Hırçın dalgalar

AVUKATLAR arıyor, “Aramızda konuşuyoruz, acaba önce hangi Baro Başkanını içeri alacaklar” diye.

Haberin Devamı

Doktorlar arıyor, “Hepimiz çekiniyoruz, acaba kimi içeri atacaklar” diye.

Ege’de kooperatifçilik yapan birileri arıyor, “Biz işimizle gücümüzle meşgulüz, kooperatifçilik yapıyoruz, acaba bizi içeri atarlar mı” diye.

Bu kitle ruhu. Herkesi dehşet ve korku sarmış durumda.

Kitle ruhu dün tavan yapıyor.

Biri eski istihbaratçı, o hariç, on gazeteci ve yazar Ergenekon örgüt üyesi iddiasıyla gözaltına alınıyor.

İki, üç yıldır dalga dalga gelen Ergenekon tutuklamalarına dün bir yenisi ekleniyor. Aralarında ciltler dolusu kitap yazmış Yalçın Küçük de var, uluslararası basın onur ödülü kazanmış Nedim Şener de, kitaplar yazmış Doğan Yurdakul da.

Dün gözaltına alınan gazetecilere bakıldığında, dünkü dalgada Soner Yalçın’ın tutuklanması sonrasında Oda TV bağlantısının ağır bastığını gösteriyor.

SONU GELMİYOR

Ergenekon iki, üç yıldır süren bir dava süreci.

Ortada çok vahim bir iddia var, darbe yapmak gibi. Ancak, şu ana kadar Ergenekon’dan mahkum olan hiç kimse yok. Buna karşılık, gözaltılar ve tutuklamalar hâlâ devam ediyor.

Üstelik, içerde ve dışarda pek çok kişinin yüzlerce kez vurguladığı gibi, tutuklamaların fiilen mahkumiyete dönüştüğü, tutuklama sürelerinin makul süreyi çoktan aştığı ortada.

Diğer gazeteciler gibi, dün gözaltına alınan gazeteciler de, Ergenekon bağlantısı iddiasıyla karşı karşıya.

Yani, iddiaya göre, bu kadar çok gazeteci darbe girişimiyle bağlantılı.

Ergenekon süreci iki, üç yıl önce başladığına göre, bazı kişilerin hâlâ aynı iddiayla karşı karşıya kalması çok düşündürücü. Sonu gelmek bilmiyor.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Geçenlerde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bir TV programında, basın özgürlüğü ve tutuklanan gazeteciler ile ilgili soruya şu karşılığı veriyor:

“Herkes istediğini yazıp çiziyor, gözaltı ve tutuklamalar, o gazetecilerin gazetecilik dışındaki faaliyetleri ile ilgili.”

Keşke doğru olsa, keşke Arınç gerçekten haklı olsa.

Bu kadar çok gazetecinin darbe bağlantısı içinde olduğuna gerçi mahkeme karar verecek ancak, durup durup dalgalar halinde toplumu sarsan gözaltı ve tutuklamaların toplumda büyük soru işaretleri, büyük tedirginlik açtığı ortada.

Uluslararası basın kuruluşları, Amerika ve AB de artık aynı soru işaretlerini hızla yoğunlaştırıyor.

Seçime giderken bu kadar çok gazetecinin demir parmaklıklar arkasına gönderilmesi karşısında, Bülent Arınç’a katılmak mümkün değil.

Temel soru şu: Toplumun her kesimini neden bu kadar korku kaplamış durumda, neden? Hangi demokraside toplumu bu kadar dehşet sarıyor?

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu yarın Bochum’da

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin uzun süredir ihmal ettiği yurt dışı geziler, ziyaretler zincirine yarın bir yenisi ekliyor.

Kılıçdaroğlu dış temaslarından birini yarın Almanya’nın Bochum kentinde gerçekleştiriyor. Hazırlanan programa göre, Bochum’da Almanya’da yaşayan yurttaşlarımızla bir araya geliyor.

Geçen hafta Başbakan Erdoğan Almanya’da, yarın Kılıçdaroğlu. Bakalım, o da Erdoğan gibi, geniş bir kalabalık toplayabilecek mi?

Kılıçdaroğlu’nun ilk hedeflerinden biri, oradaki yurttaşlarımızın dertlerini dinlemek kadar, seçime giderken, yurtdışından da oy alabilmek.

L-Tipi, eni üç, boyu dört metre

MUSTAFA Balbay ve Tuncay Özkan’ın gece yarısı uygulamasıyla L-Tipi denilen tek kişilik hücreye konulması pek çok yerde yankı uyandırıyor. Hatta, dava devam etmesine rağmen, Ergenekon sanıklarının suçlu olduğuna inananlar bile, uygulamanın vicdanlara ters olduğunu savunuyor.

Özkan ve Balbay için uygulanan L-Tipi hücre, terör suçu işlemiş olanlar için geçerli.

Nedir L-Tipi?

Ceza İnfaz Kurumu resmi sitesine göre:
“12.45 metrekare büyüklüğünde. Tek pencereli. Açık avlusu var, 65.19 metrekare. Tek tek kişilerin kaldığı yedi ayrı odanın ortak yaşam ünitesi var, 56.59 metrekare. Geceleri kapılar kapanıyor, gündüz açık.”

Ortak yaşam ünitesi 56 metrekare olduğuna göre, orada kişi başına 8 metrekare düşüyor.

Hücre 12.45 metrekare, eni üç, boyu dört metre bir yer.

Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan şimdi bu hücrelerde.

Yazarın Tüm Yazıları