Paylaş
Yazıdaki imza Fethullah Gülen’e ait. O tarihte Gülen şunu yazıyor:
“Yıllar var ki, düşkünler diyarı şu mübarek ülke taşıyla, toprağıyla, canlısıyla, cansızıyla, müminiyle, kâfiriyle hasretle inledi ve böyle bir liderin yolunu gözledi. Bu uğurda elli defa yalancı mumları güneş zannedip alkışladı, yüz defa ateş böceklerini yıldız sanıp arkalarına düştü ve bilmem kaç defa kırk haramileri Kâbe yolcusu sanarak içlerine girdi.
Öyle anlaşılıyor ki, daha bir süre bu hicranlı arayış devam edecektir”.
Gülen’e göre, ülkenin güneş sandığı lider ya da liderler yalancı mum çıkıyor ve “hicranlı arayış” devam ediyor, 1991’de. Bugün ilginç olan şu.
1991’de yazdığı bu yazı geçen hafta onun resmi Twitter adresinden yeniden paylaşılıyor. Durup dururken, aynı yazı, hicranlı lider arayışı.
CEMAATTEKİ HAVA
Gülen cemaatini çok iyi bilen, oradaki atmosferi yaşayan bazı kişilere dün soruyorum, 1991’deki bu yazı Twitter’da şimdi yeniden neden paylaşılıyor? Yanıt şöyle:
“Hocaefendi, şu yazıyı alın, yeniden yayınlayın, diye özel bir talimat vermemiştir, vermez de. Bu yazı onun yanındakilerin inisiyatifi ile yeniden yayınlanmıştır”.
Yanındakiler neye dayanarak, hangi cesaretle kritik bir inisiyatif kullanıyor? Çok basit, Gülen’in ve cemaatin içindeki atmosfere dayanarak.
DANIŞTAY’DA KAPIŞMA
“Hicranlı arayış”ın son durağı Danıştay başkanlığı seçimi.
Yüz elli yıllık Danıştay’ın başına şu günlerde gelmedik kalmıyor. Danıştay haftalardır yeni başkanını seçemiyor. Cemaat ve İktidar başkanlık için kapışıyor.
2010 Anayasa Referandumu sonrasında AKP’nin yargıyı ele geçirme programında Danıştay da var. Oraya kitle halinde yapılan atamalar, AKP’nin karşısına bugün düğüm olarak çıkıyor. Cemaat ve AKP Danıştay başkanlığında bugüne kadar anlaşmış değil. Başkan adayı bile çıkamıyor. İki taraf kalıp halinde oy kullanıyor, başkan seçilemiyor.
ÇEKİNCELER
Cemaat-AKP arasında çeşitli anlaşmazlıklar var. Bunlardan sonuncusu, AKP’nin dershaneleri kapatma girişimi. Gülen buna fena içerliyor, Bülent Arınç’ın son ziyaretinde bunu çok net vurguluyor.
Ayrıca, AKP’nin izlediği İsrail, Suriye, PKK politikalarında Gülen’in çekinceleri var.
Son raunt Danıştay.
‘Pala hukuk çerçevesinde’
İNSANLARI yaralayan palalı saldırganın mahkemece serbest bırakılması, önceki gece Meclis Genel Kurulu’na da taşınıyor. Muhalefetin itirazlarına AKP milletvekili İdris Şahin karşılık veriyor:
“Hukuk çerçevesinde yapılan bir eylem...”
İnsanları yaralamak, belki cinayete yol açabilecek pala sallamak bile, “hukuk çerçevesinde” bir eylem. Buna karşılık, Gezi eylemlerine katılmak, Twitter’dan görüş bildirmek, “toplum huzurunu bozan, hukuku aşan” eylemler.
Hukukun, mantığın ve ülkeyi yönetmenin iflas noktası.
THY’de sefer duası
1 TEMMUZ 2013 Pazartesi gecesi saat 00.45, İstanbul Sabiha Gökçen’den kalkan, Bodrum’a uçan THY uçağı.
Yolcular uçağa biniyor, hoparlörlerden “Allahu ekber” sesi. Yolcular bir an şaşırıyor, uçağa yanlış mı bindik, THY mi, yoksa İran ya da Suudi uçağı mı diye. Yok hayır, THY Bodrum uçağı. Kaldı ki, İran ya da Suudi uçaklarında bile böyle uygulama yok.
Yolcular yerlerine oturuyor, bu kez önlerindeki ekranda bir dua. Türkçe, Arapça, İngilizce. Yolcular hostese soruyor, hostes “sefer duası” diye yanıtlıyor. Dua bitiyor, sonunda yine üç dilde “Hayırlı yolculuklar”. Bazı yolcular ekranın fotoğrafını çekiyor.
Gezi direnişinden hiç ders almayan kadrolar hâlâ boy gösteriyor. Hâlâ, kendi inançlarını topluma empoze etmeye kalkıyor. Bunlar hiçbir olaydan ders almıyor. Başkalarına saygı göstermeden, inatla ve hırsla bildiklerini okuyor.
THY yönetimi “dini propaganda” yaparak, suç işliyor.
Paylaş