Paylaş
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bu kez onun heykelini dikmek istiyor, kentin göbeğine.
Ali İsmail Korkmaz’ın heykeli dikiliyor, beklendiği gibi itiraz yok, halk normal karşılıyor.
Aslında Eskişehir’de halkı heykellere alıştırmak pek kolay olmuyor. Eskişehir’de kent yönetimi adına harikalar yaratan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaptıkları çok yazılıyor, çiziliyor, bayramda biz de ailece Eskişehir’e gidiyoruz. Batı anlamında belediyecilik adına, insanın göğsü kabarıyor. Bunlardan biri de, kentin dört bir yanının heykel ve parklarla donatılmış olması.
KIRK BİN KADIN
Eskişehir’de heykeller dikilmeye başladığında, halk garipsiyor, “Bunlar ne” diye. Belediye en uzak mahallelerden özellikle kadınları otobüslerle heykellere taşıyor, ilk etapta tam kırk bin kadın. Rehberler onlara heykelleri anlatıyor, anlattıkça, halk heykele alışıyor ve bugün herhangi bir Batı kentindeki manzara ortaya çıkıyor. İnsanın ruhunu okşayan bir sükûnet halinde, kent heykel müzesi gibi.
OLAYSIZ
Ama asıl müze, cumhurbaşkanlarının, başbakanların, parti liderinin, sanatçıların, yazarların, sporcuların heykelinin yer aldığı Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi. Bu biliniyor, bilinmeyen şu.
Bir süre önce Ankara’dan biri geliyor, soruyor, “Heykel yapmanızın amacı ne”, ne dersiniz, “Kayak yapmak için, at yarışlarına katılmak için”. Müze yetkilisi heykeli anlatıyor ve bu kez o soruyor, “Kim adına, neden soruyorsunuz?”
Ankara’dan gelen: “Heykeller Ankara’yı rahatsız ediyor, dinimizde heykellere yer yok da”. Mesele açıklık kazanıyor, gelen kişi başka şey sormuyor, teftiş olaysız kapanıyor.
Tramvay bin heykel arasından geçiyor, Ali İsmail Korkmaz’ın heykeline geldiğinizde, onun ruhuna Fatiha okuyan türbanlı kadınları görürseniz, şaşırmayın.
Cumhuriyet ruhu, sanat
-Sesi Amerika’da filtre ediliyor, balmumundan heykeli hareket ediyor, Mustafa Kemal orijinal sesiyle dördüncü dönem Meclis açılış konuşmasını yapıyor, İsmet İnönü kendi sesiyle, hareketli balmumu heykelinden Lozan’ı anlatıyor, “Canlı Tarih Sahnesi”, adı gibi, canlı, tarih dolu. Eskişehir tarihi Frigya’dan Osmanlı hutbesine, Yunan işgali, Kurtuluş Savaşı video ve fotoğraflarla. Unutturulmak istenen Cumhuriyet ruhunu yaşatıyor.
-Deniz yok Eskişehir’de ama tersane ve plaj var. Kentpark Porsuk üzerinde yapay ada, Porsuk’a komşu yapay gölet, yarı olimpik yüzme havuzu. Az ileride çocuklara binicilik sporu.
-THY seferlerini kaldırıyor ama Büyükerşen Sivil Havacılık Okulu kuruyor, dünyada havaalanı bulunan tek üniversite Anadolu Üniversitesi, Emniyet Genel Müdürlüğü pilotları burada yetişiyor.
-Eskişehir nüfusu 760 bin, yedi sahnede 140 bin konser ve tiyatro bileti satılıyor, biletler büyüklere iki, öğrencilere bir lira. Her cuma-cumartesi konserler tıklım tıklım.
-Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Kent Belleği Müzesi, Sualtı Dünyası, Uzay Müzesi, Masal Şatosu.
-Farklı renkte köprüler, malzemesini gümrükten çekmek sorun yaratsa da, renkli asfaltlı yol.
-Deniz yok, olsun, çocuklara su ve kano eğitimi, Adana ve Samsun’a gondol satışı, Türkmenistan’a bot ihracı.
Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret etmeyen tek lider Tayyip Erdoğan, boşuna değil. Büyükerşen engelli, yaşlı, kadın, erkek, bir halkı sanata, spora, çağdaşlığa, kısaca uygarlığa yetiştiriyor, aynı anda onların yaşamını kolaylaştırıyor.
İstanbul’da şikâyet
TÜRKİYE’deki CHP’li, asıl İstanbul’daki CHP’li belediyeler Eskişehir’i görsün, halka hizmet, halkla ilişkiler ne imiş görsün. “Anneler Gününüz” ya da “Bayramınız kutlu olsun” pankartları ötesinde.
Yerel seçimler üzerinden kısa zaman geçiyor ama CHP’li belediyelerden şikâyet çok. Hizmet fiyatları artıyor, işçiler atılıyor, verilen sözler tutulmuyor. Ama şov yerinde.
Paylaş