Federasyona yolculuk

ROMA’da NATO Koleji’nde staj gören Türk subaylar duvara asılan haritayı görünce salonu terk ediyor.

Haberin Devamı

Genelkurmay’ı arayarak, harita hakkında bilgi veriyor. Genelkurmay, Dışişleri’ni haberdar ediyor, Dışişleri oralı değil, “Siz harekete geçin” diyor. Genelkurmay, Amerikan Genelkurmayı’na “üzüntülerini” bildiriyor. Eylül 2006.
Harita Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) haritası. İlk kez 2006 Temmuz ayında Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi’nin sitesinde, emekli yarbay Ralph Peterson imzasıyla yer alan bir makaleye ek olarak yayınlanıyor.

SINIRLAR YENİDEN

Meclis’e gönderilen “çözüm sürecine” dönük altı maddelik tasarıyı ve IŞİD’in çıkardığı savaş sonucunda Musul ve Kerkük’ün Barzani denetimine geçmesini anlamak için o haritayı ve BOP’u hatırlamak gerek. O harita şöyle:
m Afganistan, Yemen, Ürdün, Kuveyt, Suudi Arabistan, Suriye ikiye bölünüyor. Diğerleri henüz değil ama, arada geçen zamanda Afganistan, Yemen ve Suriye’nin hali ortada.
m Irak üçe bölünüyor, güneyde Şii Arap devleti, ortada Sünni Irak devleti, kuzeyde Kürdistan. Kürdistan için çizilen haritada Türkiye’den de toprak var. Roma’da Türk subaylarının protestosu bu nedenle.

KAPSAMA ALANI

Kürdistan projesinde ciddi adımlar atılıyor. Ayrıca...
Kerkük ve Musul’un Kürtlerin denetimine geçerken, şu ilahi tesadüfe bakın ki, aynı günlerde Meclis’e çözüm süreci ile karışık, PKK’ya af anlamına gelecek adımlar atılıyor. Bu adımlar bir yandan Cumhurbaşkanlığı seçimi, diğer yandan BOP bağlantılı. Ben çözüme karşı değilim, dağdakilerin silah bırakması, terörün son bulması için özveride bulunmak şart.
Ancak, bunlar kapalı kapılar ardında Amerika ve Kürtlerle yürütülüyor. Af, belediyelere özerklik, orduda indirim (Balyoz ve Ergenekon bunun parçası olabilir), Kürdistan’ı tanımak acaba o haritanın kapsama alanında mı diye akla sorular geliyor.

TEK BAŞINA

Bunun sonucunda da, dinamit gibi bir soru akılları kurcalıyor, yoksa hep birlikte Türkiye Cumhuriyeti yerine Türkiye Federatif Cumhuriyeti’ne mi yolculuk yapıyoruz?
AKP hiç kimseyi dinlemeden, böylesine tarihsel bir yükün altına tek başına giriyor. İçeriğini ve amacını hiç kimseye danışmadan, yetkileri kimseyle paylaşmadan. Oysa, “sandıktan çıkmak tek başına bu yükü kaldırmaya asla yetmez, çünkü bu bir rejim değişikliği”. Kaldı ki, “çözüm süreci” ile ilgili ortada iki önemli deney var. İspanya ETA, İngiltere IRA ile çözüm süreçlerini bütün siyasal partilerle, sivil toplumla birlikte yürütüyor. Her aşamasında.
Bir de bizimkine bakın.

Haberin Devamı


Alarm gerek alarm

Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANLIĞI seçiminde oy vermemek Tayyip Erdoğan’a oy vermek anlamına geliyor. Seçimin ilk turu 10 Ağustos, tatil zamanı. Tatilden o gün vazgeçip, oy atmaya dönmek gerekiyor. Katılım ne kadar düşük olursa, Erdoğan’ın işine o kadar çok yarar. Çünkü, ona oy verecekler ne pahasına olursa olsun, sandığa gidecek.
Bunun ötesinde, özellikle CHP yönetimi ve tabanında heyecan yok. Ankara’da Ekmeleddin İhsanoğlu’nu sorgulama hâlâ devam ederken, tabanda kendi adayları için çalışma yok. CHP yönetiminin tabanına alarm vermesi gerek, oysa yok. Buna karşılık, MHP tabanı daha hareketli. Türkiye’yi dolaşanların izlenimleri bunlar.
Buna AKP’nin iktidar gücünü, olanaklarını, parasını, pulunu ekleyin, kampanya için müthiş bir program hazırlıyor. CHP ve MHP kampanya programı hazırlıyor mu, şu anda yok.
Sadece Kılıçdaroğlu’nun çabasıyla bu seçim kazanılmaz.

Yazarın Tüm Yazıları