngörüyor. Bu gibi kampanyalar yolsuzluktan başını kaldıramayan Uganda’da, Bolivya’da, Rusya’da bile var.
Bir yerde yüz bin ve yüz altmış bin imza var, çok iyi, çok duyarlı. Buna karşılık, seçime giren adayların mal varlıklarını açıklamalarını öngören kampanyaya sadece on beş bin kişi katılıyor.
Türkiye iki buçuk aydır, her gün yolsuzlukla çalkalanıyor, iddialar tepede bacayı sarmış, ama aziz halkımızın duyarlılığı bu kadar. Bu da, bunların işine geliyor.

Yazarın Tüm Yazıları