‘Gereğinin yapılması için’

8 Haziran 2011 tarihli rapor maden cinayetlerini haber veriyor. Bu rapor Enerji Bakanlığı’na gidiyor, oradan “gereğinin yapılması için” Başbakanlığa gönderiliyor. Rapor önce madenlerdeki teknik eksiklikleri sıralıyor:
“Risk değerlendirmesi yok, üretim zorlanıyor, grizu riskine karşı önlemler yetersiz, işçilerde CO maskesi yok, gaz izleme ve ikaz sistemleri, havalandırma yetersiz, elektrikli cihaz ve ekipmanlar ile ilgili sorunlar var, kaçma odaları eksik, tahlisiye hizmetleri yetersiz.”
Ayrıca, “işverenler işbaşı eğitimini zaman kaybı ve gereksiz maliyet” olarak görüyor.

DEVLET NEREDE

Maden sahipleri kâr peşinde, ya devlet? Raporda:
“Kamu denetimi etkinlikten uzak ve ciddi zafiyet içindedir. İş güvenliği yönünden denetimde etkinliğin arttırılması şarttır. Yaptırımlar yetersizdir.”
Bunların düzeltilmesi için Enerji Bakanlığı, Devlet Denetleme’nin uyarılarını Başbakanlığa gönderiyor, “gereğinin yapılması” için. Üç yıl önce önüne gelen bu raporla ilgili Başbakanlık bir adım atmıyor. Ve Soma’da 301 insan hayatını kaybediyor.
Kendisi de dün söylüyor zaten, “Dicle kenarında bir koyun kaybolsa, sorumlu benim” diyerek. Yandaşlar bu sözle açığa düşüyor, kimin sorumlu olduğu ortada.

CHP’de istifa saçmalığı

CHP milletvekilleri Şafak Pavey ve Sabahat Akkiraz Soma sonrasında garip bir yol seçiyor, milletvekilliğinden istifa etmek. Akkiraz, iktidar Soma’da siyasi sorumluluk almıyor, Soma’da hayatlarını kaybedenlerin yanında olmak için “koltuğa ihtiyacımız yok” diyor. Aman, ne parlak fikir.
Doğru, şu ana kadar iktidar sorumluluğu başkalarına, hatta medyaya bile yıkmaya çalışıyor. Sorumlu hissetse, en azından Enerji Bakanı ile Çalışma Bakanı’nın çoktan istifası gerekirdi. Ama dünya yıkılsa, ki yıkıldı, AKP oralı değil.
Onlar istifa etmezken, CHP milletvekillerinin istifası ne alaka? Saçmalığın dik âlâsı. İstifa edince, hayatlarını kaybedenlerin nasıl yanında olunacak? Onların yanında olmak için istifa dışında yol yok mu? İktidar-Soma ilişkileri, bin türlü yönden faciayı ve sonrasını Meclis’e taşımak gibi. Muhalefetin görevi hükümetten hesap sormaktan geçiyor, istifa edince hangi sorgulama?
Oysa, Akkiraz bugüne kadar denetim görevini yerine getiriyor. Çeşitli konularda 47 soru önergesi, iki yasa teklifi veriyor, 46 Meclis araştırmasında, on yasa önerisinde imzası var.
Facia ve sonrasında yaşanan kepazelikler ortada iken, istifa lafı ile gündemi saptırmak buna denir. Tam saçmalık. Akıl akıl, gel biraz da bu parlak fikirlere takıl.

Muhalefetten 2.354 girişim

Soma bir gerçeği ortaya çıkarıyor. AKP’nin pompalamasıyla “yok” denilen muhalefet aslında şakır şakır var. Sorular, araştırma önergeleri, gündem dışı eleştiriler hep var, ama AKP hegemonyası bunları önlüyor. Soma’nın ortaya koyduğu bir gerçek var, iktidar inanılmaz hayati hatalar işliyor. Ve çok çarpıcı, muhalefete hiçbir biçimde kulak vermiyor. Bunun belgesi CHP milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün sorusuna AKP’li Meclis Başkan Vekili Sadık Yakut’un yanıtı.
28 Haziran 2011 ile 22 Ekim 2013 arasında CHP 1026, BDP 602, MHP 435 araştırma önergesi veriyor. CHP’nin AKP ile aynı konudaki 11, MHP ve BDP’nin sadece 7 önergesi kabul ediliyor. Aynı sürede CHP 132, BDP 84, MHP 75 grup önerisi sunuyor. CHP’nin AKP ile çakışan 3, MHP’nin 1 önergesi kabul ediliyor, BDP’nin tüm grup önerileri reddediliyor. Toplamda muhalefet iktidardan iki bin üç yüz elli dört kez hesap sormak istiyor, bunlardan sadece yirmi ikisi, (yüzde biri bile değil), kabul ediliyor, AKP sorgulanmaya hiçbir biçimde izin vermiyor. Demokratik denetimi dışlıyor. Muhalefet sorunu değil, kendine buyruk iktidar sorunu yaşıyoruz. Sonra da, bu felaketler.