David Beckham'ı futbol yıldızlığından pop starlığa taşıyan, Spice Girls'ün esmer güzeli Victoria'yla karşılaşması. Madem ki, kendi alanlarında iki süper yetenek, o zaman neden iki süper star doğmasın bu evlilikten? Kısa sürede flaşlar Victoria ve Beckham için parlıyor. Ün ve para yedek malzeme gibi.
Çöplükte topladığı gazoz şişeleri ve konserve kutularını satıyor. Yarı aç, yarı tok. Sekiz yaşında. Çuvalları sahibine emanet ederken, her sabah saat 7.30'da soluğu mahallenin futbol sahasında alıyor.
David Beckham'ın çuvala doldurduğu her konserve şişesi, milyonlarca seyirciye parmak ısırtacak gol gibi. O hırsla, o öfkeyle. Her sabah 7.30'da hayalinde hep aynı sahne. Ramp ışıkları altında, yeşil çimenlerde o golleri sıralıyor, milyonlar ayağa kalkıyor.
Birbirinden habersiz, ama sözleşmiş gibi. 7.30 Beckham'ın kaderini çizecek teknik direktör Alex Ferguson'un da çalışmaya başlama saati. Hatta, hayata başlama yerleri de çok benzer. Glasgow'da gemi doglarında sefil bir çocukluk sonrasında, Ferguson da kendini yeşil sahalarda buluyor. O da futbol sahasına her sabah saat 7.30'da iniyor. Müthiş bir disiplin, geldiği yeri aklından hiç çıkarmadan. Fark, yaş ve yıllardan ibaret.
Bu on dört yaşında, sarışın çocuktaki cevheri, Ferguson hemen fark ediyor. Kar, yağmur, çamur, güneş. Bu ikiliyi hiçbir şey etkilemiyor. Beckham, Ferguson'un robotu gibi. Herkes bira içerken, Beckham süt içiyor. Herkes yatağını kız arkadaşıyla paylaşırken, Beckham koynuna futbol topunu alıyor.
Hırs ve disiplin, yetenekle birleşiyor ve kısa sürede dünyaya süper bir futbolcu armağan ediyor. O artık Manchester United'ın ve İngiliz milli takımının kaptanı.
Beckham'ı dünyanın en ünlü oyuncularından ayıran, onu futbol yıldızlığından pop starlığa taşıyan, Tiflis'teki karşılaşma. Bir maç için gittikleri Tiflis'te, otelin lobisinde, daha sonraları dünyaca Spice Girls olarak anılacak grubun esmer güzeli Victoria'yavuruluyor. Victoria da ona. İlk gece, Tiflis'te! Hiç vakit kaybetmeden!
Yemek nasıl yenir, nerede, ne giyilir, nerede, nasıl davranılır? Madem ki, kendi alanlarında iki süper yetenek, o zaman neden iki süper star doğmasın bu evlilikten? Victoria akıllı. Beckham iyi bir öğrenci. Arkalarına aldıkları halkla ilişkiler uzmanlarıyla, saç stili, davranış kalıpları, giyim, kuşam, tırnak bakımına kadar her şey değişiyor. Kısa sürede flaşlar Victoria ve Beckham için parlıyor. Ün ve para yedek malzeme gibi.
Bir konsere gidiyorlar, Beckham eskimiş uzun deri ceketinin altında, dizleri parçalanmış bir blucini ve sivri uçlu ayakkabıları tercih ediyor. At kuyruğu eksik değil. Gülüşü, diş bakımı, sorulara yanıtları hep halkla ilişkilerden geçiyor. Victoria, zaten bu işin ustası.
Çikolata reklamlarından güzellik salonlarının tanıtımına, oyuncaklardan sağlam aile posterlerine kadar uzanan pazarlamada, onun çıktığı reklamlar en çok izlenen ve dolayısıyla en çok satılan mallar listesinde. Giydiği forma, ayakkabı, taşıdığı marka hem takımına, hem kendisine müthiş para kazandırıyor. Artık sokakta attığı her adım, sahada attığı goller kadar yankılanıyor. Futbol fanatiği olmaya gerek yok, herkesin hayalini şan, şöhret, para ve mutlu bir evlilikle süsleyen bir çift var. O artık hem futbol yıldızı, hem bir pop star.
Daha fazla tahammül edemiyor Ferguson. Soyunma odasında fırlattığı futbol ayakkabısını Beckham'ın kaşında patlatıyor. Manchester United'tan Real Madrid'e, en iyilerin en iyilerinin olduğu takıma tranfser yolu böyle açılıyor.
Zidane ve Figo! Aynı mevkide oynuyor. Raul ve Ronaldo, onun gibi gol atıyor. Peki, o nerede oynayacak? Herkes bu soruları sorarken, aldığı söylenen 35 milyon euro'luk transfer parasının hakkını daha aynı gün ödüyor. Beckham'ın transferiyle birlikte, Real Madrid TV yayınlarına, bilet ücretlerine, forma ve diğer reklamlarına zam yapıyor. Kulübün 220 milyon euro'luk geçen yılki geliri, bu yıl 252 milyon euro'ya çıkıyor.
Real Madrid'in satış mağazalarında da durum farklı değil. 78 euro karşılığı, arkalarında isimleri yazılı formalardan Zidane 300 tane, Ronaldo 7 bin tane satarken, Beckham ilk gün 8 bin satıyor.
Koca Bernabeu stadı’nda sinek uçsa duyulacak. 70 bin seyirci nefesini tutuyor. Beckham Real Madrid formasıyla ilk resmi maça çıkıyor. Yine çıt yok. Herkeste aynı kanı, bunca ünlü, bunlar birbirini yer! Sorun, iki dakika altı saniyede çözülüyor. Ronaldo'dan aldığı pasla, Beckham maçın ikinci dakikası altıncı saniyesinde golünü atıyor! Real Madrid ve Madrid ve İspanya ve futbol dünyası ayakta! Pop dünyasıyla birlikte!
Alışkanlığı değişmiyor. Herkes antrenmanı bitirdikten sonra, o sahada tek başına kalıyor. Tek başına, bir saat daha frikik ve köşe vuruşlarına çalışıyor.