Riaoomen Ruijted. Ben de, sizin gibi bunu okumakta zorlanıyorum. Ruijted Hollandalı, Hıristiyan Demokrat milletvekili. Mart 2008’de Avrupa Parlamentosu’nda görüşülmek üzere, Türkiye raporu yazıyor.
44 paragraflık, dokuz sayfalık rapor taslağında bugün Türkiye’yi sarsan büyük gözaltı ile ilgili çarpıcı bir öneri var:
"Ergenekon hadisesinin üzerine kararlılıkla gidilmeli, bu şebekenin devlet içindeki bağlantıları tam anlamıyla gün yüzüne çıkartılmalı ve sanıklar adalete teslim edilmelidir."
Hollandalı bir milletvekili, Hollanda’dan ya da Brüksel’den Ergenekon’u çok iyi biliyor. Devlette bir şebekenin varlığından o kadar emin ki, sanıkların adalete teslim edilmesini istiyor.
Hükümete yapılan bu öneriyi içeren rapor taslağı, 13 Mart 2008 tarihli Zaman Gazetesi’nde yayınlanıyor.
MERAK BU YA
Bu gibi raporların nasıl yazıldığı sır değil.
Raporu hazırlayan yabancı milletvekilleri genellikle Ankara ve İstanbul’a geliyor, çeşitli çevrelerle görüşüyor. İzlenimler daha sonra rapora dönüşüyor.
Hollandalı milletvekilinin Türkiye’ye gelip gelmediğini bilmiyorum. Gelsin ya da gelmesin, raporu yazmadan önce kimlerle görüştüğünü çok merak ediyorum. Mutlaka ve mutlaka AKP’liler ve AKP yandaşları ile görüştüğü ortada.
Hollandalı 12’den vuruyor. Onun 12’den vurmasını sağlayanları merak ediyorum.
Tam bu merakım depreşmişken, bir yıl önce o sırada Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün bazı gazetecilere fısıldadığı cümle aklıma geliyor:
"Ergenekon’u iyi izleyin, o iş çok büyüyecek."
Çok iyi izleyenler arasında, tesadüfe bakın ki, Hollandalı milletvekili de var.
O kadar iyi izliyor ki, rapor taslağında yine çarpıcı bir cümle var:
"2007’de askeri müdahale girişimlerine karşı, demokrasinin galip gelmesi memnuniyet vericidir."
BİZ ATLIYORUZ
Geçen yıl müdahale girişimi mi var? Geçmiş yıllarda İspanya’daki gibi Meclis baskını ya da bizde kırk yıl önceki 22 Şubat ya da 21 Mayıs gibi girişimler mi var? Yetmiş milyon insan, biz hepimiz geçen yıl bu girişimleri atlıyoruz muyuz? Biz atlıyoruz, Hollandalı atlamıyor.
Hollandalı masum. Bu taslak AKP’nin yurtiçinde olduğu gibi, yurtdışında da, nasıl çalıştığını gösteriyor. AKP’deki yaygın inanç şu:
İktidarını devirmeye yönelik demokrasi dışı arayışlar var.
BİÇİM KÖTÜ
Bu tezi işleyerek, kendi istediği düzeni kurmak istiyor. Bir yandan bu gibi rapor taslaklarıyla, bir yandan kendi açıklamalarıyla. Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın şikayet ettiği, "Türkiye’de Müslümanların dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşadığı" palavrası gibi.
Ergenekon’la ilgili iddialarda belli bir gerçek payı olabilir. Ona yargı karar verecek. Bir bölüm insan ve medya, "evet darbe girişimi var" tezinde çok imanlı. Başkaları da, "bu AKP’nin komplosu" tezinde.
Belki ikisinin de doğru ve yanlışları var. Belki, gerçek ile komplo arasında denge var. Olayın özü ise çok daha vurucu.
Eğer öyle bir girişim varsa, darbe yanlıları, hayır eğer yoksa, AKP, aynı yerde buluşuyor: Rejim değişikliği girişiminde. Çoğunluk ikisini de tepkili.
Ayrıca, olup bitenlerin biçimine. Yaşadıklarımız darbe günlüğü gibi.