Paylaş
Dinlemeler yasa hükmüne göre yapılmıyor.
Görüşülmekte olan yasa “TİB’i yargı yerine koyuyor”.
Dijital verilere müdahale ediliyor, bunlar mahkemelere kanıt olarak sunuluyor. Bu durum, gazeteciler, milletvekilleri, bilim adamları, subay, astsubay, hatta kuvvet komutanlarının tutuklanmasına yol açıyor.
Haberleşme özgürlüğü ihlallerinin tespiti ve önlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda istihbarat kuruluşları, soruları “devlet sırrı” diyerek yanıtlamıyor.
AKSÜNGER’E DAVET
Bu tespitler bana ait değil, bir dosyada yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Gül geçenlerde CHP milletvekili Erdal Aksünger’i davet ediyor. Aksünger bilişim alanında uzman biri. Gül “muhalefet milletvekili” demeden, Aksünger’den halen
Meclis’te görüşülen internet yasası ile ilgili bilgi almak istiyor. Yerinde bir sürpriz.
Aksünger yukarıdaki tespitleri içeren dosyayı Gül’e sunuyor. Gül etkileniyor, şaşırıyor. Aksünger’e bir şey söylemiyor ama içinden “Ne oluyoruz” diye geçirmiş olabilir.
‘BENİ DİNLEDİLER’
Aksünger, Gül’e şunu söylüyor: “Dinleme, izleme ve kişisel verileri elde edebilen, tekniğe ve personele sahip MİT, TİB, Jandarma İstihbarat, Emniyet İstihbarat, GSM operatörleri ile ülkemizdeki yabancı kuruluşlar incelenmelidir. Bunların faaliyetleri, kişisel verilerin güvenliği ile ilgilidir”.
Aksünger’in aktardığı bilgiler nasıl bir ülkede yaşadığımızı gösteriyor:
“Ülkemize 2008’de gelen CIA-Pentagon karma heyetinin, ne tür istihbarat yürüttüğü, üç aylığına gelen bu heyetin burada ne kadar kaldığı bilinmiyor”.
Bunun hükümetten habersiz olması imkânsız. O zaman “Seni dinlediler, beni dinlediler” anlamsız kalıyor. Dinleyenin “paralel devlet” olduğu iddiası da çöküyor.
Yabancılar hangi operasyonları yönettiler, elde ettikleri istihbaratı kimlerle paylaştılar, biz bilmiyoruz. İşin içine “ülke güvenliği” giriyor. Gül kararlı, “İnceleteceğim” diyor.
Yolsuzluk haberlerine veda
SİZ, bu yasayla birlikte, internet üzerinden izlenecek, yetmez ama evet, fişleneceksiniz.
Siz, bundan böyle her konuda, siyasi, ticari, kültürel, cinsel ve inanç eğilimlerinize göre tasnif edileceksiniz.
Siz bu yasayla birlikte yolsuzluk haberlerini özel hayatın gizliliğini ihlal gerekçesiyle öğrenemeyeceksiniz. Hâlâ, yolsuzluk üzerine gidilecek olsa bile.
Biz gazeteciler, yolsuzluk haberi yazamayacağız, yeni kral TİB sansürü gereği.
Benzer girişimi AİHM “insan haklarına aykırı” buluyor. Bu yasa BM sözleşmelerine, AB ilkelerine kökten aykırı.
Bu yasa ile birlikte, sansür artık teknolojik çağa daha uygun, ama geçmişten farkı yok, II. Abdülhamid vari, “Matbuat kanun dairesinde serbesttir”.
Yine yüz otuz yıl önceki gibi, temel hak ve özgürlükler kısıtlanıyor. Özel hayat kalmıyor, ama yolsuzluk denildi mi, huzurlarınızda “özel hayatın gizliliğini ihlal”. Yargı değil, TİB kararıyla. Sözün bittiği yer.
Paylaş