İmralı ve Kandil’den ibaret değil

ESKİ ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan 15 Eylül 2007 tarihli Times’ta:

Haberin Devamı

“Üzgünüm ama Irak savaşı büyük oranda petrol içindi”.

O dönemin komutanı General John Abizaid Ekim 2007’de verdiği konferansta savaşın içindeki en yüksek rütbeli asker olarak gerçeği perçinliyor:

“Irak savaşı, elbette ki petrol içindi”.

Günümüzde Ankara-İmralı-Kandil trafiğinde en önemli sözlerden biri Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı, Mesut Barzani’nin yeğeni Neçirvan Barzani’ye ait. 21 Aralık 2012 tarihli Time dergisinde kendisine soruluyor:

“Bugün bağımsız Kürdistan’a her zamankinden daha yakın olduğunuzu söyleyebilir miyiz?”

Neçirvan Barzani fırsatı kaçırmıyor:

“Ben inanıyorum, iyi bir şans yakaladık. Ama engeller var. Bağımsız Kürdistan için, etrafımızdaki ülkelerden en az birini ikna etmemiz gerek. Onları ikna etmeden bunu yapamayız. Denize çıkışımız olmadığı için, ikna edilmesi gereken bölgesel bir ortağa ve bunu uluslararası planda destekleyecek bir büyük güce gereksinim var”.

Denize çıkış için ikna edilmesi gereken ortak kim? Haritaya bakın, ben söylemeyeyim. “Büyük güç” kim, Kürdistan’ı destekleyecek? Bunu artık bebeler bile biliyor.

Haberin Devamı

PETROLLE İNTİKAM

IRAK petrol ve doğalgaz zengini. Türkiye tükettiği enerjinin yüzde 29’unu petrolle karşılıyor. Bunun neredeyse tamamına yakınını ithal ediyor. Türkiye için vazgeçilmez bir komşu. “Komşularla sıfır sorun” ya, Irak da aynı zincir içinde, aramız kötü.

Yirmi yıllık uğraş sonucunda orada yabancı şirketlerle ortak olan TPAO’nun ortaklığına Bağdat son veriyor. Neden? Türkiye Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile anlaşarak, Irak Anayasası’na göre tüm Irak halkına ait olan kuzeydeki petrolü, Türkiye’ye ithal etmeye başlıyor.

Bağdat anında tepki veriyor, önce TPAO’ya güle güle diyor, ardından Irak Başbakanı Maliki fena çıkış yapıyor, daha yirmi gün önce:

“Türkiye düşman devlet haline geliyor, bizim içişlerimize karışıyor”.

RESMİN TAMAMI

Petrol oyunlarının tam ortasında Türkiye PKK terörünü bitirmeye çalışıyor. Neçirvan Barzani’yi Amerikan basınına konuşturan Washington. Onlar “Kürdistan” diyor, hem de “denize çıkışı olan bir ülke üzerinden”. Maliki de, Ankara’ya iyice diş biliyor.

Kandil sadece İmralı ile Ankara’ya değil, Bağdat’a ve Kuzey Irak’ın başkenti Erbil’e de bakıyor. Ve hep birlikte gözler Washington’da.

“İmralı bunu önerdi, Kandil şunu dedi” hummasını bir yana bırakmak gerektiği çok açık. Resmin tamamını ihmal etmek çok yanlış.

Haydi, hayırlara vesile olsun.

Haberin Devamı

Çankaya’dan nazik telefon

ŞAŞIRIYORUM, önceki gün beni Çankaya Köşkü’nden arıyorlar. 2007’den bu yana ilk kez. Kendileri gibi düşünmeyenlerin dışlandığı bir ortamda telefon.
Üç gün önce PKK’nın rehin tuttuğu kamu görevlileriyle ilgili yazı yazıyorum. Rehineler arasında bulunan bir astsubayın ailesinin Cumhurbaşkanı Gül’e yazdığı mektuba cevap alamadığını belirtiyorum.

Çankaya Köşkü’nden Kurumsal İletişim Müdürü Kemal İlter doğrudan arıyor. Müthiş bir nezaketle:

“Yazdığınız mektuplar buraya geldi, doğru. Ama biz ilgilendik. Ben 11 Nisan 2012’de ailesini şahsen aradım, bir arzuları olup olmadığını sordum. Ayrıca, 30 Nisan ile 14 Haziran 2012’de İçişleri ve Milli Savunma bakanlıklarına olayı hatırlatan yazılar yazdık. Yani, hassasiyetle takip ediyoruz”.

İlter bana cep telefonunu veriyor, böyle durumlarda kendisine sorabilmem için. İlter’e nezaketi ve açıklaması için teşekkür ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları