Paylaş
CHP buna karşı iki film hazırlıyor. İlk film şöyle. Üniversiteye girecek öğrenci YGS sınavında. Önündeki sınav kağıdında iki şık yazıyor, biri gerçek, diğeri hayal. YGS skandalından sonra, üniversiteli genç hayal şıkkını işaretliyor. AKP döneminde üniversiteye girmek hayal oldu, anlamında.
İkinci film akaryakıt zammıyla ilgili.
Benzin zamları insanları öyle bezdiriyor ki, bir kamyon şoförü kamyonuna yeteri kadar akaryakıt alamıyor, çünkü yeteri kadar kazanamıyor, “ekmek paramız gerçekti, hayal oldu” diyor.
Film o kadar inandırıcı ki, twitter’da dünyada ilk on arasına giriyor.
Akademik düşünce ile iletişim birleşiyor. Profesyonellik ile siyasal irade paralel gidiyor, sonunda ortaya bu ürünler çıkıyor.
PIRIL PIRIL 14 GENÇ
Kimi Harvard’dan, kimi Oxford’dan, kimi London School of Economics’ten, kimi ODTÜ’den pırıl pırıl on dört genç, hepsi yabancı üniversitelerden doktoralı, değişik mesleklerden.
On dört gencin başında akademik çalışma yapmak üzere CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata, bu çalışmaları kitlelere ulaştırmak üzere bir başka Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak.
CHP Genel Merkezi’nin üst katlarından biri. Geniş bir salon. Gençlerin önünde bilgisayarlar, duvarlarda haritalar, çeşitli tablolar, iğnelenmiş pusulalar.
On dört genç bu salonda harikalar yaratıyor. Bir seçim döneminde CHP’nin yapamadığını başarıyor. Sencer Ayata onları yönlendiriyor, onlar kısa sürede on dört rapor, yirmi üç broşür, ayrıca tek tek her ilin raporunu hazırlıyor. Raporlardan TV filmlerine kadar müthiş profesyonel bir çalışma.
İl raporları CHP adaylarına ve il merkezlerine gönderiliyor. O ilin siyasal coğrafyası, sosyal ve ekonomik durumu, seçim konuşmalarında hangi konulara öncelik verilmesi gerektiği gibi bilgi ve öneriler içeren çalışmalar.
Bunların dışında Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye genelinde ve miting yaptığı illerde özel olarak vurgulamasında yarar görülen konularla ilgili bilgiler yine bu ekip tarafından derleniyor.
AKP ile CHP’nin hayalleri ve gerçekleri kıyasıya karşı karşıya.
1.6 milyon tıklanma ile rekor
CHP’nin hazırladığı raporlardan biri gençlerle ilgili. Gençler, Gençliğini Yaşayacak raporu.
Gençlerde eğitim, işsizlik, ev kızları, gençlere fırsat eşitliği, AKP döneminde gençlerin durumu ile ilgili ayrıntılar içeriyor. Gençler neden özgür olamıyor, en çarpıcı sorulardan biri. Var olan durumu özetlerken, gençlerin sorunlarını CHP’nin nasıl çözeceğine ilişkin bilgiler veriyor.
Elli sayfalık raporun sonunda CHP gençlere söz veriyor:
“CHP gençleri denetlemeyecek, destekleyecektir, gençleri baskı altına almayacak, önlerini açacaktır, gençleri susturmayacak, onlara ‘söz sende’ diyecektir.”
Diğerleri gibi, bu rapor da Türkiye’nin her yanına dağıtılıyor ve internete konuyor. İnternette ne oluyor?
Gençlik Raporu tam bir milyon 600 bin kez tıklanıyor.
Bir seçim raporunun bu kadar merak uyandırması sık görünen bir şey değil. Bu bir rekor.
Psikolojik egemenliği kıran yazı
SEÇİM döneminin en iyi analizlerinden biri İsmail Küçükkaya’nın dünkü yazısı.
Akşam’ın Genel Yayın Yönetmeni Küçükkaya birer hafta arayla Show TV’de aynı saatte, aynı programa çıkan Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV’deki izlenme paylarını, ikisinin genelde ve AB gurubunda aldıkları reyting oranlarını yazıyor.
Küçükkaya’nın tespitine göre, hem tüm kişilerde, hem AB gurubunda Kılıçdaroğlu Tayyip Erdoğan’ı geride bırakıyor. 3.3 ile 3.6 puan arasında değişen oranlarda Kılıçdaroğlu önde. Erdoğan’dan daha çok izleniyor, ona ilgi daha fazla.
Bu gerçek ve bu yazı Erdoğan lehine aylardır var olan psikolojik egemenliği kırıyor. Anketlerden farklı olarak, Türkiye’de farklı bir şey mi oluyor, sorusuna katkı niteliğinde.
Seçimden AKP’nin birinci parti çıkacağı çok açık. Birinci parti ama, ne kadar birinci? İkinci partinin durumu ne? Birinci ile ikinci arasında fark çok mu?
Seçimi AKP’nin kazanacağı toplumda psikolojik egemenlik yaratıyor. Hepimiz o ambargonun altındayız.
O egemenlik reytingler üzerinden ilk kez darbe alıyor. O darbe, AKP’nin iktidarını önlemiyor, yine de Kılıçdaroğlu Erdoğan karşısında ilk kez bir adım öne geçiyor.
Gazetecilik açısından, Küçükkaya’yı kutluyorum.
Paylaş